Rize’de basın mensupları ile bir araya gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, gündemle ilgili soruları yanıtladı. Kaçakçılığın önlenmesine yönelik hazırlanan yeni bir kanun taslağını Bakanlar Kurulu’na sunacağını belirten Yazıcı, şöyle konuştu: “Yarın Bakanlar Kuruluna sunacağız. Bakanlar Kurulundan vize alması halinde taslak Meclis'e sunulacak. İnşallah 2013 yılının başlarında Meclis'te görüşülerek yasalaşmasını sağlayacağız. Bu taslak ile getirdiklerimiz kısacası şunlar. Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadeleyi daha etkin kılmak. Kaçakçılık ile mücadeleyi bugüne kadar yaptığımız uygulamaları da dikkate alarak daha etkin hale getirmek tavsiye aşamasına gelmiş kaçak ürünleri çok daha kısa zaman dilimi içerisinde, birikimine yol açmadan, depolama külfetine gerek kalmadan tasfiyelerini amaçlayan bir taslak. Basında ‘cezalar indiriliyor’ dendi. Kesinlikle böyle bir şey olamaz. Biz gerçekten daha caydırıcı daha etkin bir düzenlemeyi bu taslakta öngörüyoruz.” Yazıcı, Gürcistan’da yaşanan yönetim değişikliği ile birlikte Sarp Sınır Kapısı'ndan gerçekleştirilen pasaportsuz geçişlerin kaldırılıp kaldırılmayacağı yönündeki bir soruya, şöyle karşılık verdi: “Sadece Sarp kapımızda yaya geçişi uygulaması var. Başka bir kapımızda böyle bir uygulama yok. Bu da iki ülke arasında yapılmış bir anlaşma ile gerçekleştiriliyor. Bir ülke yapılan anlaşmayı tek taraflı askıya alıyorsa onun uluslar arası hukukta da bir karşılığı var. Ülkemiz de ona göre önlemlerini alır. Ancak, şu ana kadar bu konuda bize iletilmiş bir talep ve irade söz konusu değil.” TOBB SEÇİMLERİ MAYIS AYINDA Yazıcı, meslek grup kodlaması devam ettiği için TOBB’daki seçimlerin ertelendiğini hatırlatarak seçimlerin Mayıs 2013’de yapılacağını söyledi.
Yazıcı, Kodlama henüz bitmediği için oda seçimleri ile çakıştığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Tartışmaya yol açılmasın diye kodlama bitsin seçimler öyle yapılsın diye düşündük. Bakanlar Kurulu kararı ile oda seçimlerini Şubat ve Mart’a erteledik. İnşallah TOBB seçimlerini değişiklik olmadan Mayıs 2013’de gerçekleştireceğiz.“ Yazıcı, bankaların ürettikleri hizmet karşılığında gelir elde etmelerinin hakkı olduğunu ancak bunun sömürüye dönüştürülmemesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: “4077 sayılı Tüketicilerin Korunması Kanunu ile ilgili de çalışmamız var. Bu çalışmayı daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık. Çok geniş kesimleri ilgilendiren bir yasa. Bu çerçevede para ticareti yaparak hizmet üreten bankaların özel bir durumu var. Bankalar faiz gelirlerinin dışında 31 kalemde gelir elde ediyor. Bunların tümünü ortadan kaldıracağımız şeklinde bir iddiamız yok. Ülkede kim hizmet üretiyorsa ürettiği hizmetin karşılığını alma hakkı var. Banka yaptığı hizmetin karşılığını alacak. Tüccar basiretli olması lazım. Tüketici de bilinçli olması lazım. Hizmet üretme ismi altında bir başkasının saffetinden sömürüye dönük gelir elde etme amacında olmamalıdır.” ARINÇ’IN AÇIKLAMASINI DEĞERLENDİRDİ Yazıcı, Başbakan’ın, Arınç’ın sözü üzerine yaptığı açıklamaya destek verdi.Bakan Yazıcı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Gülten Kışanak’la ilgili söylediği “Kışanak’ın Diyarbakır Cezaevinde yaşadıklarını bende yaşasam bende dağa çıkardım” sözleri sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ben dağa çıkmam, bizim yolumuz bu değil” sözünü değerlendirerek şöyle konuştu: “Sayın başbakanımızın açıklaması üzerine açıklama yapmam doğru değil ama başbakanımızın yaklaşımı doğrudur. Bende aynı şekilde düşünüyorum. Bunun ötesinde bir şey söylemenin de yararlı olmayacağı kanısındayım. Bir şeyi bir şeyle kıyaslarken bir doğru bir yanlış şeklindeki bir değerlendirme doğru bir yaklaşım değil. Biz, işkenceye sıfır tolerans tanıyan bir hükümetiz. Bu yönde net tavrımız var. Eğer bunu izah ederken kabul etmediğimiz bir başka yöntemi maruz gösterir gibi bir davranış içerisinde olamayız. Başbakanımızda bu çerçevede hükümetimiz ve kendi duruşunu ortaya koymuştur. Bunu bir cevap olarak değerlendirmenin doğru olacağı kanısında değilim.”
Bakan Hayati Yazıcı'nın açıklaması
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Başbakan’ın Arınç’ın sözü üzerine yaptığı açıklamaya destek vererek, “bir şeye karşı olduğumuzu izah ederken kabul etmediğimiz bir başka davranışı mazur gösterir gibi bir davranış içerisinde olamayız” dedi.