Bakan Davutoğlu: Bu Coğrafya Küçük Düşünenlerin Coğrafyası Değil

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin son dönemde pek çok alanda çıtayı yükselttiğini ve aynı şeyi eğitimde de başarması gerektiğini belirterek, "Çıtayı niye sürekli yükseltiyoruz- Çünkü bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var. Bu coğrafya küçük düşünenlerin coğrafyası değil, olamaz" dedi.

Davutoğlu, Yükseköğretim Kurulu Konferans Salonu'nda düzenlenen "Mevlana Değişim Programı Tanıtım Toplantısı"na katıldı.

Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'yi dış dünyaya açacak bir proje olan "Mevlana Değişim Programı"nın kendisini hem bir Dışişleri Bakanı hem de öğretim üyesi olarak gururlandırdığını söyledi.

Üniversitelerin bilgi aktarımının en temel kurumlarının başında geldiğini ifade eden Davutoğlu, bu kurumların üç temel hedefini, insanlığın evrensel birikimini yeni nesillere aktarmak, kendi kültürünü ve medeniyetini yücelten aydınlar yetiştirmek ve meslek kazandırmak olarak sıraladı.

Evrensel bilginin harmanlanması sürecinin tarihsel gelişimini anlatan Davutoğlu, "Kültürümüz ve medeniyetimiz, nev-zuhur bir kültür ve medeniyet değildir. İlim geleneğimiz de nev-zuhur değildir. Aksine, daha Oxford'da, Cambridge'de basit bir üniversite geleneği dahi yokken, Harran'da vardı, Belh'de, o Mevlana'yı çıkaran ortamda vardı" diye konuştu.

Anlık kültürel etkileşimlerin ve meydan okumaların yaşandığı bir dönemden geçildiğini belirten Davutoğlu, "En büyük ve en heyecan verici meydan okuma zihniyetle ilgili meydan okumadır. Biz yeni bir zihniyet inşa etmek durumundayız" dedi.

-"Çıkarların uzlaştığı yerde karar çıkıyor"-

Belli konularda insanlık adına gerekli tedbirler alınmazsa, devletlerin varoluş alanlarının da ayakta kalamayacağını ifade eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yanı başımızda yüz bin insan öldü, milyonlarca insan evsiz barksız kaldı. Daha BM Güvenlik Konseyi'nin, bırakın karar almayı, küçük bir açıklaması bile olmadı. Bunu 90'lı yıllarda Bosna'da yaşamıştık, yüreğimiz yana yana üç yıl Srebrenitsa katliamına kadar seyretmiştik. Neden- Çünkü beş ülke karar verecek. Beş ülkenin ulusal çıkarlarının uzlaştığı yerde karar çıkıyor."

Davutoğlu, bu durumun bir düzen çelişkisi olduğunu ve çıkarlarla değerler arasında bir denge oluşmadığını gösterdiğini kaydetti.

-"Mevlana'nın Anadolusu daha mı istikrarlıydı-"-

Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarının durumuna da değinen Davutoğlu, özgüven ve birikimin önemini vurgulayarak, "Üniversitelerimizin, öğrencilerimizin, öğretim üyelerimizin çıtası yükselmek zorunda" dedi.

Türkiye'nin son 10 yılda pek çok alanda çıtayı yükselttiğine dikkati çeken Davutoğlu, 10 yıl önce 83 büyükelçiliğe sahip olan Türkiye'nin, şimdi 134 elçiliği bulunduğunu ve dünyada en çok temsil edilen 9. ülke haline geldiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bu çıtayı niye sürekli yükseltiyoruz- Çünkü bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var. Bu coğrafya küçük düşünenlerin coğrafyası değil, olamaz. Küçük düşünenler bu coğrafyada barınamazlar. Bu tarihi serüvenin içinde, bütün insanlığın, tarihin aktığı bu coğrafyada olanlar, küçük düşündüklerinde ufukları ve varoluş alanları daralır. Düşünün, Hz. Mevlana'nın geldiği Anadolu bugünkünden daha mı istikrarlıydı, daha mı dünyaya açıktı- Ama oradan bugüne bile ışık tutan bir büyük fikir ve şiirsel felsefe ortaya çıktı."

-"Program doğru zamanda başladı"-

Mevlana Değişim Programı'nın önemine işaret eden Davutoğlu, program sayesinde hem dışarıdan gelenlerin Türk kültürüyle hem de Türkiye'den gidenlerin başka kültürlerle harmanlanacağını ifade etti.

Davutoğlu, "Bizim de gittikleri ülkelerden döndükleri zaman Türkiye dostu olacak, Mevlana felsefesinden etkilenmiş olacak yeni bir nesli bütün Afrika'ya, Asya'ya, Latin Amerika'ya tohum gibi serpmemiz lazım" diye konuştu.

Türkiye'de 36 bini bulan yabancı öğrenci sayısının ülkenin kapasitesine göre düşük olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "En azından bunun milyonlarla ifade edilir şekilde Türkiye'nin öğrenci çekmesi lazım" dedi.

Davutoğlu, Türkiye'nin dünyadaki eğitim pastasından aldığı payın küçük olduğunu da belirterek, "Mevlana Değişim Programı'nın çok doğru bir zamanda ve çerçevede başladığını düşünüyorum ama kaybedilen yılları telafi etmek üzere çok daha hızla hareket etmemiz gerektiği inancındayım. Dışişleri Bakanlığı, bu muhteva çerçevesinde, Mevlana Değişim Programı'nın ve YÖK'ün emrindedir" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, e-vize uygulamasının da en kısa zamanda öğrencileri kapsayacak şekilde genişletileceğini kaydetti.

-"Bakanlık geçici, hocalık baki"-

Siyasete atılmadan önceki akademisyenlik günlerine ilişkin detaylar da paylaşan Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bakanlık geçici, hocalık baki. Hiçbir şey onları aşamaz. Baba-oğul, ebeveyn-çocuk ilişkisi, hoca-talebe ilişkisi, doktor-hasta ilişkisi. Bunun üçü de insanın varoluşuyla ilgili şeylerdir. Birisi doğrudan varoluşumuzu borçlu olduğumuz ebeveynimiz, diğeri zihni varoluşumuzu borçlu olduğumuz hocalarımız, öbürü de sıhhi varoluşumuzu borçlu olduğumuz doktorlarımız. Ben bu üçünü de aile hayatı içinde yaşamış biri olarak söylüyorum; hiçbir makam hocalık makamından daha üstün değildir.".

Konuşmaların ardından, Davutoğlu ile YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, Dışişleri Bakanlığı ve YÖK Başkanlığı arasındaki işbirliği protokolüne imza attı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile