Bakan Recep Akdağ , çeşitli toplantılara katılmak ve ziyaretler gerçekleştirmek üzere Afyonkarahisar ' a geldi .
Afyonkarahisar Valisi Haluk İmga ' yı ziyaretinde açıklamada bulunan Sağlık Bakanı Akdağ , Türkiye geneli ve Afyonkarahisar ' da muayeneciliğin hemen hemen bittiğini ifade etti .
Afyon ' da hekimlerin yüzde 90 ' dan fazlasının artık muayene çalıştırmadığını belirten Akdağ , " Zaten temmuz ayında bu muayene işi tamamen bitecek . Vatandaşlarımız muayeneye gitmeyecekler . Üniversite hastanelerinde de 2011 yılının başından itibaren hoca parası gibi işte bilmem döner sermaye parası gibi bir takım uygulamalar tamamen tarihe karışacak . Ama devlet hastanesindeki muayene işi de temmuz ayında artık tamamen sonlanmış olacak . " dedi .
Akdağ , " Ana muhalefet partisi , bıçak parasını tamamen tarihe gömecek olan muayene işini , yani ' devlet hastanesine gel sonra özel muayeneme gel ' işini , tamamen tarihe gömecek olan bu kanunun birçok maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi ' ne başvurdu . Ümit ediyoruz ki Anayasa Mahkemesi bu hususta vatandaşın son derece lehine olan ve Anayasa ' ya aykırı olmayan bu kanun değişiklikleri için herhangi bir iptal vermeyecektir . Benim doğrusu beklentim bu yöndedir . Burada vatandaşımızın son derece hayrına olan bir şeyden ve kanunun uygulamalarından bahsediyoruz . " diye konuştu .
Türkiye ' nin tarihi bir dönemin arifesinde olduğunu da değinen Bakan Akdağ , demokratikleşmenin , bireyin özgürlüklerinin genişletilmesinin önünü açacak bir Anayasa değişikliğinin TBMM ' de kabul edildiğini ve halkın onayına sunulmak üzere 12 Eylül tarihinin kararlaştırıldığını dile getirdi .
Referandumun yapılacağı 12 Eylül ' ün manidar bir tarih olduğunu aktaran Akdağ , " Böylesine bir referandumun 12 Eylül gününe denk gelmesi de bu referandumun tarihi özelliğinin ortaya çıkması açısından önemli olmuştur . Biliyorsunuz 1980 ' de Türkiye ' de bir ihtilal yapılmıştı . 1980 ' den 2010 Eylül ' üne kadar 30 sene geçmiş oluyor . 30 sene sonra biraz öncede söylediğim gibi daha demokratik bir ülke için kolları sıvamış durumdayız . Tabi bizim neslimiz o zamanları çok dolu dolu yaşadı . 50 yaşındayım . Ama gençlerimiz 12 Eylül öncesinde , 12 Eylül sonrasında ülkede yaşanan sıkıntıları bilmez . 12 Eylül öncesinde kardeş kavgası ve terör , 12 Eylül sonrasında maalesef özgürlüklerin neredeyse ortadan kaldırıldığı baskıcı bir idaredir . İkisini de istemiyoruz . Elbette istediğimiz demokrasinin bütün güzelliklerinin birey yaşantısına , insanın yaşantısına yansımalarını ortaya koymaktır . Demokrasilerde asıl olan milletin idaresidir . İnşallah Türkiye bu yolda gayet güzel bir biçimde devam ediyor . " dedi .



















