Bakan Çağlayan Mersin’de Ödül Törenine Katıldı

Bakan Çağlayan Mersin’de Ödül Törenine Katıldı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine girdiğini ve bunu başarıyla bitirmek zorunda olduğunu belirterek, “Başlamış olan çözüm süreci Türkiye için tarihi bir fırsattı” dedi.

Ekonomi Bakanı Çağlayan, İçel Girişimci İşadamları Derneği’nin (İçel GİAD) bu yıl ilkini düzenlediği 2013 Altın Kale Ödül Töreni’ne katıldı.

HiltonSA Otel’de düzenlenen törene Çağlayan’ın yanı sıra İçel Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, İçel GİAD Başkanı Alper Gürsoy ile iş dünyasının temsilcileri katıldı.

Bakan Çağlayan, törende yaptığı konuşmasına 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı anarak başladı.

Bugün artık 20 yıl öncesine göre farklı bir Türkiye olduğunu belirten Çağlayan, bundan 10 yıl önce ihracatı 36 milyar dolar olan Türkiye’nin, bugün bu ihracatı 2-2,5 ayda sadece 2 sektörle yaptığına işaret ederek, “Bugün ihracat yapmadığımız 2 ülke var. Ahdettik oralara da ihracat yapacağız. Biri Mikronezya, biri Nauru. Bilmem nerede olduğunu bileniniz var mı? Ben de bilmiyordum, arkadaşlarım haritadan gösterdiler, Asya Pasifik’te 2 küçük devlet. Birinin yüzölçümü 700 kilometrekare, diğerinin 30 kilometrekare. Şimdi bütün azmimiz, 2013’te bu iki ülkeye de mutlaka ihracat yapıp, dünyada Türk girişimcisinin, Türk malının ayak basmadığı hiçbir yer bırakmamak olacak. Bütün çalışmamızı bu nokta üzerinde yoğunlaştırıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin krizi fırsata çeviren bir yapı elde ettiğini, dünyanın dört bir tarafında koşturan girişimcilerle bu ekonomik başarı hikayelerini yazdığını ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti: “Geldiğimiz nokta son derece önemli. Merkez Bankası da sonunda insafa geldi ve faizlerde ufak da olsa bir indirim yaptı. Ümit ederim bu indirimler devam edecek ve Türkiye ekonomisini daha canlı hale getirecek. Çünkü Türkiye’nin gerçek performansını yakalamak mecburiyetindeyiz.” Türkiye’nin cumhuriyetinin kuruluşunun 100. yıldönümünde Atatürk’ün dediği gibi muasır medeniyetler seviyesine gelmiş bir ülke olacağına vurgu yapan Çağlayan, “Muasırlık kelimesinden benim anladığım, borç almadığı için emir almayan, kendi gündemini kendisi belirleyen, IMF’nin kapısında 1 milyar dolar borç almak için sırada beklemeyen bir ülkeyi oluşturmaktır. Bugün IMF ile pozisyonumuzu değiştiriyoruz. 66 yıllık ortaklığımız var IMF ile. Tam 19 kere stand-by anlaşması yapmışız, 17’sinde cıvımışız, sadece 2 tanesinde başarılı olmuşuz. Dünyanın en büyük küresel krizden geçtiği, bugün Avrupa’nın birçok ülkesinin ancak IMF bastonuyla ayakta durduğu bir dönemde Türkiye, IMF’den hiçbir destek beklemeksizin, IMF ile hiçbir program yapmaksızın gücü, kuvveti ve Türk girişimcinin sayesinde IMF’den tek kuruş almadan bu küresel krizi atlatmış bir ülke olmuştur. Bugüne kadar IMF’ye ‘bizim için daha ne yapabilirsiniz’ diyen, masanın öbür tarafında olan, geçmişte veresiye satan Türkiye bugün masanın diğer tarafına geçmenin mutluluğunu yaşıyor. 14 Mayıs’tan sonra çok şükür biz IMF için ne yapabiliriz diyeceğiz. Şükürler olsun Türkiye, borç alan değil, borç veren bir ülkeye dönüşüyor. İşte muasırlık, gelişmişlik bu” ifadelerini kullandı. “TÜRKİYE ÇÖZÜM SÜRECİNİ BAŞARIYLA BİTİRMEK ZORUNDA” Çözüm sürecine de değinen Çağlayan, Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine girdiğini dile getirerek, çözüm süreciyle birlikte bu ülkenin sahiplerinin, bütün toplumun katmanlarının olduğu bir dönemi çok çabuk yakalayacağını kaydetti.

Türkiye’nin çözüm sürecini başarıyla bitireceğini ümit ettiğini dile getiren Çağlayan, şunları söyledi: “Bunu bitirmek zorundayız. Böyle bir kararın altına imza atmak ancak cesaret ister. Korkaklarla bir yere gitmek mümkün değil. Siyaseten ne pahasına mal olursa olsun bu çözüme kavuşma noktasında hükümetimiz bir milimetre, bir adım dahi geri adım atmayacaktır ve Türkiye o kardeşlik günlerini inşallah yeniden yakalayacaktır. Türkiye, böyle bir çözüm sürecinde eğer bu çözüm sürecini başarıyla hallederse ki, başarıyla halletmek mecburiyetimiz vardır, Türkiye’yi tutana aşk olsun. Evelallah kimse Türkiye’yi tutamaz ve Türkiye’yi 2023 ideallerinden daha önceki tarihlerde bile bu ekonomik, sosyal yapıya dönüştürebilecek bir güce kavuşmuş oluruz. Bu anlamda başlayan süreç Türkiye için tarihi fırsattır.” Türkiye’nin bu süreçten, başarılı olmamasından nemalanmak isteyenler olacağına dikkat çeken Çağlayan, “İşimizin kolay olmadığını biliyoruz. Biz, Başbakanımızın liderliğinde baldıran zehri içmeye karar verdik de yola çıktık ve bunu cesur, kararlı bir anlayış ancak yapabilir. Çözüm sürecine destek her geçen gün artıyor. Başlangıçta vatandaşın yüzde 58’inin destek verdiği bu süreç, bugün yüzde 70’lere çıktı. Çünkü artık herkes bu belanın bitmesini istiyor. Türkiye binlerce evladını kaybetti, binlerce ana ağladı ve Türkiye yüzlerce milyar dolar kaybetti terör yüzünden. Çok önemli kaynaklar bu uğurda gitti. Şimdi istiyoruz ki, inşallah Türkiye bir taraftan kardeşliği, birliği, beraberliği ve bu farklılıklarını zenginliğe çevirmiş olan bir yapıya dönüşürken, diğer taraftan ekonomik olarak en iyi seviyeye gelebilsin. Bunun işaretlerini teşvik sisteminde görmeye başladık. 6. bölgeye yapılacak yatırımlara baktığımızda Diyarbakır’da, Şanlıurfa’da, Bingöl’de yapılan yatırım teşvik müracaatlarının geçen yıla göre en az 8-10 kat fazla olduğunu görüyoruz. Daha çözüm sürecinin başındayken vatandaş, iş alemi bunu en iyi şekilde satın aldı ve yatırıma karar verdi. Mesele, Türkiye’nin batısında ne varsa doğu, güneydoğusunda da aynı şeyi oldurmaya çalışmaktır. Ne İçelli memnun ne doğduğu yeri bırakıp İçel’e gelenler memnun. İnsanları doğduğu yerde doyurmanın mutlak surette yolunu bulmalıyız. Bunun yolu da 6. bölgeye yapılacak yatırımlardan geçer. Bunun için de yatırımcılar, kendilerine yatırım yapılacak uygun ortamı bekliyorlar. İşi olmayan insan her şeyi yapar” şeklinde konuştu.

İçel Valisi Güzeloğlu, genç ve girişimci kimlikleriyle İçel ve Türkiye’ye değer kattıkları için İçel GİAD üyelerine teşekkür ederken, İçel GİAD Başkanı Gürsoy da 400’e yaklaşan üye sayılarıyla kentin gelişimine katkı sunacak işlere imza attıklarını söyledi.

Bir taraftan kentin sorunlarına çözüm üretirken, bir yandan da ülke ekonomisine, sanata, kültüre, spora ve sosyal yaşama katkı sunan öncü isimleri Altın Kale Ödülleri ile onurlandırmak istediklerini belirten Gürsoy, ödül verdikleri isimlerle gurur duyduklarını sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından Bakan Çağlayan, Altın Kale Ödülü’ne layık görülenlere ödüllerini verdi. Çağlayan’a da Onur Ödülü verildi.

İçel GİAD’ın Altın Kale ödüllerini şu isimler aldı: “Büyük Ödül Ali Sabancı, Girişimcilik Ödülü Ali Özveren, Toplumsal Fayda Ödülü İçel Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Alktın Kale Marka Ödülü Metin Okyay, Hızlı Büyüme Ödülü Reşat Uzunoğlu, Usta Kalem Ödülü Meliha Okur, Spor Ödülü Nevin Yanıt, Kent Tanıtımı Ödülü Numan Olcar, İyi Fikir Ödülü Anadolu Kültürleri Korosu.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile