Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez, "Son 20 yilda toplamda 382 ton altin ürettik. Bu üretimle devletin kazanci 76 ton altina esdeger vergi geliri oldu. Bu sene insallah 45 ton üzeri bir üretim yapmayi hedefliyoruz." dedi.
Bakan Dönmez, Agri'nin Diyadin ilçesine bagli Mollakara köyündeki Koza Altin-Gümüs Madeni Tesisi Temel Atma Töreni'nde, Koza Altin Isletmelerinin Agri'da hayata geçirecegi tesisin temel atmasinda Agrililarla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duydugunu söyledi.
"Tas üstüne tas koymak hizmet siyasetinin siarindandir. Bugüne kadar hep Türkiye'yi büyütmenin, gelistirmenin gayreti içerisinde olduk. Türkiye'nin dört bir yaninda yürüttügümüz büyük alt yapi ve üst yapi projeleriyle daha modern bir Türkiye'nin temellerini attik." diyen Dönmez, dogu, bati, kuzey, güney, uzak, yakin demediklerini, memleketin dört bir yanina ulasmak, her bir vatandasa dokunmak için büyük gayret sarf ettiklerini belirtti.
Dönmez, bölge huzura kavustukça yapilan yatirimlarin da hizla arttigini isaret ederek "Bugünlere gelmemizdeki en önemli etkenlerden biri elbette Sayin Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan'in ortaya koydugu güçlü irade ve kararli durusudur. Bu vizyonun yansimasini gördügümüz alanlardan biri de hiç kuskusuz enerji ve maden bagimsizligimiz oldu. Türkiye, artik kendi kaynaklari, kendi teknolojisi, kendi insan kaynagi ve en önemlisi de kendi hür iradesiyle bu tür yatirimlari kimseye danismadan, kimseden icazet almadan gerçeklestiriyor." dedi.
- "Madencilik gelismenin, büyümenin temelidir"
Türkiye'nin resmi olarak altin üretiminin ilk kez 2001 yilinda basladigini ve insanlarin buna sasirdigini ifade eden Dönmez, söyle konustu:
"Düsünün ki üzerinde yasadigimiz Anadolu ve Mezopotamya topraklarinda altin üretimi tarih öncesi çaglardan bu yana biliniyordu. Üretimi bu denli eskiye dayaniyor altin madenciliginin bu topraklarda. Peki, daha sonra ne oldu da altin üretimi uzun bir süre durdu? Türkiye, altin üretimine neden bu kadar geç basladi? Aslinda bu sorularin cevabi 2002’den bu yana yasadigimiz degisimi de gösteriyor. Kendi dogal zenginliklerini bile çikaramayan, belki de çikarmasina müsaade edilmeyen bir Türkiye’den bugün kendi kararlarini alan ve uygulayan bir Türkiye’ye geldik, hamdolsun. Bugün insanoglu daha konforlu bir hayatin izlerini sürüyor. Ancak çogu kisi teknolojinin ulastigi bugünkü noktanin altinda madenciligin yattiginin farkinda degil. Çevremizdeki her sey madenciligin eseri. Bizler bu yüzden maden hayattir diyoruz. Bizler bu yüzden madencilik gelismenin, büyümenin temelidir diyoruz."
"Bugün madenciligi doga düsmani olarak lanse edenlerin, madenciligi ve çevreyi birbirine iki zit kavrammis gibi göstermeye çalisanlarin neye hizmet ettiklerini de gayet iyi biliyoruz. Perde arkasinda kimlere taseronluk ettiklerinin, olusturduklari algiyla, manipülasyonlarla gerçekleri nasil egip büktüklerinin farkindayiz." diyen Dönmez, bu isin siyasetinin olmayacagini, bu isin siyasi çikarlara, kisisel menfaatlere alet edilemeyecegini vurguladi.
Dönmez, bu kaynaklarda milletin ve 84 milyonun ortak bagi oldugunu, sadece bugün yasayanlarin degil, gelecek nesillerin de bunda payi ve hakkinin bulundugunu belirterek "Is bazen öyle noktalara geliyor ki sahada çalisan isçilerimize baski yapmak, is makinelerine saldirmak gibi olaylara bile sahit oluyoruz. Daha önce ifade ettim, burada bir kez daha vurgulamak istiyorum. Karadeniz’de buldugumuz dogal gaz ne kadar degerliyse, yenilenebilir enerjideki her bir kilovatsaat üretim ne kadar degerliyse madencilikte ayni oranda degerlidir. Bizler sunu iyi biliyoruz ki enerji bagimsizligi da maden bagimsizligi da Türkiye'nin ekonomik bagimsizligidir. Gelecegimizdir." diye konustu.
- "Madenler de bizim, çevre de. Ikisinden de vazgeçemeyiz"
Bugün yer alti zenginliklerini degerlendirmeyen bir ülke bulunmadigini vurgulayan Dönmez, söyle devam etti:
"Yer alti zenginliklerini degerlendiremeyen ülkeler sanayide disa bagimli olmaktan kurtulamazlar. O yüzden bizim tek kaygimiz var o da kendi zenginligimizi en iyi sekilde degerlendirip sanayimizin ihtiyaç duydugu ham maddeyi üretmek, sanayimizin ihtiyacini, önce yerli kaynaklardan karsilamak. Yerin üstü bizim için ne kadar degerliyse yerin alti da bir o kadar degerlidir. Yerin altini üstüne getirecegiz. Bugün dünyada madencilik hangi uluslararasi standartlarda yapiliyorsa Türkiye'de de ayni standart ve kurallar çerçevesinde yapiliyor. Madencilik yapilacak alanlar, madencilik sonrasi yapilacak is ve islemler kanunlarimizda açikça yer aliyor. Madenler de bizim, çevre de. Ikisinden de vazgeçemeyiz."
Bakan Dönmez, altin madenciliginin madenciligin katma degeri en yüksek sektörlerinden olduguna isaret ederek su degerlendirmeyi yapti:
"Bugün Türkiye'nin altin kaynagi bin 175 tondur. Geçtigimiz yil 42 ton altin üreterek bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attik. 2001'de altin üretimine ilk defa basladigimizda yillik üretimimiz sadece 1,4 tondu. Evet, sadece 1,4 ton. Son 20 yilda toplamda 382 ton altin ürettik. Bu üretimle devletin kazanci 76 ton altina esdeger vergi geliri oldu. Bu sene insallah 45 ton üzeri bir üretim yapmayi hedefliyoruz. 5 yil içerisinde üretim hedefimizse insallah yillik 100 tona ulasmak. Hedefimiz altin ihtiyacimizi önce yerli kaynaklardan saglamak, altin kaynakli cari açigi önemli ölçüde azaltmak, bu alandaki istihdami artirmak. 2021’in ilk 4 ayindaki rakamlar da bu anlamda umut verici. Hedefimiz insallah kendi kaynaklarimizi bir an önce degerlendirerek, ithalati mümkün oldugunca en az seviyeye çekmek."
Türkiye'nin kaynaginin da bu kaynagi çikaracak gücünün de bulunduguna dikkati çeken Dönmez, sunlari kaydetti:
"Bugün temelini atacagimiz altin ve gümüs tesisiyle bunun adimlarindan birini daha atiyoruz. Mollakara altin ve gümüs projesinde bugüne kadar 197 sondaj yapildi. Bunlarin neticesinde 20 ton altin ve 3,5 ton gümüs rezervi tespit edildi. 2022 yili son çeyreginde ilk dökümün yapilmasi hedeflenen tesiste dogrudan 500 kisiye istihdam saglanacak. Tesisin dolayli olarak bunun birkaç kati insanimiza ekmek kapisi olmasini bekliyoruz. Tesisimizin maliyeti yaklasik 160 milyon dolar olacak. Tesisimizin isletme ömrü çalismalarin genisletilmesiyle 15-20 yila kadar çikacak. Hem insasi hem de üretimi esnasinda bölgeye deger katacak önemli bir proje olacak insallah. 'Bismillah' diyerek hep birlikte güzel bir ise basladik bugün. Insallah sonucu da hayirla noktalanir. Bizler çalismakla, gayret etmekle mükellefiz. Zafer de takdir de basari da Allah'tan."
Bakan Fatih Dönmez, Agri'da Koza Altin Temel Atma Töreni'nde Konustu Açiklamasi
'Mollakara altin ve gümüs projesinde bugüne kadar 197 sondaj yapildi. Bunlarin neticesinde 20 ton altin ve 3,5 ton gümüs rezervi tespit edildi. 2022 yili son çeyreginde ilk dökümün yapilmasi hedeflenen tesiste dogrudan 500 kisiye istihdam saglanacak' 'Tesisimizin maliyeti yaklasik 160 milyon dolar olacak. Tesisimizin isletme ömrü çalismalarin genisletilmesiyle 1520 yila kadar çikacak. Hem insasi hem de üretimi esnasinda bölgeye deger katacak önemli bir proje olacak insallah' 'Türkiye, artik kendi kaynaklari, kendi teknolojisi, kendi insan kaynagi ve en önemlisi de kendi hür iradesiyle bu tür yatirimlari kimseye danismadan, kimseden icazet almadan gerçeklestiriyor'