Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Tarım Bakanları 6. Toplantısı için Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bulunan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, toplantının açılışında yaptığı konuşmada "Müslümanlar olarak, tarımsal istikrarsızlık ve gıda güvensizliği ile karşı karşıyayız" dedi.
Müslümanların dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 24’ünü oluşturmalarına rağmen, bu nüfusun dünya ekonomisine katkısının sadece yüzde 9 düzeyinde olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, “Bu bölge insanları açlığın ve fakirliğin ne olduğunu bilmekle birlikte, komşuları açlıkla mücadele ederken rahat uykunun ne olduğunu bilmeyen insanlardır. Müslümanlar olarak, tarımsal istikrarsızlık ve gıda güvensizliği ile karşı karşıyayız. Bu noktada, tarımın geleceğimiz olduğunu anlamamız gerekmektedir. Gereksinimlerimiz artmaktadır. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyarı aşması beklenmektedir. Bu, gıda arzının yüzde 50 oranında arttırılması gerektiği anlamına gelmektedir. ECO üye ülkeleri 480 milyonluk nüfusa sahiptir ve bölgede 59 milyon insanın halen yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıya olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakam bölge nüfusunun yüzde 13’üne tekabül etmektedir. Bu, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, ECO bölgesinin de önemli ölçüde gıda güvensizliği sorunu ile karşı karşıya olduğu anlamına gelmektedir" diye konuştu.
Tarımın ECO bölgesinin en büyük büyüme ve gelişme kaynaklarından birisi olduğunun altını çizen Bakan Pakdemirli, "Öyle ki bölgenin toplam aktif nüfusunun yüzde 37’si tarım ile iştigal etmektedir. Aynı zamanda, ECO ülkelerinde tarım sektörü GSYİH’nın yüzde 11’ini oluşturmaktadır. Çok çalışarak, tarımın ekonomideki payını arttırmamız gerekmektedir" şeklinde konuştu.
"Gelecek yıllarda Ekonomik İşbirliği Teşkilatı daha fazla önem verilmesi gereken bir kuruluş olmuştur”
Mevcudiyet, erişilebilirlik, kullanım ve istikrar olmak üzere dört gıda güvenliği boyutunun sağlanmasının giderek daha karmaşık ve zorlu bir hale geldiğini, bu nedenle, ülkelerin artık bu zorlu süreci kendi başlarına yönetemez duruma geldiklerini kaydeden Bakan Pakdemirli, “Bölgesel ve uluslararası adımları koordine, tutarlı ve şeffaf bir şekilde geliştirmek için gelişmiş ve etkili bir işbirliğini daha önemli hale gelmiştir. Bu bakış açısından, gelecek yıllarda Ekonomik İşbirliği Teşkilatı daha fazla önem verilmesi gereken bir kuruluş olmuştur. ECO’nun sadece bizim bölgemizde değil aynı zamanda küresel gündemde de problem oluşturan sürdürülebilir gıda sistemleri ve gıda güvenliği üzerine güçlü mesajların verileceği bir platform olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Türkiye fındık, kayısı, kiraz ve incir gibi birçok tarımsal ürün üretiminde lider bir ülkedir”
Türkiye’nin dünyanın 7., Avrupa’nın ise 1. tarımsal üreticisi olduğunu ve bu bağlamda ECO üyesi ülkelerle paylaşacağı önemli bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olduğunun altını çizen Bakan Pakdemirli, “Öte yandan, Türkiye fındık, kayısı, kiraz ve incir gibi birçok tarımsal ürün üretiminde lider bir ülkedir. Türkiye, dünyaya bin 690 adet farklı tarım ürününü ihraç ederek tarımda net ihracatçı bir ülkedir. Tarımsal GSYH’miz 44 milyar dolar ve tarımsal dış ticaret fazlamız ise yaklaşık 4,8 milyar dolardır. Ekonomik dalgalanmalara ve dünyadaki iklim değişikliğine rağmen, Türkiye’de tarım ve gıda sektörü son on yılda sürdürülebilir kalkınmasına devam etmiştir. İnşallah gelişimini sürdürmeye de devam edecektir. Bu nedenle, tarımla ilgili bütün sektörlerde daha fazla işbirliğine hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Büyük potansiyelimizi birlikte kullanalım ve verimliliğimizi artıralım ve yeni pazarlara erişmek için lojistik bağlantılarımızı güçlendirelim” dedi.
