Bakan Bağış, Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Zidas'ı kabul etti

Benim görevim budur' dedi. Bağış, Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Fotios Jean Zidas'ı Bakanlıktaki makamında kabulünde yaptığı konuşmada, Zidas'la beş yıldır çok yakın çalıştıklarını söyledi. Nevruz'un kutlandığı bir günde, Türkiye'deki görevi sona eren Zidas'ı ağırlamaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Bağış, bütün vatandaşların Nevruz Bayramı'nı kutladığını belirterek, şunları kaydetti: 'Ümit ederim ki baharın başlangıcı, yeniden doğuş, diriliş anlamına gelen Nevruz'u, Nevruz'un barış ve kardeşlik ateşini, birilerinin umutlarını yakmak, yok etmek için kullananlara bu millet hiçbir zaman fırsat vermeyecektir. Bu ülkenin birlik ve beraberliği, kardeşliği ve o kardeşlik dokusu her geçen gün güçlenecektir.' Büyükelçilik görevinin Zidas'ın ilk görevi olmadığına, daha önce de İstanbul'da başkonsolosluk görevini yürüttüğüne işaret eden Bağış, beş yıl önce kendisini AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak kabul ettiğinde, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini konuştuklarını anlattı. Zidas'ın 2007 Türkiyesinin 2007 öncesine göre, daha müreffeh ve şeffaf bir ülke olduğunu belirttiğini ifade eden Bağış, Zidas'ın 2012 Türkiyesini 2007 ile kıyaslamasını istedi. AB büyükelçileriyle yapılan toplantılarda her zaman Zidas'ın şahsi desteğini gördüğünü dile getiren Bağış, Zidas'ın Türkiye'nin AB sürecinde attığı siyasi reform adımlarını hep takdir ettiğini, diğer büyükelçilerin de bunu takdir etmesi için çabaladığını kaydetti.

'Komşu komşunun külüne muhtaçtır'

Yunanistan'ın, Türkiye'nin farklı ilişkiler içerisinde olduğu bir müttefiki ve dostu olduğunu vurgulayan Bağış, 'Bizim kültürümüzde 'komşu komşunun külüne muhtaçtır' anlayışı vardır' dedi. Bağış, Ocak ayı başında Yunanistan'a özel bir ziyaret için gittiğinde, o komşuluk ve dostluk anlayışıyla hem Dışişleri Bakanı hem de Savunma Bakanı'nın o özel ziyareti adeta resmi ziyarete çevirdiklerini, misafirperverlik yarışına girdiklerini söyledi. Alışveriş için girdiği restoranlardaki esnafların da vizeleri kaldırma isteklerini kendisine ilettiklerini anlatan Bağış, oradaki yakınlığı ve dostluğu çok yakın bulduğunu belirterek, şöyle devam etti: 'Beni en çok etkileyen Selanik Belediye Başkanı'nın söylediği bir sözdür ki, şunu demişti, 'Biz belki AB içerisinde birlikte olduğumuz bazı Baltık ülkelerle, Estonlarla, Danimarkalılarla, İsveçlilerle ortak olabiliriz ama sizlerle, Türkiye ile kuzeniz, akrabayız. Bizim sizlerle ortak noktamız AB üyesi ülkelerle kıyaslandığı zaman çok daha fazla.' Gerçekten böyle bir duygu içindeyiz. Bugün Yunanistan bir takım sorunlar yaşıyor olabilir ama biz Türkiye olarak çok daha ağırlarını yaşadık. Yüzde 8 bin faizlerin ödendiği bir ülkeydik. Onları da atlattık. Çok şükür bundan sonra birlikte ortak projelerimiz var. Ben hep söylüyorum, Türkiye'nin de Yunanistan'ın da yeni tanklara, tüfeklere, denizaltılara, uçaklara, silahlara, askeri gemilere değil, yeni yollara, hastanelere, okullara ihtiyacı var. Dostluğa, dayanışmaya ihtiyacı var. Bu iki ülke, iki NATO üyesi ülke birbirine karşı silahlanmaya değil, birbirini korumaya söz vermiş, birbirini kollamaya söz vermiş iki ülkedir, iki müttefiktir. O anlayışı güçlendiren çabalarından dolayı Fotios'a çok çok teşekkür ediyorum.' Büyükelçi Zidas ise İstanbul'da Başkonsolos olduğunda, o zaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile tanışma imkanı bulduğunu anlatarak, Erdoğan'ın 'karizmatik bir kişiliği' olduğunu söyledi. Türkiye'nin hızlı bir şekilde gelişmeyi başardığını, hızlı büyüyen bir ekonomi ve istikrarlı bir politik sisteme sahip olduğunu görmenin kendisi için bir sürpriz olduğunu belirten Zidas, bütün bu gelişmelerin Türkiye'nin dostu olan Yunanlıları çok mutlu ettiğini söyledi. Yunanistan'ın, Türkiye'nin AB üyeliğinin en büyük destekçilerinden biri olduğuna işaret eden Zidas, AB tam üyesi olmuş zengin, demokratik ve istikrarlı bir Türkiye'nin Yunanistan için de iyi olacağını düşündüklerini kaydetti. Pek çok Türk yatırımcının Yunanistan'a yatırım yapmasını beklediklerini belirten Zidas, kendisinin de Türkiye'yi sıklıkla ziyaret edeceğini söyledi.

