Samsun Büyüksehir Belediyesi tarafindan düzenlenen Samsun Kültür Sanat Çalistayi ‘Vizyon Programi’ Çok Amaçli Salon’da gerçeklestirildi.
Programa katilarak konusma yapan Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakani Mehmet Özhaseki, "Cennet gibi bir vatana sahibiz, kadim sehirlerimiz var ama 2 tane de dezavantaja sahibiz. Ikisi de yerin altinda, birincisi fitne odaklari hiç bitmez. Her dönemde mutlaka bir fitne odagi vardir. Dikkat edin içerideki cahilleri, gafilleri ve kendi kültürümüz ile donanmamis olanlari disaridan satin alarak tahrik ederek yönlendirirler ve basimiza bela ederler. Ikincisi de depremsellik, o da yerin altinda. Simdi birinci konuya dönüyorum; PKK, FETÖ gibi, DHKP-C, DEAS gibi bir örgüt bu topraklarin yerli mallari mi? Yok, içeriden kandirilmislarin disaridan tahrikli olarak kurduklari teskilatlar. Peki, kim bunlara bu destekleri veriyor? Bugün Filistin’de Gazze’de çocuklarin ve kadinlarin ölmesi, hastanelerin bombalanmasina egitim yuvalarinin bombalanmasina göz yumup, ateskes bile diyemeyenler bile var ya, yapmayin diyemeyenler var ya iste bunlar onlar" diye konustu.
"Köyler, daglar, sehirler temizlendi"
Fitne örgütlerinin gömüldükleri topraklarda yok olup gidecegini söyleyen Bakan Özhaseki, "Çok sükür köyler, daglar, sehirler temizlendi. Ben bundan 10 sene önce gittigimde insanlarin tedirginligini yüzlerinden okuyordum. Son gittigim seferlerde sokaklarda, kahvelerde gençlerle oturuyorum. ‘Evladim sen nereden geldin’ diye soruyorum. Ben Tokat’tan geldim, matematik ögretmeniyim, Izmir’den geldim Müzik Ögretmeniyim’ cevaplarini aliyorum. ‘Çocugum nasil vaziyet’ diyorum. ‘Aksam yaniniza esinizi alip sinemaya gidebiliyor musunuz’ diyorum. ’Gidebiliyoruz efendim’ diyorlar. Bu dünyaya deger. Bu belalarin hepsini son dönemde atlattik. Son birkaç sene içerisinde bir taraftan Gezi eylemleri ile hükümet devirme operasyonlari, arkasindan hukuk darbesi, arkasindan çukur eylemleri, arkasindan 15 Temmuz ardi arkasi bitmek bilmeden geliyor. Bunlarin hepsi geride kaldi. Insallah Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde onun iradesiyle, hepimizin gayesiyle onlar bir daha açiga çikamayacaklar. Fitne örgütleri gömüldükleri topraklarda yok olup gidecekler. Ikinci yeraltindaki tehlikede hepinizin bildigi gibi bir deprem ülkesiyiz. Kimseyi korkutmak adina söylemiyorum ama aklinizda bulunsun diye söylüyorum. Aletli ölçünün basladigi 1900 yillardan bugüne kadar yapilan ölçümlerde gerek denizlerimiz gerek ana karamizda meydana gelen 6 ve siddette meydana gelen deprem sayisi 231’dir. Her sene 2 veya 3 tane yikici deprem meydana geliyor. Bu ülkede su anda 485 tane hareketli fay hatti var. Her an her yerde olabilir. Onunla savasabilir miyiz? Yenik düseriz. Ona mani olabilir miyiz? Olamayiz. Hazreti Mevlana’dan bir söz ‘Akil sonradan dize vurup dövünmek, aglamak için degildir. Önceden tedbir alip yola revan olabilmek içindir’ diyor" ifadelerini kullandi.
"Neslimizi Bati tesiri altinda birakirsak çok aci akibetler bizi bekler"
Yaptiklari arastirma sonucunda gençleri daha çok global kültürün etkiledigini ifade eden Mehmet Özhaseki sunlari söyledi:
"Endülüs’te Müslümanlar 700 sene yasamislar. Balkanlarda Müslüman Türkler 400 sene kalmisiz. Simdi neden oralarda yokuz? Endülüs ile yazilan kitaplarin bir kismini okudugumda diyor ki; ‘Bizim kendimize has degerlerimiz Kur’an’da geçen emirler, ifadeler, bizi baglayan o kutsal buyruklar, sonrasinda millet olmanin geregi olarak ortak kültürümüz yavas yavas terk edildi ve oradaki topluma çok benzedik. Alkol ile basladik her türlü kendimizi daha sonra devam ettigimiz süreçte dagittik, biz olmaktan çiktik ve bittik’ diyor. Kabaca Endülüs’ten uzaklasmamizi kitaplar bu sekilde tarif ediyor. Biz neslimizi simdi baskin olan Bati kültürünün tesiri altina terk edip de gideceksek, kendimize has bu degerleri ortaya çikartip yavrularimizi, gençlerimizi, bunlarla donatmayacak isek emin olun neticesinde çok aci akibetler bizi bekler. Tehlikeli bir sey. Gençlik için bir arastirma yaptik, gençligin büyük bir bölümü bizdeki gençlik zamanimizda oldugu gibi liderlerden, kültürlerden, kitaplardan, fikirlerden çok fazla etkilenmiyor. Sosyal medya ile mesguller, herkes onunla mesgul. Onlari daha çok global kültür etkiliyor. Küresel kültürün tesiri altinda kaliyorlar, burada bir tehlike var. Hepimize de çok büyük görevler düsüyor. Eger biz kendi kültürümüzü evrensel hale getirmek istiyorsak, bunun üzerinde de biraz düsünmeliyiz."
Programda konusma yapan AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Samsun Milletvekili Çigdem Karaaslan, “Içinde bulundugumuz bu yillar artik ‘Türkiye Yüzyili’ olarak ifade ettigimiz birçok anlam yükledigimiz özelikle degerler yüzyili olmasi vesilesiyle de o degerleri alip gelecege aktaracagimiz kültür sanat ayagini en güçlü sekilde olusturmamiz gerektiren bir süreçte hem dogru yerde hem dogru zamanda bu organizasyona ev sahipligi yapmis olduk. Bütün bu temeldeki degerlerimizi, varligimizi bir yönüyle özümüzü bizi biz yapan degerlerimizi bugün gelecege tasimanin gayreti içindeyiz” diye konustu.
‘Gönül belediyeciligi’
Samsun Büyüksehir Belediye Baskani Mustafa Demir ise ‘Gönül belediyeciligi’ kavraminin önemine vurgu yaparak, “Bölgenin merkezi olan Samsun Türkiye’nin geleceginde çok etkin rol oynayan bir sehir. Imkan ve kabiliyetleri olan bir sehir. Potansiyeli, insan yapisi, potansiyeli, dogasi, ulasim arterlerinin dügüm noktasi olmasi nereden bakarsaniz bakin çok önemli bir kent. ‘Gönül belediyeciligi’ çok genis bir kavram. Her sey içerisine sigar. Gönül belediyeciligi derken birçok projeyi uygulamayi hayata geçirme gayreti içinde olduk. Sehirlerde belediyecilik deyince neyi anliyoruz kanalizasyon, altyapi, mimari, ruhsat, yol, otoparklar. Peki, bunlar bitince ne olacak, belediyecilik bitecek mi? Hayir. Anladik ki asil belediyecilik o zaman baslayacak. Samsun’da 1 milyon 400 bin insanin hayatina dokunup, onu mutlu etme noktasinda bir faaliyet ortaya koyup onunla hemhal olabiliyor muyuz? Belediyecilik belki bununla baslayacak diye düsünüyoruz. Dogru olani yapma noktasinda yolu seçtigimizi düsünüyorum. Bölgenin merkezinde olan bu sehri gelecege çok iyi tasiyacak bir çalisma sürecini de baslatmis olduk. Bu yeni bir baslangiç. Samsun Kültür Sanat Çalistayi’ndaki basliklarla ilgili olarak diger çalismalarimiz da devam edecek. Burada aldigimiz netice Büyüksehir Belediyesi’nin Samsun halki için hangi programlari icra etmesi gerektigini bize tarif edecek, biz onlarin uygulayicisi olacagiz” seklinde konustu.
"Bizim medeniyetimiz vicdanli bir medeniyettir"
Samsun Valisi Orhan Tavli da konusmasinda sunlari söyledi:
"Samsun yalnizca Karadeniz degil ayni zamanda Kafkaslar, ayni zamanda Balkanlar, ayni zamanda Anadolu ve bagimsiz Türkiye’dir Samsun. Cumhuriyet’in mesalesinin yakildigi Samsun’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sehri Samsun’da Türkiye’ yüzyilina yakisir kültür ve sanat çalismalarinin yapilmasindan dolayi onur duyuyorum. Insallah ikinci yüzyilda Samsun’un kültür ve sanatin baskenti olmasina da vesile olur diye temenni ediyorum. Bizim medeniyetimizi insani, vicdanli bir medeniyettir. Bir tarafta kültürleri, medeniyetleri 21. yüzyilda yikanlar tarumar edenler, bir tarafta insanligin vicdani olan, kültüre, sanata ve bütün medeniyetlere ev sahipligi yapan çok kiymetli bir medeniyetin mensuplari olmaktan da özellikle seref ve onur duyuyorum."
Programda ayrica AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Trabzon Milletvekili Mustafa Sen de bir konusma yapti. Program sonunda çalistayda emegi geçenlere plaket verildi.
Bakan Özhaseki Açiklamasi 'Ülkemiz Iki Dezavantaja Sahip, Ikisi De Yerin Altinda; Terör Ve Deprem'
Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakani Mehmet Özhaseki, "Cennet gibi bir vatana sahibiz, kadim sehirlerimiz var ama 2 tane de dezavantaja sahibiz. Ikisi de yerin altinda. Birincisi fitne odaklari terör, ikincisi deprem" dedi.