Bakan Çağlayan'dan İslam Dünyasına 'Ortaklık' Çağrısı

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, İslam ülkelerinin bugün dünya ticaretinden aldığı payın istenilen noktada olmadığını ifade ederek, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) bünyesindeki 56 ülkenin kendi aralarındaki ticareti geliştirecek hamleleri bir an önce yapması gerektiğini vurguladı. Çağlayan, bu kapsamda da 'Menşe Kuralları Anlaşması'nın önemli bir misyon üstleneceğini savunarak, anlaşmayla birlikte ülkeler arasındaki ticaretin gelişeceği gibi yatırım imkanlarının artacağını savundu.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından Suriye'nin başkenti Şam'da organize edilen 'Mersin Tanıtım Günleri' kapsamında Bakan Çağlayan'ın yanı sıra Suriye Ekonomi ve Ticaret Bakanı Lamia Asi, Suriye Merkez Bankası Başkanı Adib Mayala, Türkiye-Suriye İş Konseyi Başkanı Abdulkadir Sabra, Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Ömer Örhon'un katılımıyla 'Türkiye-Suriye İş Forumu' yapıldı. Dedeman Damascus Otel'de gerçekleştirilen forumda konuşan Çağlayan, 2 ülke arasında ekonomik ve siyasi ilişkilerin her geçen
gün daha da geliştiğine dikkat çekerek, bu kapsamda da gerçekleştirilen etkinliğin ilişkileri ivme kazandırarak, daha iyi bir noktaya taşıyacağını söyledi.
2 ülke arasındaki sorun ve sıkıntıları ele alarak ortak çözüm arayacaklarına dikkat çeken Bakan Çağlayan, "Bir mangaldaki ateş, ne kadar kuvvetli yanarsa etrafına da o kadar çok kıvılcım saçar. Eğer mangalda ateş yanmıyor ve bir şey ifade etmiyorsa onun hiçbir kıvılcımı da olmaz. Türkiye ile Suriye arasındaki birtakım sorunlar elbette ki yaşanacaktır. Ancak burada asıl önemli olan sorunu çözebilmeye niyetlenmek ve bu konuda çaba sarf etmektir" dedi. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin bir dönem
kopma noktasına geldiğini, sınırda her an bir çatışma çıkabilecek bir pozisyona girildiğini hatırlatan Çağlayan, ancak bugün gelinen noktada çatışma ortamının aşıldığını ve artık her alanda ortak çalışma zamanının geldiğinin vurguladı.

"SURİYE İLE OLAN TİCARETİMİZİN DE DENGELİ OLMASI ŞART"
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında biraraya gelemeyen siyasi partilerin, konu Suriye olunca el ele verilerek, ortak bir çalışma içine girmesinin oldukça önemli olduğunu anlatan Çağlayan, iktidar ve muhalefetin her konuda uzlaşmak zorunda olmadığını ama milli konularda olduğu gibi Türkiye'nin dış meseleleriyle ekonomide de birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğinin altını çizdi. Çağlayan, "Biz, Suriyeli kardeşlerimizi çok seviyoruz. Ülkenizi çok seviyoruz. Kendi ülkemizdeki işleri
daha fazla arttırmanın gayreti içindeyiz. Ben eski bir iş adamıyım ve isterim ki yatırımlar en çok benim ülkemde olsun. Buradan iş adamlarımıza çağrıda bulunuyorum: Suriye sizin ikinci ülkeniz ve burada yatırım yapın. Her şeyden de önemlisi, ticaretin dengeli olması lazım. Biz birbirimizi seviyoruz ama bu sevginin de karşılıklı olması lazım. Tek taraflı sevgi, her 2 tarafı da uzun süre mutlu etmeyecektir. Bu sebeple Suriye ile olan ticaretimizin de dengeli olması gerekiyor. Bunu yapabilmenin yoluysa
Suriye'deki dış ticaretin iştigal alanlarının genişletilmesinden geçiyor. İşte bu noktada Türk iş adamlarımızın Suriye'de yatırım yapmaları gerekiyor" diye konuştu.

"3. DÜNYA ÜLKELERİNE BİRLİKTE MAL SATIP, HER PAZARA GİREBİLİRİZ"
Türkiye ve Suriye'nin mevcut güzelliklerinden ortak bir sinerji oluşturulması gerektiğine işaret eden Zafer Çağlayan, her 2 ülkenin de birbirine mal satması ve karşılıklı yatırımlarda bulunmasının önemli olduğunu ancak asıl önemli olan noktanınsa Türk ve Suriyeli iş adamlarının biraraya gelerek güç birliği oluşturup 3. dünya ülkelerine birlikte iş yapabilmesi olarak gösterdi. Ekonomi ve ticaretin gidişatının da bu yönde olduğunu ifade eden Çağlayan, bugün Türkiye'nin dünya ölçeğinde ihracat yapmadığı
hiçbir ülke olmadığını belirterek, Suriyeli işadamlarına her türlü pazara birlikte girme çağrısında bulundu ve bu konuda da hazır olduklarını söyledi. Özellikle müteahhitlik konusunda Suriye ile çok ciddi işbirlikleri kurulabileceğini kaydeden Çağlayan, bugün Türk müteahhitlerinin dünyada en fazla uluslararası iş yapan 2. ülke olduğu bilgisini verdi ve konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Türk müteahhitleri, toplam 70 ülkede yaklaşık 150 milyar dolarlık altyapı ve üst yapı işi yapıyor. Sizin ülkenizde de iş
yapıyorlar. Ve biz istiyoruz ki, Suriye'deki metro, altyapı, üst yapı yani kısacası bütün inşaat işlerini Türk firmaları yapsın, gerekirse Suriyeli kardeşlerimiz de ortak olarak bu işlere girsin. Türk müteahhitlerinin, her yıl ortalama 20 milyar dolarlık iş alma kapasitesine sahip. Gelin bunu birlikte değerlendirelim."

"İKÖ'NÜN DÜNYA TİCARETİNDEN ALDIĞI PAY İSTENİLEN NOKTADA DEĞİL"
Türkiye'nin 4 saatlik uçuş mesafesiyle birlikte çevresindeki 54 ülkeye, bir başka ifadeyle de dünya nüfusunun dörtte birlik bölümüne ulaşabildiğini dile getiren Çağlayan, Suriye'nin de söz konusu coğrafyada bulunmasının her 2 ülke için de önemli bir fırsat olduğunu savundu. İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) toplam 56 İslam ülkesinden oluştuğuna işaret eden Bakan Zafer Çağlayan, söz konusu ülkeler arasındaki ticaretin istenilen düzeyde olmadığını vurgulayarak, 2008 yılı verilerine dikkat çekti. Belirtilen
dönemde dünya ölçeğinde 60 trilyon dolarlık bir ticaret hacmine ulaşıldığını belirten Çağlayan, buna karşılık İKÖ'nün dünya ticaretinden aldığı payın yüzde 7 seviyesinde olduğunu, bunun da oldukça küçük ve komik bir rakam olduğunu ileri sürdü.

"HERKES ŞAPKASINI ÖNÜNE KOYUP DÜŞÜNMELİ"
Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğinin altını çizen Çağlayan, "Türkiye, dünyanın bütün ülkeleriyle alışverişi olan bir ülkedir. Avrupa ve dünya pazarındaki kazandıklarımız bizim için önemlidir. Ancak biz, İslam ülkeleri arasındaki ticareti arttıracak hamleler atılmasından yanayız. Bu konuda 2 ayrı anlaşma öneriyorum. Bir tanesi; 'Tercihli Ticaret Sistemi'. Bu sistem, 10 ülke tarafından onaylandığı için şu anda yürürlüğe girdi ancak çalışmıyor ve çalışması için de 'Menşe Kuralları
Anlaşması'nın da yapılması gerekiyor ve bunun da her ülkenin kendi parlamentosunda onaylanması şart. Bu anlaşmayı Türkiye dahil 6 ülke parlamentosu onayladı. Suriye de 'Menşe Kuralları Anlaşması'nı onaylarsa geriye kalan 3 ülkeyi de sizinle birlikte ikna edebiliriz. Böylelikle İslam ülkelerinin kendi arasındaki ticaret hacmi de arttıracağı gibi karşılıklı yatırım imkanını da getirecektir. Bu sebeple de sistemi mutlaka hayata geçirmek zorundayız" diye konuştu.
Öte yandan Dedeman Damascus Otel'de organize edilen foruma Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Türkiye-Suriye Parlamentoları Dostluk Grubu Başkanı ve aynı zamanda da MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, MHP Mersin Milletvekilleri Kadir Ural ve Akif Akkuş, AK Parti Mersin Milletvekilleri Ömer İnan ve Ali Er, CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, belediye başkanları ve çok sayıda iş adamı katıldı. Forumun ardından da Türk ve Suriyeli iş adamları ikili görüşmelerde
bulunarak, yatırım imkanları ve ortaklık konusunu masaya yatırdılar.