Bakan Bozdağ Açıklaması 'Otopside Kimyasal Silah Kullanıldığı Tespit Edildi'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İdlip’te 4 Nisan’da yaşanan saldırıda yaşamını yitiren 3 kişinin otopsilerinin Adana’da yapıldığını belirterek, otopsi sonucuna göre kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini belirtti.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kırıkkale’de basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bakan Bozdağ, İdlip’te 4 Nisan’da yaşanan saldırıda yaşamını yitiren 3 kişinin otopsilerinin Adana’da yapıldığını, otopsi sonucuna göre kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini kaydetti.

Adana’da İdlip’ten getirilmiş olan 3 ceset üzerinde bir otopsi yapıldığını anlatan Bozdağ, "Otopsiye Dünya Sağlık Örgütü temsilcisi ve Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu temsilcileri ve adli tıp uzmanları katıldılar. Yapılan otopsi sonucunda kimyasal silah kullanıldığı tespit edildi. Adli Tıp raporu bunu çok açık bir şekilde ortaya koydu. Şu anda hem Dünya Sağlık Örgütü temsilcileri hem de Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu temsilcilerinin olduğu bir çalışma ile bu otopsi tamamlanmış durumda. Esad’ın kimyasal silah kullandığı, bu bilimsel incelemeyle de tespit edilmiş durumda" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde olan bilgi ve belgeleri Türkiye kamuoyu ile paylaşması gerektiğine işaret eden Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu kendi elinde olan bilgi ve belgeleri Türkiye kamuoyu ile paylaşması lazım. Her konuda sadece bir suçlama yapıyor, bunun elimde bilgisi var diyor, elimde listesi var diyor. Aynı şeyi vekiller ile ilgili ByLock için söylüyor. O zaman dürüst bir siyasetçi olarak elindeki bu listeleri kendine saklamaması lazım, Türkiye kamuoyuna açıklaması ve Türk halkının öğrenme hakkına saygı duyması lazım. Bu listeleri açıklaması doğru olandır. Biz bu çağrıyı kendisine yaptık. Ben tekrar buradan yeniliyorum, eğer doğruysanız, dürüstseniz, iftira etmiyorsanız, elinizdeki listeleri açıklayın ve onları Türkiye kamuoyu ile paylaşın" dedi.

Bozdağ, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Ama eğer bunu yapmazsanız o zaman sadece çamur at izi kalsın hesabı bir iftirayı dillendirmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Herkes iddiasını ispat ile mükelleftir, bunu ispat etmeyen müfteri olur. Onun için de Sayın Kılıçdaroğlu, müfteri duruma düşmemesi için bu iddialarını ispat etmesi ve bunu da Türkiye kamuoyu ile paylaşması lazımdır. Ama bu güne kadar Sayın Kılıçdaroğlu bunu yapmadı. Öyle görünüyor ki bundan sonra da çamur atarak, suçlama yaparak, 16 Nisan’a kadar bu tavrını sürdürecek."

"Adil Öksüz ile ilgili, darbe ile ilgili FETÖ’nün söylemlerinin, iftiralarının Türkiye’deki sözcüsü Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur" diyen Bozdağ, "17-25 Aralık süreçlerinde de Fetullahçı Terör Örgütü’nün Türkiye’de kalkıştığı hukuk darbesi sürecinde de gördük ki yine o dönemde bütün iftiraların, kumpasların hem parlamento çatısı altında hem de parlamento dışında değişik platformların tamamında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından sözcülüğünün yapıldığını gördük. Onların savunuculuğu yapıldı, onların söyledikleri onlar tarafından daha yüksek sesle, daha gür bir şekilde ifade edildi. Şimdi aynı şeyi darbe teşebbüsünden sonra yaşıyoruz. Türkiye bir darbeyi yaşadı. 249 insanımız şehit oldu, 2 bin 194 insanımız yaralandı ve 80 milyon insan bu darbeyi bizahiti yaşadı, aracısız, doğrudan yaşadı. Olup biteni gözleriyle gördü, kulaklarıyla duydu. Bütün olanları insanların bu yaşadıklarının yalan, kurgu olduğunu söylemek 80 milyonun zekası ve aklıyla alay etmektir. Bu FETÖ herkesin zihnini, aklını uyuşturuyor ve kendi saçmalıklarına inandırıp onu kullanıyor" açıklamasında bulundu.

Bozdağ, açıklamasında şunları kaydetti:

"Belli ki Sayın Genel Başkanı da etkisi altına almış aklını tam kullanamıyor. Eğer aklını kullanmış olsa bu iftiraların Türkiye’de sözlüğünü yapmak yerine ‘o darbeyi ben yaşadım, benim arkadaşlarım da mecliste yaşadı, bende havaalanına indiğimde onu öğrendim ve olup bitenleri yakından takip ettim, bunların hiç birisi bir kurgu değil gerçeğin ta kendisi’ deyip bu iftirayı söyleyenlerin yüzüne çarpması lazım. Ama bakıyorsunuz bunu yapmıyor. Ben defalarca söylüyorum bu bilgileri size kim verdi? Biri getirdiyse kim getirdi? Bir mail adresinden gönderildiyse kim gönderdi? Siz bu kişileri tanıyor musunuz? Bunlarla bir ortaklığınız, bir ilişkiniz var mı? Tanıyorsanız nereden tanıyorsunuz? Bunları açıklayın. Yok, tanımıyorsanız size gelen bir iftira mailini veya bilgisini hemen sorgulamadan kullanmak doğru mu eğri mi diye tartmadan kullanmak bir ana muhalefet liderine yakışır mı? O zaman her müfteri bir belge gönderir, size o belgeyi açıklattırır. Daha sonra savunamaz duruma düşersiniz ve kendinizi zor duruma düşürürsünüz."

"Ana muhalefetin lideri gibi davran"

Şu anda ’Kılıçdaroğlu’nun iddialarını ispat edemeyen bir müfteri’ pozisyonunda olduğunu anlatan Bozdağ, "Müfteri olmak istemiyorsanız, bu iddialarınızı ispat edin. Elinizde ne varsa bugünden tezi yok televizyonlara, gazetelere, savcılıklara verin ve Türk milletine de bunların hepsinin detaylarını açıklayın. Ben buna göre inandım siz de inanın ey Türk halkı diye o zaman çağrı yapın. Ama FETÖ’nün avukatlığıyla ana muhalefet liderliğini şu anda karıştırıyor. Ben karşımda FETÖ’nün avukatını değil de ana muhalefetin liderini görmek istiyorum. Umarım ki Kılıçdaroğlu ana muhalefetin lideri gibi davranır ve dürüst insanlar gibi elindeki her şeyi korur" dedi.



"Gazeteciler Kılıçdaroğlu’na sorsun"

Bozdağ, "Şimdi hep hükümet açıklasın. Bizim elimizde senin iftiralarına dair hiçbir şey yok, tam aksi biz bu darbeyi yaşamışız. Sen şimdi iftira ediyorsun elimde bilgi, belge, dosya var diyorsun. O zaman dürüst siyasetçiye düşen şey bunları kamuoyuna açıklamaktır. Ama şimdi açıklayın deyince de kaçıyor. Ben de gazeteci arkadaşlara diyorum ki ‘sorun niye kaşıyorsun, niye açıklamıyorsun? Senin elini tutan mı var? Elinde böyle büyük belgeler varsa, bomba varsa kamuoyuna versen de kıyamet kopsa olmaz mı?’ Onun için de siz de onu lütfen sıkıştırın. Sorularınızı sorun ve onlar bunu açıklasınlar" ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile