Bakan Müezzinoğlu Açıklaması 'FETÖ Terör Örgütü, Hamallık Olan Hiçbir Yerde Kendisine Alan Aramamış'

Bakan Müezzinoğlu Açıklaması 'FETÖ Terör Örgütü, Hamallık Olan Hiçbir Yerde Kendisine Alan Aramamış'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’ün "FETÖ’nün AK Parti’ye sızmadığını söylemek en hafif tabirle safdillik olur" sözleriyle ilgili, "FETÖ terör örgütü, hamallık olan hiçbir yerde kendisine alan aramamış. AK Parti’de siyaset kaba tabiriyle hamallıktır" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu, basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, bir gazetecinin, "İş güvencesinin yaygınlaştırılması bir türlü gündeme gelmedi, çalışma hayatına teşkil edilmesine yönelik bir girişim uzun zamandır göremiyoruz. Hala 30 kişide sıkıştı kaldı yapı. İşçilerin iş güvencesi hukukunu koruması anlamında kıdemle birlikte bir düzenleme mümkün mü? İş güvencesinin biraz daha sağlıklı hale gelmesine yönelik bir yaklaşımınız olur mu?" sorularına şöyle cevap verdi:

"Hadiseyi çok boyutlu değerlendiripte sürdürülebilir ayaklarını doğru koymazsak yalnız tırnak içi kelimelerin üzerine güçlü bir yapı kuralım dersek, onu güçlü kurarken diğer ayakları zayıflattığınız an bu sefer de iş veren güvencesi ve istihdam daralmasını getirirsiniz ki bu sefer istihdam daralması, işverenin dinamiklerinin zayıflaması devreye girdiği zaman yine sonuçta yaptığımız en büyük haksızlık istihdam arayan veya istihdam alanını genişlettirmemiz gereken kitlenin mağduriyetine sebep. Dolayısıyla bunlar çok başlıklı, birbirini tamamlayan yapıdır. Yalnız bir kelime üzerinde bunu çok güçlü yapacağız merak etmeyin dersek bu sefer diğer tarafın zafiyeti, o çok güçlüyüm diyenin de sürdürülebilirliğini ortadan kaldırır. Burada denge, güven, sürdürülebilirlik bence en büyük güvence odur."

"Siyasi istikrar bozulmuyorsa hiçbir endişeye gerek yok"

Bakan Müezzinoğlu, bir gazetecinin, "İşsizlikle ilgili bir endişeniz var mı? Son gelen rakamlar işsizliğin arttığını gösteriyor. 2017’ye yönelik bir endişeniz var mı?" sorusu üzerine, "Türkiye’de bu anlamda endişeyi üretecek tek bir kelime var, ’siyasi istikrar bozulmuyorsa hiçbir endişeye gerek yok’. Siyasi istikrar, ekonomik istikrardır. Ekonomik istikrar, büyüme ve gelişmedir. Büyüme ve gelişme, istihdam, üretim, ihracat hepsini birbirine getirir. Burada Türkiye’nin son 3 yılına baktığımızda Türkiye’nin 2023 hedeflerindeki yolculuğundan rahatsız olan bir yapının, siyasi istikrarı bozma gayretlerinin çok senaryolarını gördük. Bugüne kadar bozulmadı, bozamadılar, bozamayacaklar da. Önemli olan siyasi istikrardır. Siyasi istikrar, ekonomik istikrarın en büyük lokomotifidir. Ekonomik istikrar, büyümenin lokomotifidir. Büyüme ise istihdamın lokomotifidir. Bu zinciri bozmadığımız sürece Türkiye’nin geleceğinden tereddüt değil, tam aksine Türkiye’nin geleceği bugünden kesinlikle daha iyi olacaktır. Bu anlamda 15 Temmuz’a baktığımızda milletin duruşu bu tür senaryolara prim vermeyeceğinin ve gelecek anlamında siyasi istikrarın da, ekonomik istikrarın da güçlü bir şekilde devam edeceğinin çok güzel bir örneğini de verdi. Bir tereddüdüm yok ama çok büyük bir zenginliğimiz, bir de çok büyük sorumluluğumuz var. Her bir yaşta 1 milyon 250 bin gencimiz var. Her yıl 1 milyondan fazla gence veya insanımıza istihdam alanı oluşturmamız gerekiyor. Bunu başarabilen bir Türkiye, geleceği aydınlık, parlak bir Türkiye demektir. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.6 olan işsizlik oranı 10.2’ye çıktı. Burada bir artış var ama aynı döneme göre 365 bin daha fazla istihdam sağlamışız. Bir taraftan aynı döneme göre 365 bin daha fazla istihdam sağlıyoruz, ona rağmen işsizlik oranımız 0.6 artıyor. Çünkü istihdama ciddi bir talep var ve bu bir yıla da baktığımızda Rusya krizinden tutun terör olaylarına bakın, 15 Temmuz’a bakın bütün bunlara rağmen Türkiye 365 bin istihdamı bir önceki döneme göre fazlasını başarmış. Bundan sonra çok daha güçlüsünü başarabilecek alt yapısı da var, dinamikleri de var. İstihdam konusunda da geleceğe ait hem ümitvarım hem de her bir yaşta 1 milyon 200 bin genç, üretime katkı sağlayacak insan bu ülkenin zenginliğidir" diye konuştu.

Emeklilik promosyonu

Bakan Müezzinoğlu, emeklilik promosyonunun son durumu ile ilgili bir soru üzerine ise, "İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Bey’in bankalarla yaptığı görüşmeler sonrası geldiği bir nokta var ama o geldiği noktanın karara bağlanması Sayın Başbakanımızın bankalara vereceği talimata bağlı. Çünkü burada bankalar o düzeydeki bir sonuca kendi yetkileri çerçevesinde imza atmayı kabul etmiyorlar. Bunun için hükümet veya Başbakanın talimatı gerekiyor. Ben henüz bu anlamda Başbakanımızla bu çalışmaların çerçevesini paylaşmadım. Hazırlıkları, değerlendirmeleri yaptıktan sonra önümüzdeki günlerde belki ilave farklı çalışmaları da koyarak yapmaya gayret edeceğiz ama burada bakanlık olarak, hükümet olarak bizim bunu ’şöyle sonuçlandıralım’ diye bir gayretimiz, tamamen emeklimizin kendi bireysel hakkına bir katkımız olsun diye yoksa bir yasal sorumluluk değil. Emeklinin parası bankada 1 gün kalıyor, ortalama 1,5 gün. Ortalama 1,5 günün değerlendirmesini onun adına en azami şekilde avukatlığını nasıl yapabiliriz diye uğraşıyoruz. Yarın sonuçlandıralım dediğimizde, sonuçlandırabiliriz ama vicdanımızın ideal dediği bir sonuçlandırma değilse o zaman kim kaybedecek? Emeklimize bu anlamda bir imkan sağlayabiliriz, bu imkanın azamisi ne olabilir? Bilek güreşini önceki bakanımız bir yere kadar getirmiş, biz biraz daha yapacağız sonra son hamleyi Başbakanımıza bırakacağız" ifadelerini kullandı.

"FETÖ terör örgütü, hamallık olan hiçbir yerde kendisine alan aramamış"

Bir gazetecinin AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’ün "FETÖ’nün AK Parti’ye sızmadığını söylemek en hafif tabirle safdillik olur" sözlerine işaret ederek, "Kamuda ihraçlar, operasyonlar, soruşturmalar sürerken, siyasi partiler açısından da böyle bir şey olmadığını mesela AK Parti’de özellikle siz ne düşünüyorsunuz? Bu görüşe katılır mısınız?" sorusu üzerine Bakan Müezzinoğlu, "FETÖ terör örgütü, hamallık olan hiçbir yerde kendisine alan aramamış. AK Parti’de siyaset kaba tabiriyle hamallıktır. Öyle gecesini gündüzüne verecek, cumartesi, pazarını, bayramını feda edecek, ondan sonra da yönetimde görev alabilecek mi alamayacak mı, meclis üyesi olacak mı olamayacak mı, milletvekili olabilecek mi? Bu tür matematiğini yapmadığı hiçbir yerde FETÖ terör örgütü zaman ayırmamış ve insan kaynağını buralara hiç göndermemiş. Gönderdiyse bile, ’bizim kaç milletvekilimiz olacak?’ bunun pazarlığını yapmış, başarabildiyse bunu başarmıştır. AK Parti camiasına baktığımızda ben resmi AK Parti İl Başkanı, il yönetimi, kadın kolları, gençlik kolları anlamında teşkilatın yapısını bugün için değil ama il başkanı olduğum dönemde hesapladığımda 2,5-3 milyon bu anlamda sıfat taşıyan görevli, gönül insanımız vardı. Neredeyse bunların hiçbiri göreve talip olmadı zaten, o dönemde ’gelin’ dediğimiz zaman talip olmadılar. Çünkü burası angarya işler ama bir nedenle belediye başkanı, milletvekili, belediye meclis üyesi oldularsa bile işte biz 4 tane belediye başkanını ihraç ettik" şeklinde konuştu.

"Böyle bir hatayı AK Parti’nin yapabilmesi söz konusu olmaz"

"Bir defa AK Parti olarak bizim, o akşamı düşündüğümüzde, o akşamın sonucundan en çok rahatsız olan yapı başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız olmak üzere AK Parti kadrolarıdır. Niye? Başarılı olsaydı, silindir gibi ezilip geçilecek olan yapı buydu" diyen Bakan Müezzinoğlu şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunu yaşayan bir yapı, en ücra köşede biri kalmasın diye uğraşırken, kendi yan tarafında oturana bakmaz mı? Böyle bir hatayı AK Parti’nin yapabilmesi söz konusu olmaz. Kongre süreçleri başlayacaktır, bütün bunlara rağmen varsa kongre süreçlerinde de yine o şüpheli diyebileceğimiz kişiler onlar da yine değerlendirilecektir ama ben öyle bizim il başkanlarımız, belediye başkanlarımız, yetkili karar vericilerimiz arasında, tereddüt duyabileceğimiz ben şahsen bu yapıların içinden gelen biri olarak çok fazla ihtimal vermiyorum. AK Parti’nin bu anlamdaki duyarlılığı, şu kadrodaki filan yerdeki memuru veya Bank Asya’daki bir hesabı inceleyen bir yapı kendi masasında oturana bakmaması diye bir şey söz konusu olamaz."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile