Çevre ve Şehircilik Bakanı ve AK Parti 1. Bölge Milletvekili Adayı İdris Güllüce, Beşiktaş’ta Defter-i Hakani’de Kudüs tanıtım etkinliğine katıldı.
Bakan Güllüce burada yaptığı konuşmasında, tarihe, kültüre ve insanlığın değerlerine sahip olma iddialarını sürdüreceklerini belirtti.
Bakan Güllüce,” Arşiv deyince insanların aklına 2 şey gelir. Bunlardan bir tanesi bu milletin tarihi ve ecdadı, arşive verdiği önem ve dünyanın en ülkesi ve milleti olmasıdır. Yani yazdığını bir köydeki hayvan varlığına kadar arşive geçecek güçlü bir devlet, yazılı bir devlet geleneği akla gelir. İkincisi de, bu arşivlere yapılan yanlışlıklar akla gelir. Bir milletin kendi kendine buna yaptığı bir yönetim olabilir mi diye soru sorsanız, 1 milyar öncekiyle 1 milyar sonraki senede de bu sorunuzu genişletseniz, böyle bir yönetimin olabileceğine kimse evet demez. Ancak bu ülke bunlarla muhatap oldu” dedi.
Bakan Güllüce konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İnsan idealleriyle insan aklının ermeyeceği kadar gerek çevre anlamında, gerek tabiatın korunması anlamında gerekse insan yüceliği açısından baktığınızda destansı vakıflarımız vardır. Bu kadar insani ve hayvani hayvanların canlıların korunmasına önem veren bir kültür var. Tabi burada yine bir üzüntü bizi kaplar. Vakıflar Bakanlığı kapatıldıktan sonra büyük bir vakıf talanı vardır. Vakıfların çoğu yakılmış ve yok edilmiştir. Son 10-12 yılda müthiş bir kampanya ile vakıf eserler tamir edilmiştir ama kalanlar edilmiştir. Eğer camilerin için vakfedilen eserler bugün dursaydı herhalde bir cami imamının maaşı yaklaşık 50 bin dolar falan olurdu. Yani Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesini gündeme getiriliyorlar, ne olacak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi nedir ki? Mısır Çarşısı’nın tümü Yeni Cami’nin vakfiyesidir. Şimdi o çarşının kaç yüz tane dükkanı var. Her dükkanın kirası kaç bin dolar, çarpın ortaya bir rakam çıkar. Fatih Camisi’nin Bosna’ya kadar olan vakfiyesi var. Eğer camilerin vakıfları idare tarafından geriye verilse, bir imamın maaş 50 bin doları katiyen geçer. Bunların bir kısmı şahıs ellerine geçirilmiştir, bu da vakıf haksızlığıdır. Gayrimüslümlerin vakıfları kanunla geri iade edildi. Çok erdemli bir hareket yaptığımızı düşünüyoruz. Vakıflara el atılmanın da doğru olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Tarihiyle kavga edince bu durum başka şeyleri de doğuruyor” diyen Bakan Güllüce, “Eğer tarihinizde ve geçmişiniz de kavgaya başladı iseniz arşivleri satmaya ve kağıt yapmaya başlıyorsunuz. Halbuki, Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeyi milli kültür üzerine kurdum diyor. Milli kültürümüzün olması için tarihi kültürümüze, vakıflarınıza ve arşivlerinize sahip çıkmanız lazım ki devletinizin kültürü devam edebilsin. O milli kültür bekayı sağlayabilsin. Elimizde ki arşiv belgelerinin de dünyadaki bilim adamlarının istifade etmesinde yarar görüyorum. Tabi Türkiye’dekilerin de aynı şekilde yararlı olacağını düşünüyorum. Bu çok garip bir şeydir, bizim bazı bilgilerimiz ve belgelerimiz önce yabancılar tarafından gelip kütüphanelerimiz incelenmiş ve kitap haline getirilmiştir. Sonra bizim kitapları yazanlarımız, yabancıların yazdığı kitapları kaynak göstererek anlatmıştır. Bu da bizim trajikomik bir halimizdir. İnşallah bu tarihle ve milletin değerleriyle kavgalı olmaktan kurtulan Türkiyemiz bütün bu problemleri aşacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Güllüce’ye Defter-i Hakani’de Kudüs kitabı hediye edildi.
Bakan Güllüce Açıklaması 'Camiler İçin Vakfedilen Eserler Bugün Dursaydı Bir Cami İmamının Maaşı 50 Bin Dolar Olurdu'
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Beşiktaş’ta Defter-i Hakani’de Kudüs tanıtım etkinliğine katıldı. Bakan Güllüce, camiler için vakfedilen eserlerin bugün durması halinde bir cami imamının maaşının 50 bin dolar olabileceğini belirterek, “Milli kültürümüzün olması için tarihi kültürünüze, vakıflarınıza ve arşivlerinize sahip çıkmanız lazım ki devletinizin kültürü devam edebilsin” dedi.