'Arkadaş benim artık belalım haline geldi'

Bir gazetecinin Avrupa Parlamentosu Üyesi Barry Madlener'in, kendisiyle ilgili bazı sözler söylediğini ve 'Türkiye'nin AB'ye üye olamayacağını' savunduğunu belirterek, bu konudaki görüşünü sorması üzerine Bağış, şunları kaydetti: 'Arkadaş benim artık belalım haline geldi. Herhalde başka işi, gücü yok, devamlı Türkiye ile ve bizimle uğraşıyor. Son KPK toplantısında İstanbul'da, bazı CHP milletvekillerinin kendisini savunması zannediyorum cahil cesaretini daha da artırdı. Böyle ileri geri laflar ediyor. Türkiye, her geçen gün attığı siyasi reform adımlarıyla daha demokratik, daha müreffeh, daha çağdaş, daha zengin bir ülke olmaya devam edecektir. O istese de istemese de Türkiye Avrupa Birliği içerisinde hak ettiği konumu eninde sonunda yakalayacaktır. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın. Güneş balçıkla sıvanmaz.' Bir gazetecinin, 'BBC programındaki gazetecilere ilişkin ifadeleriyle ilgili bir özür dileme durumu olacak mı?' sorusu üzerine, Bakan Bağış şunları kaydetti: 'Eğer birileri rahatlayacaksa ben dileyim. Ama şöyle bir şey var. Tutuklanan gazeteciler listesinde cinsel tacizle suçlananlar var, banka soygunculuğuyla suçlananlar var, adam öldürmekle suçlananlar var, terör örgütü üyesi olmakla suçlananlar var. Ben bunların hiçbiri 'suçludur' demiyorum. Benim orada söylediğim: Türkiye'de bağımsız mahkemelerin ki bu bağımsız mahkemeler, Türkiye'de her iki seçmenden birinin oyunu almış iktidar partisini kapatmaya varacak davalar açacak kadar bağımsızdırlar, o kadar özgürdürler. Bazı meslektaşlarınızı bazı suçlarla isnat etmişler. Benim şahsi inancım şudur ki 'kişinin suçu ispat edilene kadar suçsuzdur'. Ama bu kişilerin tutuklanmasının hükümetimizle alakası yoktur. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Başmüzakerecisiyim, Avrupa Birliği Bakanıyım. Ben Türkiye'yi gidip Avrupa'daki herhangi bir ülkede, veyahutta bir medya kuruluşunun canlı yayınında şikayet etmem, savunurum. Benim görevim budur. Türkiye'yi dışarıda şikayet etme işini Türkiye'nin ana muhalefet partisi fazlasıyla yapıyor zaten. Benim orada elimden geldiği kadar ülkemi milletimi savunmak, diklenmeden dik durmak görevim vardır. Onu da yerine getirmeye çalışıyorum.'