Bakan Çağlayan’dan 'ihracat' Değerlendirmesi

Auto Show 2012 Otomobil Günleri Fuarı’nın açılışı dolayısıyla İçel’e gelen Ekonomi Bakanı Çağlayan, fuar açılışının ardından CNR EXPO Yenişehir Fuar Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya gelerek ihracatı değerlendirdi. Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çağlayan, İhracat Beklenti Anketi sonuçlarına göre 4. çeyrekte ihracat beklentisinin düşmesini neye bağladığı yönündeki soruya, anketten çıkan sonucun tersini düşündüğünü söyleyerek yanıt verdi. Çağlayan, Türkiye’de ihracat yapanların beklentilerini aldıkları ankette, onların beklentilerinin genelde dünyada gelişen konjonktür, pazarlar ve kendi üretim yapılarının öne çıktığını kaydetti.

Anket sonucunda, 4. çeyrekte, 3. çeyreğe göre ihracat beklentisi düşmesine rağmen, kendi beklentisinin bunun biraz tersi olduğunu belirten Çağlayan, “Çünkü ihracatımızda geçmiş dönemlere baktığımız zaman özellikle son çeyrekler ihracatın en fazla arttığı dönemlerdir. En yoğun ihracatı yapmış olduğumuz aylar Ekim-Kasım-Aralık aylarıdır. Bizim daha evvel orta vadeli programda 148.5 milyar dolarlık bir ihracat beklentimiz, öngörümüz vardı. Bunu şimdi revize ettik 149.5 milyar dolara çıkarttık, yani yukarı yönlü bir revizyon. Şu anda tamamıyla biz 149.5 milyar dolarlık ihracat hedefine odaklanmış durumdayız ve son 12 aylık ihracatımız şu anda 147 milyar dolar. Ekim ayının ilk 15 gününe baktığımız zaman ihracatımız yaklaşık 6.5 milyar dolar, geçen senenin aynı ayına göre yüzde 12.2’lik, bir önceki aya göre de yüzde 14.7’lik artış var. Yani ihracat hız kesmeden devam ediyor. Bundan dolayı ümit ediyorum inşallah biz bu yılın sonunu 149.5 milyar doları yani program hedefini aşmış olarak bitiririz. Tabii ki beklentileri de mutlaka önemsiyorum, arkadaşlarımız kendi işleriyle pazarlarla ilgili beklenti ve hedefleri koyuyorlar. Ama benim gördüğüm, eğer çok enteresan bir şey olmazsa ki, zaten önümüzde çok kısa bir süre kaldı, ihracatta 2012’yi başarılı bir şekilde kapatacağımız yönünde. İlk 15 günde 6.5 milyar dolar, ayın sonuna doğru bayram tatili girecek, yani yine aylık ortalama 12-13 milyar dolar civarında bir ihracat olacağını gösteriyor. Revize hedefimizi aşmaya yardımcı olacaktır” diye konuştu.

'Motorlu taşıtlara getirilen ÖTV artışları ve pazarın daralmasıyla birlikte yurt dışından yapılacak yatırım beklentilerinin yavaşlaması' konusundaki düşüncesi de sorulan Bakan Çağlayan, “Türkiye’ye yatırım yapanların iki amacı var, Türkiye’nin kuvvetli iç pazarı ve Türkiye üzerinden lojistik imkanı kullanarak tüm dünyaya ulaşmak. Türkiye’ye yatırım yapılması konusunda bunlar kısa vadeli gelişmeler olduğu için yatırımcı da uzun vadeli perspektiften baktığı için ben çok fazla onların yatırım kararını etkileyeceği kanaatinde değilim. Ancak, mutlaka etkisi olur” ifadelerini kullandı.

