Bakan Ergün'den Türk Bilim Adamlarına 'Dön' Çağrısı

Bakan Nihat Ergün yurt dışında yaşayan Türk bilim adamlarına seslenerek, "Eğer dönmek isterseniz, Türkiye size artık çok daha uygun bir ortam sunacaktır.

Döndüğünüz Türkiye, yıllar önce bıraktığınız Türkiye’den çok farklıdır" dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TUBİTAK tarafından düzenlenen “Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları Kurultayı” na katıldı.

Kurultay'da yaptığı konuşmada Türkiye’nin kamuda ciddi bir yeniden yapılanma süreci başlattığına dikkat çeken Bakan Ergün, “Bu yeni dönemle birlikte, bizleri en çok heyecanlandıran hususlardan birisi de artık yurtdışındaki bilim inanlarımızla da çok daha yakın ve yapıcı ilişkiler kurabiliyor olmamızdır. Bilim ve teknoloji, evde tek başına gelişecek bir şey değildir; vaktiyle Atina’da, Bağdat’ta, Roma’da, Endülüs’te, günümüzde Silikon Vadisi’nde olduğu gibi bir kültür, bir ortam meselesidir” dedi.

Konuşmasında futboldan örnekler veren Bakan Ergün, “Almanya’nın 3.5 milyon gurbetçimiz içinden yetiştirdiği üst düzey futbolcu sayısı, bizim Türkiye’de 74 milyon nüfustan yetiştirdiğimizle hemen hemen aynıdır. Herhalde gurbetçilerimizin çocukları, futbolculuk yetenekleri açısından bizim buradaki çocuklarımızdan çok daha üst düzey bir seviyede olamaz. Demek ki Almanya’nın altyapı eğitimi konusunda doğru planladığı ve doğru yaptığı, bizim ise eksik veya yanlış yaptığımız bir şeyler var. Bu örnek, doğal olarak eğitim, bilim, yenilikçilik, girişimcilik gibi hususlar için de geçerlidir. Bu nedenle, bu ülkede her anlamıyla gelişmiş ülkelerdekine benzer bir iklim oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.

Türkiye’nin geçmişte yaşadığı birçok siyasi ve ekonomik olumsuzluk nedeniyle bir çok bilim adamının ülkede adeta kaçtığını söyleyen Bakan Ergün, “Yurtdışında başarılı çalışmalara imza atan her insanımız, orada bu ülkenin adeta bir büyükelçisi gibidir. Sadece şunu diyoruz: Eğer dönmek isterseniz, Türkiye size artık çok daha uygun bir ortam sunacaktır. Döndüğünüz Türkiye, yıllar önce bıraktığınız Türkiye’den çok farklıdır. Kamuda, reel sektörde veya üniversitelerde, sizin gibi önemli zihinler için, her açıdan çok daha iyi şartlarla karşılaşacaksınız. Bundan sadece 10 yıl önce dışarıdan Türkiye’ye bakanlar, ağırlıklı olarak ekonomik krizler ve siyasi belirsizliklerle dolu bir ülke görüyorlardı. Bugün ise her açıdan kendini geliştirmiş, kabuğunu kırmış, kendi potansiyelini yeniden keşfetmiş bir Türkiye mevcuttur” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin ARGE faaliyetlerine büyük önem verdiğini kaydeden Ergün, TÜBİTAK bünyesinde yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin bilime ve akademik personele bakış açısını göstermek için yeterli olduğunu söyledi.

1964 - 2004 arasında Akademik Ar-Ge faaliyetleri kapsamında 7 bin 378 projeye 170 Milyon TL kaynak aktaran TÜBİTAK’ın 2005-2011 döneminde ise 8 bin 722 projeye 1.15 milyar TL destek sağladığına dikkat çeken Bakan Ergün, şunları söyledi; “Desteklenen bilim insanı sayısı 2003 yılında 1500 kişiyken, 2010 yılında bu sayı 12 kat artarak 18 bini geçmiştir. Önümüzdeki süreçte, nanoteknoloji veya biyoteknoloji gibi, kritik alanlara yönelik yeni doktora burs programları oluşturacağız. Yine akademik yükselme kriterleri arasında yenilikçilik ve girişimcilik gibi kavramları da ekleyeceğiz. Artık güç demek bilgi demektir. Türkiye’nin bilgiye sahip olması, sadece bizim için değil, dünya için de büyük bir önem taşımaktadır. Bütün gelecek tahminlerinde bilginin en önemli güç ve sermaye kaynağı olacağı, eskiyen bilginin maliyetli olacağı, bilgi üretimi, depolaması ve kullanımıyla ilgili radikal değişiklikler olacağı söyleniyor. Başta nanoteknoloji, biyoteknoloji ve yazılım gibi alanlar olmak üzere hızla gelişen teknoloji, hastalıkların tedavisinden güvenlik sistemlerine, üretim ve dağıtım yapılanmasından tüketim alışkanlıklarına, enerjiden iklim değişikliklerine kadar birçok alanı radikal bir şekilde etkileyecektir. Bu nedenle, Türkiye’nin bilim ve teknolojiyi takip eden değil, bilgiyi üreten, ürettiği bilgiyi teknolojiye dönüştüren bir ülke olması gerekiyor”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile