Bakan Aydın: 2012'de gayri safi milli hasılanın yüzde 2'sine denk gelen 21 milyar TL araştırma geliştirmeye ayrılacak

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Türkiye'nin bilgi eksenli kalkınmayı hedeflediğini, bu çerçevede 2012 yılında gayri safi milli hasılanın yüzde 2'sine denk

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Türkiye'nin bilgi eksenli kalkınmayı hedeflediğini, bu çerçevede 2012 yılında gayri safi milli hasılanın yüzde 2'sine denk gelen 21 milyar TL'nin araştırma geliştirme çalışmalarına ayrılmasının planlandığını söyledi.

İnönü Üniversitesi 2010-2011 Akademik Yılı açılış töreni, Turgut Özal Kongre Salonu'nda gerçekleştirildi. Törene, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Malatya Valisi Ulvi Saran, Garnizon Komutanı Tümgeneral Tamer Büyükkantarcıoğlu, milletvekilleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

"TEFEKKÜR EDEN İNSAN YETİŞTİRMEK GEREKİYOR"

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, törende yaptığı konuşmada, küreselleşmenin etkisiyle dünyanın hızlı bir değişim yaşadığını belirtti. Türkiye'nin, hızlı büyüyen ülkeler arasında yer aldığını belirten Aydın, şöyle devam etti:

"Bu hızlı gelişmede üniversitelere önemli roller düşmektedir. Burada da güvenilir bilgiye ihtiyaç vardır. Tam burada üniversiteler devreye giriyor. Bilimi hayata taşıyorsa önerilerinin en iyisini yerine getiriyor demektir. Üniversite araştırma ve geliştirme yuvası, bunları hayata taşıyan kurumdur. İkinci önemli nokta ise düşüncedir. Meslek mensubu yetiştirmeye yönelik bir eğitime kayma var. Bunun yanında tefekkür eden insan yetiştirmek gerekmektedir. Gün geçtikçe öğrenciler müşteri olarak görülmeye başlandığı için, usta-çırak geleneği oluştuğu için, entelektüeller yetişmiyor. Entelektüel yetiştirme konusunda eksiklerimiz olduğu dikkate alınmalıdır. Türkiye, 300 senedir modernleşme süreci yaşıyor. Bu modernleşmenin adı aslında batılılaşmadır. Biz de Avrupalıyız. Bunu onlar bilmiyor ama anlatmamız gerekiyor. Çünkü hukukumuz, eğitimimiz Avrupalıdır. Batıdan en büyük farkımız hala ortak çalışmada eksiğimiz var. Şu anda sorunlu olan bölgelerimizin sorunlarıyla ilgili sosyolojik araştırmalar yapılması gerekiyor. Üniversitelerin değerleri, şeffaflık, demokrasi, tolerans olması gerekir. Modern dünyayı inşa eden değerler bunlar. Bu değerler yoksa, o rejim rejim değildir. O toplumun geleceği yoktur."

"SAĞLIKTAN SAVUNMAYA HER ŞEYİMİZİ KENDİMİZ ÜRETMEK ZORUNDAYIZ"

Türkiye'nin iyi yolda olduğunu kaydeden Aydın, geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, çağın süratli hareket tarzına adapte olunması gerektiğini ifade etti. Aydın, şöyle dedi:

"Bugünün süratine ayak uyduramazsak bekamız tehlikededir. Siyasette demokratikleşmeye, ekonomide rasyonelleşmeye, kültürde zenginleşmeye hızla uyum sağlayamazsak gelecek kuşakların yabancılaşması tehlikesi doğar. Türkiye, artık iyi yoldadır. Eskiden üniversitelerde çalışılacak konulara bile sınırlama getiriliyordu. Artık hangi konuyu çalışıp çalışılmayacağı dikte edilemeyeceğine göre, biz kendi aklımızı kendimiz üreteceğimize göre iyi yoldayız. Türkiye demokrasisi iyi yoldaysa üniversiteler de iyi yoldadır. Üniversiteler bilim üretiyorsa, siyaset ve ekonomi bilgi eksenli olmuş demektir. Avrupa'nın hedefi odur. Bizim de 2012 için hedefimiz bunu sağlamaktır. 2 yıl sonra yurt içi milli hasılanın yüzde 2'sini Ar-Ge çalışmalarına aktarmayı planlıyoruz. Bu, günümüz rakamlarına göre yaklaşık 21 milyar TL'dir. Çok büyük bir rakam. Bu hedefe ulaştığımızda küresel yarış içinde biz de varız diyebiliriz. Sağlıktan savunmaya her şeyimizi kendimiz üretmek zorundayız. Artık dünyada acımasız bir yarış var. Gözünüzü dört açmazsanız sizin her şeyinizi suistimal ederler. O yüzden Türkiye ve üniversitelerimiz çok çok çalışmak zorundadır. Üniversite halk için vardır. Kendi halkıyla kavga eden üniversiteler olmaz."

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ 26 BİN ÖĞRENCİYLE EĞİTİME BAŞLIYOR

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik de yaptığı konuşmada, üniversite olarak son yıllarda hem fiziki altyapı hem de bilimsel çalışma alanında hızlı gelişme gösterdiklerine dikkat çekti. Son iki yılda Tıpta Uzmanlık Sınavı'nda (TUS) birinci ve ikincisiyi çıkarmayı başarmalarının bunun en somut örneği olduğunu anlatan Rektör Çelik, "Kuruluşunun 35. yılında üniversitemiz, 13 fakülte, 3 yüksek okul, bir konservatuvar, 10 meslek yüksek okulu, 15 araştırma merkezi ve 267 bine yakın öğrencisi ile 568 öğretim üyesi ve 618 yardımcı öğretim elemanı ile akademik yıla başlıyor. Üniversitemizin asli fonksiyonlara yönelmesinden doğan enerjimiz ile son 2 yılda fakülte sayımız 8'den 13'e, yüksek okul sayımız 1'den 4'e, öğretim üyesi sayımız yüzde 41, öğrenci sayımız yüzde 40 oranında arttı. 35 yıllık üniversitemiz, ilk kez bu yıl 10 farklı ülkeden 44 yabancı uyruklu öğrenciyi de bünyesine katmıştır." dedi.

Üniversitelerin asli fonksiyonlarının, teknoloji ve bilgi üreterek yerel kalkınmaya katkı sağlamak olduğunu vurgulayan Çelik, "Dünyanın her tarafından üniversiteler, mensubu bulundukları ülkelerin bilimsel ve teknolojik gelişmelerinin önünü açmakla kalmıyor, aynı zamanda ufkunu açıyorlar. En son teknolojileri takip etmekle yetinmiyor, bizzat teknoloji üretiyorlar. Ürettikleri teorilerle yetinmeyerek, her teoriye uygun pratikler geliştirerek toplumlarının birikmiş sorunlarını çözüyorlar, çözmeye gayret ediyorlar. Böylece devletlerinin bütçesiyle ayakta kalkmak yerine, bilimsel bilgi kaynaklı teknolojilerini pazarlamak suretiyle kendi öz kaynaklarını oluşturuyorlar. Artık geçmişte olduğu gibi bilim ile hayat arasında kesin sınırlar yoktur. Bilimsel gelişmeler aniden teknolojiye dönüştürülüp toplum dinamiklerinin parçası haline getiriliyor. Bu bağlamda üniversitemizin kurumsal yapı itibariyle şehrimizin sorunları çözmede öncü rol oynamasının hayati bir önemi olduğu ortadadır." şeklinde konuştu.

MALATYA VALİSİ SARAN: ÜNİVERSİTELER GELİŞİMİN ÖNCÜSÜDÜR

Malatya Valisi Ulvi Saran da globalleşmeyle birlikte hızlı bir gelişimin yaşandığını, bu hızlı ilerlemeye üniversitelerin öncülük ettiğini ifade etti. Saran, dünya küresel gelişim sürecinden geçerken, bütün kurumlar gibi üniversitelerin de gelişime ayak uydurmak zorunda olduğunu söyledi. Üniversitelerin bulundukları toplumdan kopmalarının mümkün olmadığını ifade eden Saran, şöyle devam etti:

"Üniversite kavramının temelinde var olan evrensel değerlerle bütünleşme, insanları ırk, dil, din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin insanları kuşatmaları gerekmektedir. Bugün yeryüzünü bakıldığında, üniversitelerin kalkınmaya öncülük ettiğini gözlemliyoruz. Amerika, Fransa ve İngiltere'yi lider yapan Cambridge, Osborn, Oxford üniversiteleridir. İnönü Üniversitesi'nin günümüzde hızlı bir gelişme içinde olması geleceğe yönelik ümitleri artırmaktadır."

Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır ise eğitimin önemine değinerek, insana yapılan yatırımın, yatırımların en önemlisi olduğunu söyledi. Ülkelerin gelişmişliklerinin, eğitime ayırdıkları bütçelerle değerlendirildiğine işaret eden Başkan Çakır, "Sayısal çoğunlukla birlikte nitelikli eğitim de önemlidir. Üniversitelerin asıl görevi bilimsel ögeleri ön plana alarak nitelikli bilim insanları yetiştirmektir. Üniversiteler, bilginin ana kaynakları konumundadır. Hür teşebbüsün en fazla hayat bulması gereken bilim alanlarıdır. Üniversiteler, ülkenin demokratikleşmesinde önemli işlevlere sahiptir. Bizler üniversitede sağlıklı bir eğitim verilebilmesi için üzerimize düşen görevleri yapmak için çaba gösteriyoruz." dedi.

Konuşmaların ardından Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümran İnan tarafından ilk ders verildi. Ders sonrası İÜ Rektörü Cemil Çelik tarafından günün anısına Bakan Aydın'a plaket e vazo hediye edildi. Ayrıca üniversitenin son yıllarda elde etti başarılarda pay sahibi olan akademisyenlere de ödüller verildi

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile