Bakan Çelik, Kumlu'yu Kabul Etti

Bakan Çelik, Kumlu ve beraberindekileri heyeti kabul etti.

Kumlu, Türk-İş Genel Başkanlığından pazartesi istifa ettiğini hatırlatarak, Bakan Çelik'e veda ziyareti gerçekleştirdiğini belirtti.

Uzun süre beraber çalıştıkları Bakan Çelik ile en çok çok dikkat ettikleri hususların başında "diyalog" geldiğinin altını çizen Kumlu, "Ancak takdir edersiniz ki bu görüşmeler sırasında karşılıklı mutabakat sağlayamadığımız durumlar da oldu. Ama genelde Sayın Bakan ile mutabakat sağlayarak hallettiğimiz hususlar çok oldu" dedi.

Bakan Çelik de Kumlu'ya nazik davranışından dolayı teşekkür etti.

Türk-İş'in köklü bir emek hareketi olduğuna ve burada görev yapmanın zorluğuna dikkati çeken Çelik, "Uzun yıllar bu görevi yaptınız, ben başarıyla bu görevi sürdürdüğünüz inancı içerisindeyim. Ama bunun veda ziyareti olmadığı inancındayım. Başkanlıktan ayrıldınız ama sendika başkanı olarak veya Türk-İş'te yine hizmetlerine devam edeceksiniz. Tecrübelerinizi yine emek hareketine katkı sunma olarak devam ettireceksiniz" dedi.

Bakanlığı dönemlerinde asgari ücret, sosyal güvenlik reformu gibi birçok alanda Türk-İş'le görüşmeleri olduğunu, zaman zaman anlaştıklarını zaman zaman da anlaşamadıklarını belirten Çelik, "Sayın Kumlu ile ilgili benim söyleyeceğim: Diyalogdan yana olması, sorunu çözmeye dönük irade ortaya koyması önemliydi. Tabii ki hak arama konusundaki ısrarcılığını hiç bir zaman unutmayacağız" diye konuştu.

Çelik, çalışma hayatının Kumlu döneminde önemli kazanımlar elde ettiğini söyleyerek, Kumlu'ya bundan sonraki çalışmalarında başarılar diledi.

-"Bir protokol yok"

İstifa gereçkesinde "iç huzursuzluklara" değindiğinin hatırlatılarak, "Bir de gizli protokol iddiası vardı, her defasında siz bunları yalanlamıştınız. Bu son noktada sizi istifaya getiren ne oldu? İstifanızdan sonra huzursuzlukların bittiğini düşünüyor musunuz" sorusu üzerine Kumlu, "Sayın Bakanda zaman zaman açıkladı.

Türk-İş'le Sayın Bakan arasında bir protokol yok. Sayın Bakan burada" dedi.

Toplu İş İlişkileri Yasası'nın çıkarılması sırasında uzun süren tartışmalar ve müzakereler yaşandığını anlatan Kumlu, kendilerinin muhalefet ettiği tek konunun yasada yer alan, "30 kişinin altında işçi çalıştıran işletmelerde sendikal örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi yapılamaz" hükmü olduğunu kaydetti.

"Şu anda benim verdiğim karar çok doğru bir karar değil" diyen Kumlu, "Türk-İş önemli bir kurum olduğu için bu huzursuzluk yönetimde başladığında, bu işin sahibi, emaneti aldığımız yere teslim etmenin doğru olduğuna inanan biriyim ve doğru olan da oydu. Bu bir yıldır, Sayın Bakan da bize soruyordu 'ne oluyor' diye. Bu huzursuzluk bir yıldır devam ediyordu. Takdir edersiniz ki 5 kişilik bir ekipsiniz bir uyumsuzluk var. O veya bu nedenle aramızda bir huzursuzluk var. Delegelerle ilgili bir dava nedeniyle kongre yapamıyoruz. Arkadaşlarla konuştuk, 'bu huzursuzlukla devam etmeniz Türk-İş'e zarar veriyor, gel bırak teşkilatının başına gel' dediler. Doğru olmadığına inandığımız halde bıraktık ve teşkilatımızın başındayız" şeklinde konuştu.

-"Koltuğu verelim Sayın Başkan"

Kumlu bir soru üzerine yeni yönetimi değerlendiremeyeceğini yapacaklarının zaman içerisinde görüleceğini söyledi.

Bir başka soruyu yanıtlarken Kumlu, siyasete girmeyi hiç düşünmediğini kaydetti.

Kumlu soruyu yanıtlarken, Bakan Çelik, "Koltuğu verelim Sayın Başkan" diye espri yaptı.

Genel Başkanlığı sırasında özellikle anamuhalefet partisi tarafından çok sert eleştiriler aldığının hatırlatılarak, "Bu dönemi değerlendirdiğiniz zaman bir özür dilemeyi veya bir özeleştiri yapmayı düşünüyor musunuz" sorusuna karşılık Kumlu, yapısı gereği medya karşısına çok çıkmadığını belirtti.

Bunun "Söylenecek şeyi yok" şeklinde değerlendirilmemesi gerektiğine işaret eden Kumlu, herkesin düşüncesinin ve söyleminin kendisine ait olduğunu söyledi.

Kumlu, bugüne kadar yargı yoluna başvurmadığını ancak bundan sonra kendisine yönelik iftira ve yalanlara karşı bu yolu kullanacağını bildirdi.

Bakan Çelik de sendika üyeliği konusundaki yüzde 10 barajın sendikaların geleceği açısından önemine değinerek, uzun süren tartışmalar neticesinde gelinen yüzde1'lik oranla 4 yıllık geçişin ve sonrasının hiçbir tarafın taleplerini karşılamadığını, bir suçlu aramanın yanlış olduğunu söyledi.