“Gelecek yıl, özellikle Türkiye’de tarımda dijitalleşmenin yılı olacak”
Gıda güvenliğinin önemli bir unsuru olan sürdürülebilirlik bağlamında son aylarda Türkiye’nin gerçekleştirdiği bazı önemli eylemlerden bahseden Bakan Pakdemirli, “Gelecek yıl, özellikle Türkiye’de tarımda dijitalleşmenin yılı olacak. Dijitalleşme konusundaki çabalarımızın somut bir sonucu olarak, sadece 45 dakikalık şarj ile 7 saat boyunca sürekli çalışabilen çevre dostu Elektrikli Traktör Prototipi geliştirdiğimizi beyan etmekten gurur duyuyorum. Yeşil yaklaşıma uyum sağlamak için yüzde 100 yerli ve ulusal ürünlerle üretilmekte ve üreticilerimizin en önemli sorunlarından biri olan dizel yakıt kullanımını azaltmayı hedeflemektedir. Ayrıca, her tür hayvan kaydını hayvancılıkta tutmak için hassas tarım teknikleri kullanarak verimliliği artıracak Akıllı Etiketler (Hayvan İzleme Platformu) geliştirmeye başladık. Orman alanlarımızın sürdürülebilir kullanımına büyük önem veriyoruz. Geçen ay başlattığımız ikinci önemli girişim, ‘Geleceğe Nefes Almak’ sloganıyla, bozkırla yeşil mücadelenin bir parçası olma isteğimizi göstermek için ağaçlandırma kampanyasıdır. Dolayısıyla 11 Kasım tarihi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Milli Ağaçlandırma Günü olarak ilan edilmiş olup, bu ulusal gün her yıl kutlanacaktır. ‘Geleceğe Nefes’ kampanyası ile iki hafta önce, 11 Kasım 2019 tarihinde sadece bir günde Türkiye’nin her yerinde 11,5 milyon fidan dikildi ve bu başarı Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Bu vesile ile çölleşmeyle mücadelede bizimle birlikte harekete geçmek için çağrıda bulunuyor ve tüm üye ülkeleri bu kampanyada görmekten mutluluk duyacağımızı belirtmek istiyorum. Önümüzdeki yıl 11 Kasım saat 11.00’de ülkenizde mümkün olduğunca fazla fidan dikiniz. Türkiye, bu kampanya için çabalarınıza her türlü desteği verecektir” diye konuştu.
Toplantıda Afganistan, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen bakan ve heyet başkanları katıldı.
Bakan Pakdemirli’ye Azerbaycan ziyaretinde Kars Milletvekili ve Tarım, Orman Ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç, İstanbul Milletvekili ve Türkiye Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım ile ilgili kurum müdürleri eşlik etti.
Bakan Pakdemirli Açıklaması 'Gelecek Yıl, Türkiye'de Tarımda Dijitalleşmenin Yılı Olacak'
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Türkiye, dünyaya bin 690 adet farklı tarım ürününü ihraç ederek tarımda net ihracatçı bir ülkedir. Tarımsal GSYH’miz 44 milyar dolar ve tarımsal dış ticaret fazlamız ise yaklaşık 4,8 milyar dolardır. Ekonomik dalgalanmalara ve dünyadaki iklim değişikliğine rağmen, Türkiye’de tarım ve gıda sektörü son on yılda sürdürülebilir kalkınmasına devam etmiştir” dedi.