TBMM Genel Kurulunda, MİT Kanunu'nda değişiklik yapan kanun teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerde söz alan BDP Grup Başkavnekili Hasip Kaplan, teklifi eleştirirken, ''Bu yasa çıkarsa önünüze görevi meçhul olan '009 BBX görevli şahıs' diye Başbakanlık görevli belgesi çıkacak'' dedi. Kaplan, bu durumun Türkiye'ye zarar vereceğini ifade etti.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, özel yetkili mahkemelerin Türkiye'nin yargı sisteminden çıkarılması gerektiğini belirterek, ''Bu Meclis şu anda özel yetkili mahkemelerin savcı ve hakimlerinin takdir alanı içinde yasama görevi yapıyor. Bunun neden anlamıyorsunuz?'' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, devletin bir takım görüşmeler yapabileceğini kaydederek, buradaki amacın terörü bitirmek ve Türkiye'nin geleceği açısından refah düzeyi yüksek bir sistem kurabilmek olduğunu belirtti. Aydın, ''Eğer çetelerle, organize suç örgütleriyle, terörle mücadele ediyorsak, lütfen bu görevi yapanları, istihbarat bilgisini alıp yetkili makamlarla paylaşanları ciddi cezalara maruz bırakmayalım. Burada da nihai kararı Başbakan değil yine yargı veriyor. Bir kez daha düşünme fırsatı tanıyor'' diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kayseri'de, 'Oslo'da o görüşme yapıldı' diyenler için 'alçak, şerefsiz' ifadesini kullandığını savunarak, ''O sözler Kayseri meydanında asılı duruyor'' dedi. İnce, teklifin yasalaşması halinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Anayasa Mahkemesinin tavrını göreceklerini söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, MİT'in bir suç örgütü ile işbirliği içinde olduğu yönündeki iddiaların çok ağır ve ciddi olduğunu, bunların açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti. Şandır, ''Bu iddia cevaplanmazsa bundan sonra bütün faili meçhullerin faili bulunmuş olacak. Siz suç üstü yakalanmış olmamın telaşıyla bu teklifi getiriyorsunuz. Hangi suçları saklıyorsunuz?'' dedi.
GÖRÜŞMELER YAPILABİLİR
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 2009 yılında Habur Sınır Kapısı'ndan giren terör örgütü elemanları ile görüşme yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine, böyle bir görüşmenin söz konusu olmadığını ifade etti.
Ergin, şunları söyledi:''Terör örgütü elebaşı 1999 yılında Türkiye'ye geldiğinde İmralı'da hapsedildi. Yargılamaları Ankara Mahkemeleri tarafından adada yapıldı. Bu yargılamaların öncesi, esnası ve sonrasında devletin ilgili yetkili birimleri, Türkiye'ye geldiği günden itibaren ihtiyaç duydukları zaman ve zeminde terör örgütü elebaşı ile görüşmeler yapmışlardır. Bugüne kadar görev yapmış tüm siyasi iktidarlar döneminde ihtiyaç duyulduğunda belli görüşmeler yapılmıştır. Asker bürokrasisi, istihbarat bürokrasisi ve güvenlik bürokrasisi yapmıştır. Zaten bir devletin, ülkesinde var olan böylesi yakıcı problemi çözmek için bir imkan bir enstruman varsa bunu kullanmaması, bu yola müracaat etmemesi sorgulanması gereken olayadır. Dünyanın hangi ülkesi vardır ki elinde böyle imkan varken bunları kullanmış olmasın. Bugüne kadar bu görüşmeler yapılmıştır ve bundan sonra da ihtiyaç olması halinde devlet güvenlik birimleri, istihbarat birimleri, ihtiyaç duyarsa bundan sonra da bu görüşmeler yapılır.''
SÖZ VE TAAHHÜT YOKTUR
Ergin, istihbarat birimlerinin terör örgütü elebaşı ile neler görüştüğü yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:''Bu görüşmelerde siz de yoktunuz, biz de yoktuk. Bu görüşmelerin sonucunda şayet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve o devletin yönetiminde var olan yetkili hükümetin kabul edebileceği bir zemin oluşsaydı bunu getirip bu parlamentoda gereğini yapmak üzere harekete geçirdik. İstihbarat örgütleri dünyanın her yerinde iyi insanlarla güreşmek için var olan örgütler değildir. Burada bir makul sonuca ulaşılır ise bunlar uygulanmak üzere bir yere gelir. Muhatabınız akla hayala gelmedik şeyler söyleyebilir, talepte bulunabilir. Bunlar kabul edilmediği sürece talebi dile getireni bağlar. Bu görüşmeleri yapan istihbarat birimlerinin Hükümetimize bu noktada yapmış olduğu herhangi bir telkin yoktur. Hükümetimizin bu noktada verdiği herhangi bir söz ve taahhüt söz konusu değildir. Çok açık ilan ediyorum. '
BENZETME YAPMAK YANLIŞ OLUR
Bakan Ergin, ''Van Savcısı Ferhat Sarıkaya görevden alındığında tepki koydunuz, şimdi başka bir Sarıkaya görevden alındı neden buna tepki koymuyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine, Van Savcısı Sarıkaya'nın hazırladığı bir fezleke sonrasında hem dosyadan alındığını hem de meslekten ihraç edildiğini söyledi. HSYK'nın kullandığı ihraç tasarrufunun, mevcut Hakimler Savcılar Yasası'ndaki gerekçeleri dayanmadığını ve bu kararın keyfi olduğunu söylediklerini anımsattı. Ergin, ''Oysa önümüzdeki uygulamada, HSYK tarafından herhangi bir el çektirme de yoktur, herhangi bir görevden alma işlemi de yoktur. Savcı görevinin başındadır. Çalışmalarını yapıyor. Sarıkaya ile bunun arasında benzetme yapmak yanlış olur'' diye konuştu.
Bakan Ergin: İhtiyaç Olursa Yine Görüşülür
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, devletin ilgili, yetkili birimlerinin, ihtiyaç duydukları zaman ve zeminde terör örgütü elebaşı ile görüşmeler yaptıklarını ve bundan sonra da ihtiyaç olması halinde yapacağını söyledi.