Yaklaşan genel seçimler öncesi Erzurum‘da ilçe gezilerini sürdüren Bakan Akdağ, Hükümet Meydanı‘nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Akdağ, halkın desteğiyle 8 yıldır iktidarda olan AK Parti‘nin 12 Haziran‘dan sonra ustalık dönemine başlayacağını söyledi. Türkiye‘de 1999‘da vatandaşın üç partiyi koalisyon olarak iktidar yaptığını anımsatan Akdağ, "Anavatan, DSP ve MHP‘ye Erzurum‘dan da çok oy gitti. Millet olarak, vatandaş olarak vazifemizi yaptık. O zaman ben de oyumu seçilen değil de, seçen olarak
kullandım. Peki o zaman ne oldu da MHP, 3.5 yıl içerisinde iktidarı bırakıp gitti. Zor değil mi? Bu iş zor. Allah‘ın izniyle bu iş, Recep Tayyip Erdoğan işi, Recep Akdağ işi. Ama MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli meydanlarda ‘Bizi bir kere daha deneyin‘ diye oy istiyor. Tamam da bir daha niye deneyeyim. Biz ağzımızın payını almadık mı? Bir kere daha baş aşağı gidelim diye mi deneyelim?" dedi.
AK Parti iktidarında vatandaşa hizmet ettiklerini ifade eden Bakan Akdağ, "Sayın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun attığı gibi işkembeden atmakla olmaz. Ya da sayın Bahçeli gibi kaşlarını çatıp da bu memleketin ne kadar temiz insanı varsa onlara hakaret etmekle de olmaz" diye konuştu.
Kendinden önceki Sağlık Bakanı Osman Durmuş ile TBMM‘de bir sıkıntı yaşandığını dile getiren Akdağ, "Biz herkese karşı saygılı, hoşgörülü iken bizim ayranımızı kabartan neydi? Kürsüde çıkıp bizim mukaddesimize dil uzatmıştır. Biz her şeye tahammül ederiz ama buna tahammül edemeyiz. Milliyetçilik bu milletin ruh köküne, mayasına saygıyla olur. Bunun olmadığı yerde milliyetçilikten kimse bahsetmesin, bizi kandırmaya çalışmasın. Sayın Bahçeli, Başbakan Erdoğan‘a ve AK Parti‘ye bühtan ediyorsun. Hızını
alamayıp ne diye bu memleketin, herkesin sevdiği tertemiz insan Fethullan Gülen Hoca‘ya bühtan ediyorsun? Nedir bu telaşın. Bu telaş seni niye başkalarına iftira etmeye yöneltiyor?" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun her mitinginde küfür ettiğini söyleyen Akdağ, "Kendi oyunu dahi kullanmayı beceremeyene biz oy vermeyiz. Bu kardeşimiz belediye başkan adayı olduğu İstanbul‘da Kağıthane‘ye ‘Kağıttepe‘ dedi. İstanbul‘u yönetmeye talipti. Şimdi de Türkiye‘yi yönetmeye talip. Sen SSK‘yı nasıl yönettin? Eskiden SSK hastanelerine gittiğin zaman nasıldı. Bu millete kan ağlatırken sen genel müdür değil miydin? 1994‘te Kocaeli‘nde bir konuşma yapıyor. Milliyet gazetesinde bir resmi var.
Acıların çocuğu gibi diyor ki, ‘SSK hastaneleri çürüyor. Sağlık Bakanlığı‘na yalvarıyorum bu hastaneleri al, almıyorlar.‘ O zaman Kılıçdaroğlu, SSK‘nın genel müdürüydü. AK Parti iktidara geldi, Başbakan Erdoğan‘ın talimatıyla hastaneleri Sağlık Bakanlığı‘na devralmak için çalışma başlattık. CHP‘liler Bütçe Komisyonu‘nda bu kanunu yapamazsınız diyerek benim üzerime yürüdü. Kanunu çıkardıktan sonra Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi‘ne gitti. Hastanelerin çürüdüğünü söyleyen sen değil miydin? Kılıçdaroğlu bu,
bugün böyle, yarın öyle" dedi.
Dağdaki çobanla şehirdeki valinin birbirinden farkının olmadığını söyleyen Akdağ, "Olamaz, olduğu gün devlet olmaz. Biz birbirimizle kardeşiz, ortak bir inancımız var. Bu vatan toprağını yurt tutarken Çaldıran‘da, Malazgirt‘te omuz omuza şehit olmadılar mı? Allahuekber Dağları‘nda, Çanakkale‘de Türk, Kürt dedelerimiz birlikte şehit olmadı mı? O zaman biz bu ayrımı yapamayız. Bu memleketi böldürmeyiz. Bu al bayrağın altında, şu mübarek vatan toprağında tek bir millet olarak yolumuza devam edeceğiz"
şeklinde konuştu.
Bakan Akdağ, mitingin ardından Olur Kaymakamı Yunus Emre Altıner‘i makamında ziyaret etti. Akdağ, gazetecilerin ‘iç kulak işitme cihazı‘nda yolsuzluk iddiasıyla ilgili bir sorusu üzerine, "Birçok sağlık kuruluşunda çok sayıda alım yapılıyor. Yanlış hangi üniversitede yapılmışsa onlar mutlaka konuyu araştırır. Üniversite hastaneleri Sağlık Bakanlığı‘na değil, kendi üniversitelerine bağlı. Öyle genel olarak konuşmayı çok doğru bulmam. Neyse meseleyi araştırmak gerekir" diye konuştu.
Bakan Akdağ‘ın Erzurum Ziyareti
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, üniversite ve devlet hastanelerinde 100 milyon liralık işitme cihazı yolsuzluğu yapıldığı iddiasıyla ilgili olarak, "Üniversite hastaneleri Sağlık Bakanlığı‘na bağlı değil. Kendi üniversitesine bağlı. Genel olarak konuşmayı çok doğru bulmam. Neyse meseleyi araştırmak gerekir" dedi.