“MERKEZ BANKASI 3 AY EVVEL FAİZ KORİDORUNU DARALTSAYDI, BU SİNYAL DİKKATE ALINACAKTI”
Bu noktada Merkez Bankası’nı eleştiren Çağlayan, aylardır Merkez Bankası’na faiz koridorunu daraltması çağrısında bulunduğunu anımsattı. Merkez Bankası üzerinden prim yapmanın hiç aklına gelmediğini ifade eden Çağlayan, “Burada bizde bir senkronizasyon arızası oldu, senkronize olamadık. Cumhuriyet tarihinin en iddialı teşvik sistemini yaptık, benim feryadım bu. Bu iyi anlaşılmadı veya anlayanlar da farklı noktaya getirmek istedi, belki biraz daha Merkez Bankası’na yazmanın daha iyi olacağı kanaatinden olsa gerek. Böylesine cömert, yatırımcı açısından fırsatlar içeren ve dünyada olmayan bir yatırım teşvik sistemini açıkladığımız zaman, bu tek başına yetmez. Benim diğer organlarım, diğer kuruluşlarımın da senkronize olarak Türkiye’ye yatırım gelmesinin sinyallerini verecek davranışlar içinde olması lazım. Benim faizle olan derdim bu. Yoksa faiz koridorunun daraltılmasının direk faiz üzerinde bir azaltıcı etkisi olmayacak ama o bandı düşürerek, 3 ay evvel yapsaydı bunu Merkez Bankası dünyadaki yatırımcılar, algılayıcılar ve bunu yönlendirenler Merkez Bankası’nın vermiş olduğu sinyali dikkate alacaktı. Böyle bir ortamda bizim icraatlarımızın çıkartmış olduğumuz kanunların ve diğer düzenleyici kuralların hepsinin aynı noktaya basması lazım. Biz farklı noktaya basıyoruz. Buradaki problem bu. Böyle bir ortamda Türkiye yatırımlar konusunda alması gereken yatırımları maalesef alamadı bu sene, geçen senenin gerisinde kaldık. Bu işin müsebbibi; siz 'ekonomiyi küçülteceğim, daraltacağım' derseniz, 'ben bu faizlerden vazgeçmem' derseniz, siz haddinden fazla fren yaparsanız, frene basan bir ülkeye kimse gelmez” diye konuştu.

Türkiye’deki benzin fiyatının dünyada rekor kırdığının anımsatılması üzerine ise Bakan Çağlayan, şunları söyledi: “Petrol bizim babamızın çiftliğinden çıkmıyor. Petrolü biz üretmiyoruz, petrol dışarıdan ithal etmemiz gereken bir ürün. Geçen sene Türkiye enerji ithalatına petrol dahil 54.1 milyar dolar ithalat bedeli ödedi.

Ama çıkıp herkes bize cari açığın hesabını soruyor. Acaba tasarruf yapma yönünde de bir rekor düşünüyorlar mı bizim vatandaşlarımız, dışarıdan bedel ödeyerek almış olduğumuz özellikle petrolde. Böyle bir ortamda dışarıdan ithal etmiş olduğu ürünü dünya piyasasındaki gerçekleşmeye göre zaman zaman gerekli ayarlamaları yapacaktır. Bunlar siyasetçilerin çok severek yaptığı zamlar değil. Toplanan vergilerin doğru şekilde kullanılıp kullanılmadığını vatandaşın sorgulaması lazım. İki tercih var, ya şirin gözükeceksiniz zam yapmayacaksınız ama yapmadığınız zammı misliyle tekrar vatandaştan geri alacaksınız.”

Suriye’de yaşanan karışıklık nedeniyle Türkiye’nin o bölgedeki ülkelere ihracatının düşmemesi için ek tedbirlerin sorulması üzerine de Çağlayan, alınacak bütün tedbirleri zamanında aldıkları yanıtını verdi. “Birleşmiş Milletler Suriye ile ilgili bir karar çıkartmış olsaydı Suriye’ye yönelik çok daha fazla ekonomik tedbir alma imkanımız ortaya çıkardı, Libya’da olduğu gibi” diyen Çağlayan, Port Said, İskenderiye, İskenderun Limanı’ndan yapılan ror ro seferlerinin cankurtaran simidi gibi imdada yetiştiğini vurguladı. Bunun ister istemez maliyetleri arttırdığını dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti:

“Ancak benim şimdi söyleyemeyeceğim ama özel sektörümüzü bu konuda rahatlatan tedbirler aldık. Bazı şeylerin söylenmemesi gerekiyor, özel sektörümüzü yalnız bırakmadık ve anında çıkartmış olduğumuz bazı kararnamelerle onlara bu sevkıyattan doğan maliyet artışlarını karşılayacak bir sistem oluşturduk.”