Devlet Bakanı Zafer Çağlayan , Türkiye ' nin Doğu ile Batı arasında önemli bir koridor olduğunu ifade ederek , bu nedenle de dünyadaki tüm oluşumlara Türkiye ' nin kayıtsız kalmasının düşünülemeyeceğini söyledi . Çağlayan , ihracatta pazar daralmasıyla karşı karşıya olduklarını ancak felaket telalığı yapmak yerine cari açıkla aslanlar gibi mücadele edip , mal ve hizmet ihracatını birlikte arttırmak zorunda olduklarını kaydetti .
Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin ' e gelen Bakan Çağlayan , Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu ' nu da makamında ziyaret ederek , görüş alışverişinde bulundu . Gazetecilerin ekonomiyle ilgili sorularına da yanıt veren Çağlayan , dünyada birçok bölge ve ülkelerde ekonomik birliktelikler kurulduğuna dikkat çekerek , Türkiye ' nin de Avrupa Birliği ' ne ( AB ) tam üyelik konusunda yoğun çaba gösteren bir ülke olduğunu , bunun yanında İslam Konferansı Teşkilatı ' na üye olan 57 İslam ülkesinden biri olduğunu
hatırlattı . Kazakistan , Rusya , Belarus gibi ülkelerin bir araya gelerek bir ' Gümrük Birliği ' oluşturduğunu hatırlatan Çağlayan , bu kapsamda da kendilerinin ' Serbest Ticaret Anlaşmaları ' nı oldukça önemsediklerinin altını çizdi .
Çağlayan , " Şu anda AB ile imzalamış olduğumuz ' Gümrük Birliği Anlaşması ' var . Bunun dışında da 16 ayrı ülkeyle ' Serbest Ticaret Anlaşması ' yapmış durumdayız . Özellikle Suriye ile yapılan ' Serbest Ticaret Anlaşması ' yürürlüğe girdi . Aynı şekilde Mısır , Tunus ve Fas ile yapılan anlaşma da yürürlükte . Güney Afrika ' da Cezayir ve Libya ile ' Serbest Ticaret Anlaşması ' konusunda yoğun bir çalışmamız var . Söz konusu anlaşmayı Güney Amerika ' da da Şili ile imzaladık . Biz zaten ekonomik entegrasyonumuzu sağlamışız
ve Türkiye o bölgede çok önemli bir ekonomik güce sahip . Doğu ile Batı arasında çok önemli bir koridor , bir merkez olarak öne çıkıyoruz . Bu nedenle de dünyadaki tüm oluşumlara karşı kayıtsız kalamayız . Bu nedenle de diğer ülkelerin oluşturmuş olduğu ekonomik birlikteliklerle ilişkimiz var . Dünyanın her birliğinde , ikili ve çok taraflı anlaşmalarla Türkiye olarak yerimizi almak zorundayız . Bunu farklı yerden okumak , farklı pencerelerden göstermek Türkiye ' ye fayda değil , zarar verir " dedi .
" CARİ AÇIK ARTIK KORKULACAK BİR DURUM OLMAKTAN ÇIKTI "
Türkiye ' nin ihracatla birlikte başta büyüme olmak üzere yatırım ve istihdamı gördüğünün altını çizen Çağlayan , bu noktada da Türkiye ' nin dünyadaki tüm birlikteliklerinde bizzat yer almasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı . Cari açıkla ilgili olarak kendisine yöneltilen sorulara da yanıt veren Çağlayan , cari açığın eskiden korkulması gereken bir hadise olduğunu , ancak bugün gelinen noktada bunun bir korku olmaktan çıktığını , Merkez Bankası ' nın da güçlü bir yapıya kavuşturulmasında da bunda etkili bir rol
oynadığını anlattı . Türkiye ' nin ödemeler dengesinde ; özellikle yurt dışından gelen yabancı yatırımlarda cari açığın kendisine değil , cari açığın finansman kalitesine bakmak zorunda olduklarını kaydeden Çağlayan , cari açığın iyi bir finansman kalitesiyle finansa edilmesi durumunda söz konusu açığın korkulacak bir durum olmadığının da anlaşılacağını savundu .
Cari açığın üzerinde durulması ve her türlü gelişmelerin de dikkatle takip edilmesi gereken bir konu olduğunu kaydeden Bakan Çağlayan , başta Merkez Bankası olmak üzere ilgili tüm kuruluşlarımız , bu konuda gerekli tedbirleri aldığını açıkladı . Çağlayan , Türkiye ' de uygulanan kur politikaları nedeniyle doların 8 yıldan bu yana aynı seviyede olduğunu hatırlatan Çağlayan , bunun da bir sonuç olarak öne çıktığını belirterek , konuşmasını da şöyle sürdürdü ; " Bunun nedeniyse ; Merkez Bankası ' nın faiz konusunda
geçmişte geç aldığı tedbirlerdir . Bugün kurlar , ister istemez ithalatı baskı altına almıştır . Türkiye , bizim 8 yıllık iktidarımız döneminde ; 5 yıl boyunca enerjiye zam yapmamamıza , kurumlar ve gelir vergisini düşürmemize , Cumhuriyet tarihinde bir devrim olarak nitelendirdiğimiz ; SSK işveren payını 5 puan düşürmemize , 18-29 yaş istihdamına getirmiş olduğumuz işveren payının bir kısmının devlet tarafından sübvanse edilmesinin yanında Türkiye ' de gerek tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşılmasına rağmen
Türk Lirası , dolar karşısında yüzde 50 oranında değerlenmiştir . Aynı durum Euro için de geçerlidir . 2 . 22 olan 1 Euro karşısında Türk Lirası 1 . 90 ' a kadar gelmiştir . Tabi ki böylesi bir durumda ister istemez Avrupa ' ya olan ihracatımızda da düşüşler yaşanmıştır . "
" İHRACAT ODAKLI BİR ÜRETİM STRATEJİSİNİ HAYATA GEÇİRDİK "
Türkiye ' nin , Avrupa ' ya olan ihracatında yaşanan düşüşün bir diğer nedenininse ; Avrupa ' daki ekonomik krizin hala devam etmesine bağlayan Zafer Çağlayan , bin 750 milyar Euro ' ya rağmen istenilen tepkinin hala verilemediğini anlattı . Çağlayan , " Biz ihracat pazarlarımızın daralmasıyla karşı karşıyayız . Cari açık geliyor diye felaket telalığı yapacak halimiz yok . Biz cari açığa karşı aslanlar gibi mücadelece edeceğiz . Peki ne yapacağız? Mal ve hizmet ihracatımızı birlikte arttıracağız . Bakın 2009 yıl
dünyadaki tüm oluşumlara kında dünyada küresel kriz yaşanırken , 32 . 7 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı yaparken , buna karşılık 16 . 5 milyar dolarlık da hizmet ithalatı yaptık . Yani Türkiye , hizmet ticaretinde 16 milyar dolarlık gelir elde eden bir ülkedir . Turizmde , lojistikte , taşımacılıkta ve müteahhitlik sektörlerinde elde edilen hizmetlerdir bunlar . Buna bankacılık sektörü de dahildir " diye konuştu .
İhracatta yeni pazar arayışı içinde olduklarını anlatan Çağlayan , 2009 yılında da söz konusu arayışların etkisini çok net bir şekilde gördüklerinin altını çizerek , bugün gelinen noktada da ihracat odaklı üretim stratejisini hayta geçirdiklerini , buna bağlı olarak da bir girdi tedarik stratejisi çalışması başlattıklarının bilgisini de verdi . Türkiye ' nin cari açıkla birlikte ithalatının ana kaynağının ; yüzde 73 ' ünün ara mal ithalatı olduğuna dikkat çeken Çağlayan , bunun da tek bir nedeni olduğunu
vurgulayarak , açıklamasını da şu şekilde sürdürdü ; " 2002 yılında 1 Dolar , 1 . 5 TL ' ye denk gelirken ; bugün 1 Dolar , 1 . 6 TL seviyesine gelmiş . Dediğim gibi Merkez Bankası ' nın , faiz politikalarının gerçekçi olmaması nedeniyle kur baskı altında kaldı . İthalatın da ucuz olması Türkiye ' de ithalatı adeta patlattı . "
" TÜRKİYE ' Yİ GENÇ EMEKLİLER CENNETİNE ÇEVİRENLERİN VEBALİNİ ÇEKİYORUZ "
Girdi maliyetleri konusunda fazla olduğu yönündeki bir eleştiriyi de asla kabul etmeyecekleri dile getiren Çağlayan , bu alanda hükümet olarak iktidarda oldukları 8 yıllık zaman diliminde yapmış oldukları çalışmaları anlattı . Girdi maliyetleriyle ilgili olarak yapılan çalışmaların yeterli olmadığını kendilerinin de gördüğünü dile getiren Çağlayan , " Bugün sosyal güvenlik sisteminin , bu kadar ağır iş yükü maliyetleri olmasının nedeni ; geçmişte ben dahil hepimizin suçlu olduğu ve o tarihteki politikacıların ;
' Kim ne veriyorsa , ben 5 fazlasını veriyorum ' diyerek , Türkiye ' yi 38 yaşındaki ' genç emekliler cenneti ' ne çevirenlerin vebalini çekiyoruz . O tarihte hiçbirimiz sesimizi çıkartmadık . Sosyal güvenlik sisteminin çöküşüne izin verdik , göz yumduk . Eğer o günün şartlarında ; ' Hayır , sen bunu yapamazsın . Kamunun parasını bu şekilde harcayamazsın ' diye tepkimizi koymalıydık . Ne yazık ki bunu yapamadık ve Türkiye ' de bu hale geldi " dedi .
Türkiye ' nin bugün dünya ölçeğinde yaşanan ekonomik krize rağmen , gerek bütçe açığı ve mali denge , gerekse de borçlar konusunda yaşanılan süreçten en güçlü çıkan ülkelerin başında yer aldığını anlatan Çağlayan , bunun en önemli nedenin de ; hükümet olarak kendilerinin , geçmişteki gibi popülist bir yaklaşım içinde olmamaları olarak gösterdi . Kısa dönemde ithalatı en fazla yapılan sektörleri belirlediklerini , bunun da Türkiye ' de ilk defa yapıldığını kaydeden Çağlayan , söz konusu sektörlerin de ; kimyasallar ,
otomotiv , makine , demir-çelik olduğunu ancak tüm bu sektörlerle ilgili olarak da oldukça önemli çalışmalar yapıldığını söyledi . Çağlayan , önümüzdeki günlerde odalar ve ihracatçı birliklerinin bir araya gelerek , belirtilen sektörlerle ilgili olarak da çalışma grupları oluşturulacağını , bununla da kısa vadede en ucuz ve en kaliteli girdinin temin edilmesinde ; ortak satın alma organizasyonlarını devreye koyacaklarını ifade etti . Orta ve uzun vadedeyse ; ithal edilen malların Türkiye ' de üretilmesi olduğuna
dikkat çeken Çağlayan , Türkiye ' nin hangi sektörlerde ara mal ithal etmek yerine kendi kaynaklarını kullanabileceği üzerinde duracaklarını , bu konuda da AB ve Amerika ' nın yanı sıra Japonya ve Çin ' in yaptığını , Türkiye ' nin de 5 . ülke olarak söz konusu ülkeler arasındaki yerini de alacağını belirtti .
( SNK-EA-Y )
Bakan Çağlayan Mersin'de
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında önemli bir koridor olduğunu ifade ederek, bu nedenle de dünyadaki tüm oluşumlara Türkiye'nin kayıtsız kalmasının düşünülemeyeceğini söyledi



















