Bakan Ergin: MİT Kanunu'nda Yapılan Değişiklik Yeni Değil, Adaptasyon

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının yargılanmalarına ilişkin yapılan yeni düzenlenin, ilgili kanunun ‘adaptasyonu’ olduğunu ve aslında yeni bir uygulama getirmediğini söyledi.

Türkiye’deki yargı sisteminin tam olarak oturmasıyla sorunların geride kalacağını belirten Bakan Ergin, uzun süren tutukluluk süreleriyle ilgili sorunların da bu sayede geride kalacağını anlattı. Bakan Ergin, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak ise gücü yöneten kişilerin hesap verir ve denetlenebilirlik şartlarını taşımaları halinde her sistemin olumlu karşılanabileceğini kaydetti.

Bakan Ergin, Fatih Üniversitesi ve Fatih Belediye Başkanlığı’nın girişimiyle düzenlenen 4x4’lük liderlik programında üniversite öğrencileri ile bir araya geldi. Fatih Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’ndeki programa katılan Bakan Ergin, öğrencilerin güncel konulara ilişkin sorularına cevap verdi. Türk yargı sisteminin işleyişi ve bugün geldiği noktayı anlatan Ergin, yargıdaki dönüşüm tamamlandığında evrensel hukukla barışık bir yargı sistemine kavuşulacağını söyledi.

Bakan Ergin, “Uzun yargılamalardan kurtulmuş olacağız ve bir yıl içinde temyizi de dâhil olmak üzere mahkemelere giden uyuşmazlıklarımız inşallah karara bağlanacak. Onun ötesinde hâkim ve savcılarımız dünyayı bilen, dil bilen, uluslar arası platformlarda görev almış, oradaki eğitim çalışmalarında görev almış, donanımlı hale getiriliyor. Bununla ilgili çalışmalarımız son derece yoğun bir halde devam ediyor. Bu kadar ilerlemeye rağmen ‘yargıya güvenim kayboldu’ diyenlerin sebebini de sizinle paylaştım. Yargıdan ve ordudan milletin iradesine karşı operasyon yapması için medet bekleyenler o güvenlerini yitirmekte haklılar.” şeklinde konuştu.

MİT mensuplarının yargılanması ile ilgili yapılan kanuni düzenlemenin aslında yeni bir şey olmadığını söyleyen Ergin, konunun kanunların adaptasyonu ile ilgili olduğunu söyledi.

Ergin, “Ceza usul yasası düzenlenirken 250 ve 251. Maddelerdeki soruşturma usullerini belirleyen maddeler yazılırken bu özel kanunlarda yapılan düzenlemelerin belli bir zaman içinde adapte edilmesine dair geçici bir maddemiz vardı…özel kanunlardaki ceza hükümleri ve yargılama usullerine ilişkin düzenlemelerinde de o geçici sürede adapte edilmesi gerekiyordu. Askeri yasalarda da bu düzenleme yetiştirilemedi. MİT Kanunu’nda da bu düzenleme yapılamamış idi. Dolayısıyla bu soruşturmaya ilişkin sorun ortaya çıktığında gecikmiş olan o adaptasyon çalışması yapılmıştır. Yeni bir uygulama getirilmemiştir.” diye konuştu.

Bakan Ergin, Cihan Kırmızıgül davasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Dava ile ilgili fikir beyan edenlerin önemli bir kısmının dosyanın içeriği ile ilgili fikir sahibi olmadığını söyledi.

Ortaya bir karar çıktığını ve bu karar ile ilgili üst makamlara başvuru yapılabileceğini söyleyen Ergin, “bu dosyanın içeriği için değil ama o ve benzeri dosyalar açısından şunu söyleyeyim; bir mahallede bir topluluk toplanıyor…

Bu sırada yüzünü gözünü kapatıyorlar poşu denen örtüyle. Ellerde Molotof kokteylleri, sağa sola iş yerlerine atılıyor. Camlar kırılıyor, yeri geliyor arabalar yakılıyor. İnsanların evi ve iş yerleri zarar görüyor. Bazen gencecik çocuklarımız hayatını kaybediyor… Bu eylemleri yapanlara, bu faaliyeti icra edenlere kolluk güçleri seyirci mi kalacak, ya da yargı organların bu tip faaliyetlerin karşılığını almasına vesile olmayacak mı” ifadesini kullandı. Ergenekon, Balyoz gibi devam eden bazı davaların süreleriyle ilgili soruyu da cevaplayan Ergin, davaların zaman almasında bu tip davaların Türkiye’de ilk kez görülmesinin etkili olduğunu anlattı. Bakan Ergin, “Türkiye’nin bu şekilde geçmişte yaptığı bir yargılama yok. Dava muhteviyatları çok girift. Buna dönük bir zaman geçiyor. Soruşturmaların uzaması söz konusu oluyor. Mesela şu an için bir davada savcılık mütalaasını vermiş durumda. Karar çıkmaya hazır. Savunma avukatları savunma yapmayı reddediyorlar. Fiilen engelleme söz konusu. Bu olay olmasaydı belki o davalar bugün itibariyle bitmiş olabilirdi." değerlendirmesinde bulundu. Başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Ergin, önemli olan gücü kullanan kişilerin hesap verebilir durumda olması olduğunu söyledi.

Bakan Ergin, “hesap verebilir ve denetlenebilir durumda olması şartıyla ister parlamenter demokrasi, ister başkanlık, ister yarı başkanlık sistemi olsun, asıl olan halk ise belirleyici olan milletse bana göre çok önemli değil.” ifadesini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile