Bakan Eker: Türkiye Gıda Üretiminde Altıncı Ülke Haline Geldi

Bakan Eker: Türkiye Gıda Üretiminde Altıncı Ülke Haline Geldi

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’nin gıda üretimi alanında, Dünya Bankası verilerine göre altıncı ülke konumunda olduğunu söyledi.

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz da gıda üretiminde sürdürülebilirliğin en önemli hedefleri olduğunu belirtti. TGDF tarafından İzmir`in Çeşme ilçesinde düzenlenen Global Gelecek Global İşbirliği Kongresi’nde konuşan Eker, 5 bin uzmanın gıda denetiminde görev yaptığına dikkat çekti.
Kongrenin açılış toplantısında konuşan Bakan Eker, gıdanın zamana bağlı olmayan, her gün giderilmesi gereken bir ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, kongrede ele alınacak konuların, kendilerine gelecekte gıdanın nasıl üretilmesi gerektiğine dair ışık tutacağını ifade etti. Eker, “Adil bölüşüm, geleceğimiz için çok önemlidir. Bu toplantı bize bunun da yolunu gösterecek. 2010 Mayıs ayı itibariyle çıkardığımız yasalarla AB’nin sınırları İran’a, Gürcistan’a uzamıştır. AB, gıda anlamında bir bütünlüğe kavuşmuştur. Çıkardığımız yönetmeliklerle Türkiye’de gıdanın, üretiminden yenesiye kadar izlenebilirliğini sağlıyor olacağız. Tarımda kullanılan ilaçlar, 59 bin tondan hedeflediğimizin de altında kalarak yıllık 37 bin tona inmiştir.” dedi. Gıdada denetimin önemine de değinen Mehdi Eker, “Alo 171” hattını kurduklarını ve 5 bin uzmanın bu hatta bağlı olarak denetim yaptığını söyledi. Eker, “Görsel medyada yayımlanan kamu spotlarındaki bilinçlendirme kampanyamız olumlu sonuçlar veriyor. Genelde tarım, özelde gıda insanların çok rahat, adeta fütursuzca konuştuğu bir alandır. En çok da bilmeyenler bu konuda konuşur. Bu da kamuoyunu etkiliyor ve yanlış bilgilendirmelere yol açıyor. Enformatik cehalete dönüşüyor.” dedi.

Bir soru üzeren Eker, ette KDV oranının düşürülmesiyle fiyatların aşağılara çekileceğini ve gerekli denetimlerin yapılacağını açıkladı.


KOPUZ: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EN ÖNEMLİ HEDEFİMİZ
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz ise üç günlük kongre süresince, gelecekte duran fırsat ve tehditleri düşünce ve çalışmalarıyla aktaracaklarını söyledi. İklim değişikliği, giderek azalan doğal kaynaklar, son iki yıldır yüksek seyreden gıda ve enerji fiyatları, Avrupa Birliği ve ABD gibi gelişmiş ülkelerin yaşadığı finans sıkıntılarının sektörü ve dünyayı etkilediğini belirten Kopuz, azalan kaynakların ve değişen iklimin, 9 milyara ulaşacak nüfusun hepsini gıda güvenliği, beslenme ve sağlık odaklı yaşam tarzına dayalı yaşatmaya yetmeyeceğini belirtti: “Çözemediğimiz her problem sosyal, ekonomik ve siyasi sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenledir ki günümüz dünyasının ana gündemini sürdürülebilirlik oluşturuyor.”
Kopuz, sektörle ilgili rakamları sıralarken de gıda endüstrisinin iş hacminin yıllık 200 milyar lirayı aştığını, doğrudan ve dolaylı 1 milyon kişiye istihdam sağladıklarını, 7 milyar dolara yaklaşan ihracatla Türk ekonomisinin çok önemli bir ayağını oluşturduklarını söyledi: “74 milyonluk Türk tüketicisine her gün güvenli, besleyici, yüksek kaliteli ve ekonomik gıda ürünleri sağlayan endüstrimiz Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türk cumhuriyetlerini kapsayan coğrafyanın tam ortasında bulunuyor. Bu 1 milyara yaklaşan nüfus demek. Bu avantajlı konumu nedeniyle Türkiye, gıda sektöründeki uluslararası oyuncular için bir cazibe merkezi olurken aynı zamanda kendi bünyesinden de bölgesinde lider oyuncular çıkarıyor.”
Kongreye yurtdışından katılan, TGDF’nin de üye olduğu FoodDrink Europa Başkanı Jesus S. Perez, konuşmasına Türkiye’yi ve TGDF’yi bu önemli konuda kapsamlı bir kongre düzenlediği için tebrik ettiğini söyleyerek başladı. Perez, “Çünkü bu toplantı kapsamındaki konularla hem Türkiye hem Avrupa hem de dünyanın gündemindeki gıda sorunlarını tartışacağız.” dedi. Türkiye’nin gıda konusunda çok önemli olduğunu, bunu rakamların gösterdiğini, Avrupa içinde hem çok farklı gıdaları bünyesinde barındırarak farklılığını ortaya koyduğunu hem de dinamik nüfus yapısıyla dikkat çektiğini vurguladı: “Türkiye`nin geçen yıl dünyada en hızlı büyüyen ülke olması da çok önemli. Bu büyüme, sektörünüze de yansıyor.”
Temsil ettiği kuruluşların rakam değerlerinden de söz eden Perez, şunları kaydetti: “Amacımız, her zaman kolay olmasa da bütün gıda ve içecek sektöründeki şirketlerin sürdürülebilir bir büyüme stratejisi izlemesidir. Sektörümüzün karşılaştığı bir diğer problem de obezite ve aşırı kilolu insanların giderek artmasıdır. Bu konuda sektörümüz suçlanmaktadır. Şu anda doğanın ürettiğinin 1,5 katı hızda tüketiyoruz ve bu hızla giderse 2030’da bütün kaynaklarımızı tüketme riskiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle bütün tarafların biraraya geleceği bir yapı oluşturmalı ve sürdürülebilir bir gıda politikası sağlamalıyız. Çocuklarımız için bunu yapmalıyız.”
Kongrede daha sonra TGDF tarafından, konuşmacılar adına dikilen fidanların sertifikaları verildi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile