25. Reform İzleme Grubu Toplantısı'na katılan Bakan Ergin, toplantı sonrası düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. Ergin, 3. yargı reformuyla birlikte önemli davalarda 10 bine yakın tahliye olacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, 'Parlamentoda bulunan yargıyı hızlandırma paketi içerisinde değişik düzenlemeler olduğunu belirterek, 'Hazırlıklar yapılırken şu kadar dosya bundan etkilensin, falanca dosya bundan etkilensin gibi bir bakış açımız olmaz. Yasama faaliyetleri ortaya çıkanihtiyaçlardan, değişen şartlar yeni konseptlerden, gelişen şartlara bakılarak yapılır. Bundan kaç kişi istifade eder, şu davanın tarafları istifade eder gibi bir çalışma yok. Gelecek 4. pakette AİHM'nin Türkiye aleyhine vermiş olduğu ihlal kararlarının sonuçlarını ortadan kaldırmaya ve yeni ihlaller olmamasına dönük tedbirlere yönelik bir pakettir. Ondan da kaç kişi istifade eder doğrusu böyle bir çalışmamız yok ' diye konuştu.
Bakan Sadullah Ergin, nisan ayında Bakanlar Kurulu'na gelecek olan ifade özgürlüğü eylem planıyla ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi; 'Bu çalışma Adalet Bakanlığı ile Avrupa Konseyi arasında yürütülen müşterek bir çalışma. Bu çerçevede Avrupa'da iyi uygulama ve örneklerinin olduğu 6 ülkede Adalet Bakanlığı elemanları değerlendirmeler yaptı. 15-17 Kasım tarihlerinde Ankara'da, AİHM'nin Türkiye aleyhine verdiği ihlal kararlarının masaya yatırıldığı 3 günlük bir çalıştayımız oldu. Bu çalıştayın sonuç raporları ve konseyle yürüttüğümüz diğer çalışmalarla beraber değerlendiriliyor. Türkiye aleyhine ifade özgürlüğünün kısıtlandığına dairverilen ihlal kararları da baz alınmak suretiyle iyi uygulama örneklerinden de istifade ederek bir ifade özgürlüğü eylem planı hazırlığı var. Bir de genel anlamda insan hakları ihlallerinin önlenmesine dönük bir çalışmamız var. Bütün bunları bekliyoruz ve Nisan ayı içerisinde Bakanlar Kurulu'na getirip, siyasi değerlendirmelerden sonra kamuoyuyla paylaşacağız. ' Bir basın mensubunun, 'AİHM'deki davalar Türkiye'de mi görülecek, öyle bir formül üzerinde mi çalışıyorsunuz? 4. reform paketinde bununla ilgili ne tür bir uygulama olacak? ' şeklindeki bir soru üzerine de, AİHM'deki dosyaların Türkiye'nin uzun süredir muzdarip olduğu bir konu olduğunu söyledi. Ergin, bu konuyu tamamen Türkiye'nin gündeminden düşürecek çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, 'Bunlardan bir tanesi Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını düzenleyen ve referandumla anayasamıza girenbireysel başvuru düzenlemesidir. 23 Eylül 2012'den itibaren vatandaşlarımız Anayasa Mahkemesi'nde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden kaynaklanan haklarını arayabileceklerdir ' dedi.
Bakan Ergin, AİHM nezdinde Türkiye aleyhine yapılmış olan başvuruların kategorik bir çalışmasını yaptıklarını ve AİHM'ye bir öneride bulunduklarını hatırlatarak, 'Uzun yargılamalardan dolayı Türkiye'yi şikayet eden vatandaşlarımızın dava dosyası yılsonu itibariyle 2 bin 500 civarındaydı. 23 Eylül 2012'ye kadar bu sayının 3 bin 500'e ulaşması öngörülüyor. Dolayısıyla Türkiye'de uzun yargılamalardan dolayı mağdur olduğunu düşünen yaklaşık 3 bin 500 vatandaşımız devletimizi AİHM'ye şikayet etmiş oluyor.Bizim teklifimiz şu oldu; bir iç hukuk yolu oluşturalım. Vatandaşımızla biz burada uzlaşalım ve oluşturacağımız bu iç hukuk yolu AİHM tarafından etkin bir iç hukuk yolu olarak kabul edilirse bu 3 bin 500 dosyayı Türkiye'de çözelim. Mahkeme bu önerimize sıcak yaklaştı ve Türkiye'ye bunu kabul ettiğini bildirdi ve bir de pilot dosya önerdi. 20 Mart'ta AİHM'nin bu yöndeki kararın çıkmasını bekliyoruz. O karar çıktıktan sonra Türkiye'de bir iç hukuk yolu oluşturacağız. Komisyon muhalefetiyle bunu oluşturacağız 'şeklinde konuştu.
'ANAYASA MAHKEMESİ'NİN BİREYSEL BAŞVURU KABUL ETMESİYLE, AİHM'YE GİDEN ŞİKAYETLERDE AZALMA OLACAKTIR '
Davacılarla bu komisyonda belli bir zeminde uzlaşma arayacaklarını vurgulayan Ergin, AİHM'nin burayı etkin bir iç hukuk yolu olarak kabul etmesi halinde diğer uyuşmazlıkların tamamının da bu komisyonda çözüleceğini ifade etti. Ergin, bunun Türkiye açısından önemli bir gelişme olduğunun altını çizerek, 'Bunun geçmişte örnekleri var. Kıbrıs'ta taşınmaz mal komisyonu kurduk ya da terör zararlarının tanzimi konusunda kurduğumuz komisyon da bunun bir benzeridir. Bu şekilde mahkemeleşmeden ihtilafları çözmeyolunda bir adım öngörülmüştür. Bu şekildeki uzlaşma yolları artı Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru kabul etmesiyle beraber Türkiye'den AİHM'ye giden şikayetlerde önemli bir azalma olacağını öngörüyoruz ' şeklinde konuştu.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Dink ailesinin, kamu görevlilerinin de yargılanmasına ilişkin talepleriyle ilgili bir soru üzerine de, 'Konuyla ilgili olarak İstanbul Başsavcılığı'nda devam eden bir soruşturma olduğunu biliyorsunuz. Bu soruşturmanın şu anda devam eden bir soruşturma olduğunu başsavcı vekili açıklamıştı ' dedi.
Tutuklu yakınlarının, cezaevlerinde ziyaretçi olarak gitmelerinde uygulanan prosedüre ilişkin bir soruya da yanıt veren Ergin, söz konusu prosedürün ceza güvenlik tedbirleri infazı hakkında belirlenen prosedür olduğunu vurguladı. Cezaevlerine girenlerin tamamı için uygulanan bir mevzuat olduğunu vurgulayan Ergin, şunları söyledi; 'Bu mevzuata dayalı uygulamalar yapılmaktadır. Tabi burada yaşanan bir takım hadiseler, olaylar aktarılırken insani olarak hepimiz etkileniyoruz. Cezaevlerinde şu anda 130 bin civarında hükümlü ve tutuklu var. Buraların güvenliğini sağlanması açısından da uygulanması gereken kurallar var. Bu kuralların uygulanmasından kaynaklanan sorunlarla uğraşmamız gerekir ama kuralların kendisi normalde uzun tecrübeler sonucunda oluşturulmuş kurallardır. Ama kuralı aşan uygulamalar varsa bunlara ilişkin gelentalepler olduğunda şikayetler olduğunda değerlendiriliyor. '
'İKİ GAZETECİNİN YAKINLARIYLA İLGİLİ RENCİDE ETMEK İÇİN YAPILMIŞ BİR UYGULAMA VARSA BUNLARIN GEREĞİ YAPILIR '
Tahliye olan Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın yakınlarıyla ilgili basına yansıyan haberlere de değinen Ergin, 'O kişileri rencide etmek için yapılmış bir uygulama var ise bunların gereği yapılır. Ancak mevzuattaki bir kuralı uyguladığı için de görevliye bir şey söyleme imkanımız yok. Burada olayın oluş biçimi insanlık açısından hepimizi etkileyen bir anlatım da var. Ancak özel kabinlerde bu kontrolleri yapılıyor, x-ray cihazı ötmeye devam ediyorsa şayet ben gittiğim takdirde de oradan geçiyorum. Cezaeviningüvenliği açısından herkes için uygulanan bir kuraldır. Yasaları aşan, kuralları aşan ve karşısındaki insanı rencide etmek için yapılmış bir uygulama var ise tabii ki bununla mücadele etmek bizim görevimiz ' şeklinde konuştu.
Bakan Ergin, Sivas davasının zaman aşımına uğraması ile ilgili bir soru üzerine de, Sivas davasının düşmediğini, Sivas olaylarına dönük yargılamalarda ana davanın çok önceden bittiğini ifade ederek, 'O davada mahkumiyetler verildi ve o mahkumiyetler şu anda infaz ediliyor. 79 sanık ceza aldı, önemli bir kısmı idamdan dönüştürülen ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırıldı. 20 yıl, 15 yıl, 10 yıl hapis cezası alan sanıklar var. Son duruşmada 5 kişiyle ilgili bir zaman aşımı kararı verildi.Devam eden kısmı var 3 sanık için, aranmakta olan sanıklar var. Şimdi haberler, olaylar topluma yansıtılırken bunun oluşan algısını da gözetmek durumundayız ve bunların doğru yansımasına önem vermek durumundayız. O açıdan sorunuza girişte 'Sivas davası zaman aşımından dolayı düştü' ifadesinin doğru olmadığını ifade ediyorum. Altını çiziyorum, Sivas davasında ana dava sona ermiştir, feri faillerle ilgili yargılamalar devam etmektedir. 79 kişi ve önemli bir kısmı da ağırlaştırılmış müebbet, ağır hapse mahkumolmuştur ' diye konuştu.
Zamanaşımı sisteminin sorgulanması gerektiğini ifade eden Ergin, 'Yılda 17-18 bine varan zaman aşımından düşen dosya sayısı vardı. 2011 yılı itibariyle bu rakam 14 binlere gerilemiştir. 2-3 yıl içerisinde bu rakam minimum düzeye inecektir. Türkiye'de yargının artık zamanaşımı sorunun olmaması için alınan tedbirler vardır. Yargıyı hızlandırma paketleri, yüksek yargıda uzun süren temyiz sürelerini kısaltacak adımlar, bunun en önemli adımlarıdır. Bütün bu tedbirler uygulandığında artık zaman aşımı gibiciddi bir problemimiz olmayacaktır ' dedi.
Bakan Ergin: 'Sivas Davası Düşmedi'
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Sivas katliamına ilişkin davanın düşmediğini belirterek, "Sivas olaylarına dönük yargılamalarda ana dava biteli çok oldu.O davada mahkumiyetler verildi ve o mahkumiyetler şu anda infaz ediliyor" dedi