Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin kaliteli ürünler üreterek, Ar-Ge, inovasyon faaliyetlerini sürdürerek başarılı olabileceğini belirterek, "Türkiye dünya pazarlarında marka oluşturarak, yenilik yaparak rekabet gücünü yakalayacaktır. Dünya pazarlarında daha fazla yer edinmemiz için öncelikle yurt içinde iyi iş yapanla yapmayanı birbirinden ayırmamız gerekiyor" dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, piyasa gözetim ve denetiminde görevli personele bilgisayar dağıtım törenine katıldı. Bakan Ergün yaptığı konuşmada, bakanlık olarak faaliyet gösterdikleri alanlarda başarılı olmak için doğru insanların doğru araçlarla buluşmasına önem verdiklerini ifade ederek, "Yapılan her hizmetin günün teknolojisinden azami şekilde istifade ederek, en iyi ve en hızlı şekilde yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bugün piyasa gözetimi yapan arkadaşlarımıza bilgisayar verilmesinin amacı
budur. Gümrük Birliği ülkemize aynı zamanda bir teknik mevzuatı da getirdi. Ülkemizin uyumlaştırması ve uygulaması gereken mevzuatın yüzde 75'inden fazlasının bakanlığımız sorumluluğunda bulunması, ülkemizin Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakere sürecinde bizlere önemli bir görev yüklemiştir. Bakanlığımız, 4703 sayılı Çerçeve Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte hız kazanan bu süreçte, başarılı çalışmalara imza atmış ve 163 direktifin hukuki sürecin uyumunu tamamlamıştır. Bu mevzuat statik olmadığı için
mevzuatı Avrupa Birliği ile eşgüdüm halinde birebir olarak güncellemeye devam ediyoruz" diye konuştu.
Yapılan düzenlemelerin havada kalmaması, gerçek hayatta uygulanması, hayat standartlarına yansıması gerektiğini kaydeden Bakan Ergün, "Bakanlığımız, uyum çalışmaları sırasında ortaya çıkan yazılı mevzuatın uygulanması konusunda da öncü rol üstlenmiş ve birçok uygulamayı ülkemizde ilk kez gerçekleştiren kurum olmuştur. Avrupa Birliği teknik mevzuatının uygulamalarını üründen piyasaya arz edilmeden önceki ve sonraki uygunluk değerlendirme işlemleri olarak iki ana bölüme ayırabiliriz. Piyasa gözetim ve
denetimi dediğimiz faaliyetlerin ana amacı, piyasaya arz edilmiş ürünlerin teknik düzenlemesine uygun ve güvenli olarak üretilip üretilmediğinin kamu otoritesi tarafından doğrulanmasıdır. 2003 yılından beri üretici ve ithalatçılarımızın bilinçlenmesi ve yeni mevzuata daha kolay adapte edilmesi amacıyla her yıl çok sayıda bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Üretici temsilcileri, mevzuat uygulayıcı kuruluşlar ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarını tek çatı altında birleştiren sektör komiteleri oluşturuldu.
2003 yılı başında yönetmeliklerin kademeli olarak yürürlüğe girmesi, piyasadaki mevcut durumun ortaya konması ve belli bir deneyim oluşması için denetimler gerçekleştirildi. Bu ön denetimler, sanayicimizin yönetmelik ve yönetmeliğin getirdiği uygulamalar hakkında sanayicinin yeterli bilgiye sahip olmadığı belirlendi. Bu nedenle 2004 yılında sanayiciyi uyarma ve bilgilendirme anlamında özel denetimler yapıldı. Yasal düzenlemeler hayata geçer geçmez, bunları hemen uygulama yönüne gitmedik. 2005 yılından
itibaren uygulamaları kanuni çerçeve içinde yürütmekteyiz. 2010 yılına kadar 200 bin ürün denetlendi. Yaklaşık 3 milyon TL tutarında idari para cezası kesildi" şeklinde konuştu.
Piyasadan kalitesiz ürünleri temizlemekte kararlı olduklarının altını çizen Ergün, "Piyasadaki standart dışı, güvenilir olmayan ürünlere yönelik denetimlerimiz sadece ithal ürünlere yönelik değildir. Aynı zamanda merdiven altı ürünler başta olmak üzere kalitesiz, haksız rekabet oluşturan yerli ürünler için de geçerlidir. Denetim faaliyetlerinin elektronik ortama taşınarak, daha etkin ve hızlı şekilde yapılması için bütün denetim sonuçlarının toplandığı bir veri tabanı oluşturduk. Bakanlığımız bünyesinde
oluşturduğumuz bu veri tabanının Avrupa Birliği ülkelerinin kullandığı programlardan daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Gerek bakanlık merkez birimleri, gerekse taşrada önemli bir birikim oluşmuştur. Şimdi bunun üzerine etkin bir sistem inşa etmenin zamanı gelmiştir. Bu nedenle piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerine daha fazla kaynak ayıracağız. Altyapı eksikliklerini gidererek, insan kaynaklarını nitelik ve nicelik yönünden artırarak yolumuza devam edeceğiz. Şu an 318 olan piyasa denetçi sayısını
verilen eğitimler sonunda 600'e çıkarmayı hedefliyoruz. Bugün denetçilerimize yeni bilgisayarlarını dağıtımı yapılarak, artık denetim esnasında veri tabanına online ulaşım sağlanacak ve denetçilerimiz denetim sırasında anında izlenebilecektir. 3G'li modem bilgisayarlarla Adana'da yapılan denetim, İstanbul'dan izlenebilecek. Böylece işlemleri hızlandıracak, yıllık 200 bin sayfa kağıt ve posta masraflarından da tasarruf sağlamış olacağız" dedi.
TSE ile yaptıkları protokolle piyasa denetçilerinin kısa sürede test yaptırabileceklerine dikkat çeken Bakan Ergün, "Bakanlığımızın avantajı en üst kademesinden en alt kademesine bu konunun bilinmesidir. Türkiye özel sektör büyüme modelini seçmiştir. Özel sektörümüzün girişimci ruhu, ülkemizin ekonomik gücünü arttırmada bize büyük fırsatlar sunuyor. Bu gücün en büyük kanıtı, krizden önce 27 çeyrek üst üste ortalama yüzde 5.9 gibi yüksek bir büyüme rakamına ulaşmamızdır. Küresel krizin yaşandığı dönemde
tahminlerin aşağısında yüzde 4,7 daralma yaşadık. Son çeyrekte de büyüme rakamımız yüzde 6 gibi sevindirici bir noktaya ulaştı. Uluslararası kuruluşların hemen hemen hepsi Türkiye'nin 2010 yılında dünyanın en hızlı büyüyecek ülkelerden biri olacağını ifade etmektedir. Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaya adaydır ve biz bu hedefi gerçekleştirmek için her türlü değişimi hayata geçirmek zorundayız ve geçireceğiz" diye konuştu.
İhracatın içinde katma değeri yüksek ve ileri teknolojili ürünlerin payını artırmak için firmaların tedarik temininden satış sonrası hizmetlere kadar üretimin her aşamasında kalite çıtasını yükseltmeleri gerektiğine vurgu yapan Ergün, şunları kaydetti:
"Piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri, firmalar üzerinde kalite baskısı oluşturarak, küresel rekabet gücü kazanmamıza da katkı sağlayacaktır. Türkiye, kaliteli ürünler üreterek, Ar-Ge, inovasyon faaliyetlerini sürdürerek ve dünya pazarlarında marka oluşturarak, yenilik yaparak rekabet gücünü yakalayacaktır. Dünya pazarlarında daha fazla yer edinmemiz için öncelikle yurt içinde iyi iş yapanla yapmayanı birbirinden ayırmamız gerekiyor. Bir sandık dolusu meyvenin içinde bir tane çürük meyveyi
ayıklamazsak, o meyvedeki çürük, zamanla bütün sandığa sirayet edecektir."
Kaliteli ürün üretenle kalitesiz ürün üreteni ayırmada tüketicilere de büyük sorumluluk düştüğünü belirten Ergün, bugüne kadar yaptıkları denetimlerde tüketici şikayetlerinin payının sadece yüzde 2 olduğuna dikkat çekti. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin denetim konusunda yaptırım uyguladıkları ürünleri Rapex adlı bir sistemde paylaştıklarını anlatan Ergün, bu sistemde örneğin Bulgaristan'da tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir Türk firması denetime yakalandıysa, bütün AB üyesi ülkelerin bunu
gördüklerini söyledi. Ergün, "Biz de piyasa gözetim ve denetiminde buna benzer bir sistemi kurduk. Kars'ta bir ürün yakalandıysa Edirne'den görülebilecektir. Rapex sisteminde en çok Çin'de üretilen ürünler görülüyor. Bu ürünler Türkiye'de de satılabilir. Bu listede Türk firmalarının isimleri çok fazla yer alırsa, en önemli pazarımız olan Avrupa'ya ihracatımız bundan olumsuz etkilenir ve bundan hepimiz zararlı çıkarız" şeklinde konuştu.
Her işin önemli olduğunu vurgulayan Ergün, "Örneğin şehrin temizliğini yapanların önünde ceketimizi düğmelememiz gerekir. Bizim kirlettiğimiz ortamı temizleyen insanlara saygı duymaktan nasıl imtina ederiz. Her işin saygıdeğer iş olduğu fikrini de toplumda yaygınlaştırmamız lazımdır. Piyasada dolaşan uygunsuz ürünler nedeniyle haksız rekabete maruz kalan üreticilerin, bu konuda kendilerine güvenmelerini istiyorum. Onlar kaliteli üretime devam etsinler; zira uzun vadede kazanan kalite ve dürüstlük
olacaktır'' dedi.
Bir basın mensubunun 'Anayasa değişikliği paketinde iki ayrı listenin olduğu ve listede Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in imzası bulunduğu iddiaları nedeniyle CHP'nin Şahin'in istifasını istemesi' ile ilgili sorusuna Bakan Ergün, "Grup başkanvekillerimiz gerekli cevabı verdi. Anayasa değişikliğini Meclis'e sunan grup başkanvekili, bir grup milletvekiliydi. Dolayısıyla listede kimlerin isimlerinin bulunduğunu arkadaşlarımız biliyorlar. Bu konuda gereken cevabı verdiler" diye konuştu.
Konuyla ilgili olarak Burhan Kuzu'nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Ergün, burada önemli bir çalışma yaptıklarını belirterek, "Cevabı verilmiş bir sorunun burada gündeme getirilmesi doğru olmaz" yanıtını verdi.
(AUÖ-CC-E)
Bakan Ergün: 'İyi İş Yapanla Yapmayanı Birbirinden Ayırmamız Gerekiyor'
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin kaliteli ürünler üreterek, Ar-Ge, inovasyon faaliyetlerini sürdürerek başarılı olabileceğini belirterek, "Türkiye dünya pazarlarında marka oluşturarak, yenilik yaparak rekabet gücünü yakalayacaktır