Kanuna göre, kamu ihalesi için başvuran, ancak haklarında kamu davası açıldığı anlaşılan kişilerin, devlete gelir olarak kaydedilen teminatları, söz konusu kişilere iade edilecek.
Teklifin görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Atatürk Orman Çiftliği'yle ilgili bir soru üzerine, bu konuda gerçekleştirilen yasal yasal düzenlemede Atatürk'ün vasiyetine uygun şekilde düzenleme yapıldığını söyledi. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin de Ankaralıların oylarıyla seçilen kişilerce yönetildiğini hatırlatan Bayraktar, 30 hektar alanda yapılması gereken hizmetin yeterli olmaması nedeniyle bu alanın artırıldığını ve imar verildiğini, bunun da rekreasyon imar hakkı olduğunu söyledi. Bayraktar, yapılan düzenlemenin tüm dünyadaki bilimsel uygulamalara da uygun olduğunu vurguladı.
Erzincan'da dünyada ödül alan kentsel dönüşüm yaptıklarına işaret eden Bayraktar, vatandaşın da duyarlı davranıp, evinin depreme dayanıklı olup olmadığını tespit ettirme sorumluluğu olduğunu belirterek, “Ama bir tehlike görürsek biz resen de yaparız. Biz devlet olarak tamamından sorumluyuz. Esas itibarıyla görevimiz vatandaşa yardımcı olmaktır” dedi.
Bakan Bayraktar, Ataşehir'deki arsalarla ilgili CHP'li milletvekillerinden gelen sorular üzerine, “Ataşehir'deki araziler sizin babanızın olsa, siz bunları yüzde 30 ile verir misiniz?' dediler. Bakınız Ataşehir'deki arsalar bizim iktidara geldiğimizden kısa süre önce 50 milyon dolara satılmıştı. Ben de savcılığa şikayet ettim. Aldığım en ağır tehditlere karşı durdum ve onu devlete devrettim” diye konuştu.
“Ataşehir arsasından 3,5 katrilyondan fazla para koyduk devletin kasasına”
Arsanın değeri kaç lira ise ona göre satışa çıkardıklarını, en yüksek rakamı verene ihale ettiklerini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Arsa 100 lira ama 200 lira verene verdik, fakat bu yetmez, 'biz bu işin içerisindeyiz' diyoruz. Peki ne kadar hasılat toplayacaksın, 400 lira; 'ondan da bize pay vereceksin' diyoruz. Ondan sonra bize arsanın bedelini öderken, sattığı konutların bedeli de bizim kasamıza giriyor. Bu, böyle bir sistemdir. Bunu çok daha detaylı şekilde sunabilirim, anlatabilirim, bu güzel bir sistemdir. Dünyada takdir edilen bir sistemdir. Amerika, Brezilya 'bize bu sistemi öğretin' diyor. Ataşehir arsasından 3,5 katrilyondan fazla para koyduk devletin kasasına. Bunu araştırın. Hatamız varsa cezamıza razıyız. Bunlar ülkeye zarar verir, bunlar vatana zarar verir, bunları yapmayın. Bakınız oradan bir firma ihalelerden sadece müşavirlik yaptı diye yüzde 8 pay alıyordu. Ben mahkemeye gittim uğraştım. 'Devletten 1,5 katrilyon para alacaklar' dedim, gittik Anayasa Mahkemesi'nde davayı kazandık ve 1,5 katrilyon devleti koruduk.”
“İstifa etmezsem şerefsizim”
Kendisi hakkında ihaleler nedeniyle bir dava açılmışsa istifa edeceğini belirten Bayraktar, “Benim hakkımda bir dava açılmışsa, yaptığım 35 bin ihaleden soruşturma açılmışsa ben burada bir dakikada istifa edeceğim, milletvekilliğinden de bakanlıktan da istifa edeceğim. TOKİ'deki 35 bin ihaleden bir soruşturma, bir dava varsa bugün istifa ediyorum” diye konuştu.
CHP sıralarından gelen sataşmalar üzerine Bayraktar, CHP'lilere dönerek, “Varsa getir. İstifa etmezsem şerefsizim, siz kendinize ne diyorsunuz. Getir. Yazıklar olsun” ifadesini kullandı.
CHP İstanbul milletvekili Aykut Erdoğdu, kürsüye gelerek, Bakana hitaben, “Ben 'sizin hakkınızda dava var' demedim. Ben kurumlar hakkında açılmış yolsuzluk davalarından bahsettim” dedi.
Ak Parti sıralarından gelen sataşmalar üzerine Erdoğdu, “550 kişi gelseniz, kellemi kesseniz yolsuzlukla mücadeledeki kararlılığımdan dönmem. Benim iddialarım ortada. Çıkalım konuşalım. Eğer iddialarımı belgeleyemezsem milletvekilliği görevinden istifa edeceğim, bir daha Meclis'in önünden geçmeyeceğim” diye konuştu. Erdoğdu, TOKİ hakkında açılan bir davanın örneğini gösterdi.
“Kurumlara değil şahıslara dava açılır”
Bakan Bayraktar ise kurum hakkında yolsuzluk davası açılamayacağını, ancak şahıslar hakkında açılabileceğini belirterek, TOKİ hakkında davaların açıldığını, TOKİ'nin de dava açtığını, ancak kendisiyle ilgili herhangi bir soruşturma ya da dava bulunmadığını ifade etti. Bayraktar, “Siz yolsuzluktan bahsettiniz. Yolsuzluk davası kurum adına açılmaz. Dolayısıyla ben de kendim ve benden sonra TOKİ'deki yönetici arkadaşlarım hakkında bir dava ve soruşturma açılmadığını söyledim” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Bakan Bayraktar'ın TOKİ hakkında açılan dava olmadığını söylediğini, Erdoğdu'nun da dava açıldığını ispatladığını belirterek, Bayraktar'ın özür dilemesi gerektiğini söyledi.
Bunun üzerine Bayraktar, “Bazıları uyur, onları uyandırırsınız. Bazıları da uyku numarası yapar ona ne yapsanız uyanmaz. Ben orada TOKİ kelimesini kullandım ama maksat şahıslardı. Çünkü şahıslar hakkında dava açılır” diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomisini önemli bir yere getirdiklerini belirten Bayraktar, 2002 yılı sonunda Hazine'de 27 milyar dolar olan paranın şimdi 115 milyar dolara ulaştığını söyledi. Bayraktar, “O paraya göz dikmeyin. 'Acaba biz nasıl yeriz de çarparız' onun peşindesiniz” dedi.
Bu sırada Bakan Bayraktar ile Erdoğdu arasında tartışma çıktı. Bayraktar ve Erdoğdu birbirlerine karşı “Yalan konuşuyorsun” ifadesini kullandı. Tartışmanın büyümesi üzerine her iki partinin milletvekilleri Bakan Bayraktar'ın oturduğu komisyon sırasının önünde birbirlerinin üzerine yürüdü. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, birleşime ara verdi. Tartışma, verilen arada da devam etti.
Bakan Bayraktar isyan etti
TBMM Genel Kurulu'nda, Kamu İhale Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı. Genel Kurul sert tartışmalara konu oldu.