Bakan Faruk Çelik Suruç‘ta

Suruç‘ta esnafı gezen ve sorunlarını dinleyen Faruk Çelik‘in yanına gelen ve işsiz olduğu belirtilen Müslüm Atmacasoy (75), bir süre sohbet edip, sorunlarını iletti.

Atmacasoy‘un, ayakkabı ve elbise ihtiyacı olduğunu belirtmesi üzerine, korumalarına talimat veren Çelik, yaşlı adamın bir mağazaya götürülerek eksiklerinin giderilmesini istedi. Daha sonra Çelik‘in yanına yeni kıyafetleriyle bir kez daha gelen Atmacasoy, giysilerini çok sevdiğini belirterek, Bakan Çelik‘e teşekkür etti.

İlçe merkezinde esnaf ziyaretini sürdüren Devlet Bakanı Çelik, bir eczaneye giderek, burada çalışanlarla görüştü. Eczane sahibi İlhami Doğan, masasındaki Kürtçe kitabı göstererek, ‘‘Her zaman bakan görmüyoruz. Sizi görmüşken söyleyelim, ana dilimiz Kürtçeyi bile sonradan bu kitaplardan öğrenmek zorunda kalıyoruz‘‘ dedi. Bunun üzerine iş yeri sahibiyle diyaloga giren Çelik, ‘‘Bunun yolu tehdit mi? Peki AK Parti 2002‘nin sonunda geldi, 10 gün sonra olağanüstü hali kaldırdı. Tehdit yaparak mı kaldırdı? Biz

tehditle bir şey kaldırmadık ki. Edirne‘den, Kars‘a, Suruç‘tan, Ezine‘ye kadar ne kadar vatandaşımız varsa aynı haklara sahip olsun diyoruz. Burada olağanüstü hal, orada değil. Biz bunu uygun bulmadığımız için kaldırdık. Herkesi eşit yurttaş konumuna taşıma konusunda mesafe alıyoruz şu anda. ‘Efendim, bunlar niye 1 senede bitmiyor‘. Sen gelsen bitirebilecek misin? Ben gelsem bitirebilecek miyim? Demokrasi bir süreçtir ve süreç içerisinde insan hakları kazanılır. Tarih boyunca bu böyle olmuştur. Sendikaların

mücadelelerine bakınız. Buharlı makine çıktıktan sonra sendika ihtiyacı duyulmuştur, hak arama ihtiyacı duyulmuştur. Yani sanayi kurulunca sendika ihtiyacı duyulmuştur. Öyle bu şekilde mücadeleyle işçiler haklarını elde etmişler, toplumsal hareketlerde de bu böyle. Şimdi sen Kürtsün ben değilim, öbürü bilmem ne. Sonuçta elde ettiğin hakkı sen alabiliyorsan, bu devlet sana veriyorsa, bu sistem normal bir sistemdir. Eğer bu sistem sen doğarken elde ettiğin hakkı sana veremiyorsa, burada halen normalleşmeyen

yönler var demektir. Biz de ne yapıyoruz kademe kademe Türkiye‘yi normalleştiriyoruz. Peki, bu ayrışma mıdır? Biz ayrışmaya şiddetle karşıyız, ayrılmaya şiddetle karşıyız ama insanların özgürce Türkiye Cumhuriyeti şemsiyesinde Kürt ise Kürt olarak yaşaması farklı bir dine mensupsa farklı inancını yaşamasını savunuyoruz.‘‘ ifadelerini kullandı.

İşyeri sahibinin, ‘‘Bunun için demokratik kararların açılması lazım.‘‘ demesi üzerine Çelik, ‘‘Keşke diğer partinin mensubu arkadaşlar geçse de karşıma bir konuşsak. Şimdi demokrasiyle ilgili bir düzenleme getiriyorsun meclise girmezler, başka türlü bir düzenleme anayasa değişikliği getiriyorsun meclise girmezler. Türkiye‘de hak savunuyorum diyen ama çatışmadan beslenen unsurlar var. Geçen ben duydum Suruç‘ta kepenkler indi, niye indiriyorsun Suruç‘ta kepenkleri.‘‘ dedi. Bunun üzerine işyeri sahibi,

‘‘Sayın Bakanım hak aramak belli bir kesimin, azınlığın tekelinde değil ki hak savunmak evrensel bir olaydır‘‘ şeklinde karşılık verdi. Bakan Çelik de, ‘‘Hak savunmada samimiyetten bahsediyorum. Hakkı savunuyorsan samimiyetle, başım üzerinde yerin var. Ama sen hak savunma değil de hak savunma adına iki tane Ahmet ile Mehmet‘i çatıştırıyorsan bu hak savunma değil ki‘‘ diye konuştu.

Esnaf ziyaretine bir manav dükkanında mola veren ve ikram edilen karpuzdan yiyen Faruk Çelik, kendisini takip eden basın mensuplarına ve beraberindekilere de karpuz ikram etti. Daha sonra 11 Nisan Caddesi‘ne geçen Faruk Çelik, beraberinde AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Seyit Eyyüpoğlu ve bazı partililerle birlikte, partisine ait seçim bürosunun açılışını yaptı. Burada toplanan vatandaşlara hitaben bir konuşma yapan Devlet Bakanı Çelik, partisinin projelerini anlattığı vatandaşlardan 12 Haziran

seçimlerinde AK Parti‘ye oy vermelerini istedi.