Şahin, ''Uluslararası Aile ve Sosyal Politikalar Zirvesi''nin 4. bölümünde, ailenin, bireyin huzuru ve mutluluğu, toplumun birliği ve beraberliği, kültürün ve tarihin sürekliliği, medeniyetin kurucu gücü olduğunu söyledi.
Mevlana'nın sevgi ve aileyi anlatırken, sevginin acıyı tatlılaştırdığı, derdin sevgiyle derman bulduğunu ifade ettiğini aktaran Şahin, ailenin yalnızca sevgi anlamına gelmediğini, rahmet, bereket ve saygı gibi kavramları da barındırdığını dile getirdi. ''Aile, omzuna dayanmak, gözyaşını silmektir. Sevgiyle beraber aile dayanak bir limandır'' diyen Şahin, Hz. Muhammed'in veda hutbesinde aile değerleri ve eşlere verdiği önemin yer aldığını vurguladı.
''Küreselleşen dünya, kentleşme, göç, bireyselliğin ve tüketimin özendirilmesi, yanlış özgürlük anlayışları, çekirdek aile özentisi, bilgi ve teknolojinin yaşadığımız çağdaki işbirliğiyle aile, bazen içinden çıkılmaz sorunlarla, çaresizlikle baş başa kalabilmektedir'' ifadesini kullanan Şahin, nine ve dedelerin çocuklar açısından büyük kıymet taşıdığını söyledi.
Onların saçlarındaki aklar ve ellerindeki lekeleri, ''yaşam mücadelelerinin mühürleri'' olarak niteleyen Şahin, dedelerin ve ninelerin ''yaşam koçluğu'' yaptığını ifade etti.
Şahin, ''Onlar bize yağmuru rahmet olarak öğrettiler, büyük sofrayı nimet olarak gösterdiler, israfı haram olarak öğrettiler. Yaşam felsefemiz dede ve ninelerimizle bir bütün oldu. Yaşadığımız süreçte torunları, ninelerden ve dedelerden ayırmadan bir bütün olarak, büyük aile modeli içerisinde özümsememiz gerektiğini biliyoruz ve inanıyoruz'' diye konuştu.
-''Hepimiz insanlık ailesinin üyesiyiz''-
Bakan Şahin, yeniden yapılandırılan, idari ve mali açıdan güçlendirilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak en önemli görevlerinin aileyi korumak, kollamak, dağılmadan bir araya getirmek ve bir arada tutabilmek olduğunu vurguladı.
Evlilik öncesi eğitimlere başlandığını, evlilik sürecinde de danışmanlık hizmetinin devam ettiğini belirten Şahin, ''Aile arabuluculuğu'' adı verilen hizmetle boşanmak için başvuranlara yönelik destek ve rehabilitasyon çalışması yürütüldüğünü anımsattı. Bu kapsamda boşanmak için başvuruda bulunan 400 çiftten 75'nin evliliklerine devam etmeye karar verdiğine dikkati çeken Şahin, bir çiftin bile kendileri için büyük önem taşıdığını belirtti.
Aile Sosyal Destek Uzmanlığı pilot çalışmasının tamamlandığına, Kırıkkale ve Karabük'te 25 bin aileye ulaşıldığına değinen Şahin, ortaya çıkan taleplere sağlıklı bir şekilde yanıt verebilmek için koordinasyon çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
Aile değerlerini önemsediklerini, ailenin birliği ve beraberliği için mücadele ettiklerini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
''Bu salonda olduğu gibi dilimiz, rengimiz, mezhebimiz, etnik kökenimiz farklı olabilir ama hepimiz eşrefi mahlukatız ve insanlık ailesinin birer üyesiyiz. Sayın Başbakanımızın güçlü liderliği ve vizyonunda, bir taraftan kendi aile yapımızı korurken diğer taraftan da bütün dünyada ailelerin, çocukların, kadınların, zulme uğrayanların yanında durduk. Haksızlığa karşı 'dur' dedik. Bu insanlık ailesi için mücadelemiz devam edecektir.''
Gandi'nin ''Azim varsa, çözüm vardır'' sözünü anımsatan Şahin, sorunları arkada bırakacak azim ve kararlılığa sahip olduklarını dile getirdi.
-''Filistin'de işsizlik vahim durumda''-
Zirveye katılan yabancı konuklardan Filistin Sosyal İşler Bakanı Macide El Masri de konuşmasına, Filistin davasına verilen destek için Türkiye halkına minnettar olduklarını belirterek başladı.
Türkiye'nin desteğiyle BM'de, ''Üye olmayan gözlemci devlet'' statüsünü elde ettiklerini dile getiren El Masri, Türkiye'nin maddi ve manevi desteğinin kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, bunun sürmesini diledi.
''Tek arzumuz barışın egemen olduğu dünyanın tesis edilmesidir'' diyen Masri, Filistin halkının özgürlüğünü ve onurunu kazanmak için mücadele verdiklerini vurguladı.
Türkiye'nin de desteğiyle bir gün zafere ulaşacaklarına olan inancını dile getiren El Masri, İsrail'in yerleşim yerlerini genişletmesi ve etnik temizlik politikasının kendileri için büyük sorun yarattığını, topraklarını kaybettiklerini ve ekonomik anlamda da zor duruma düştüklerini belirtti.
Filistin'de işsizlik ve fakirlik oranının arttığının altını çizen Masri, ''Şu an yeterli seviyede eğitime sahip olan insanlarımızdan bile yüzde 40'dan fazlası fakirlik sınırının altında yaşamaktadır. Bu da işsizliğin ne denli vahim boyutlara ulaştığını göstermektedir. Yeni kuşaklar şiddet ortamında gözlerini dünyaya açmış ve bu ortamda yaşamışlardır, kamplarda yaşamak zorunda kalmışlardır. Bütün bu olumsuzluklar kuşakların da tabii olan fırsatları yakalamamasına sebep olmuştur'' diye konuştu.
Toplumun gerçek anlamda kalkınma hamlesini yaşayamadığına değinen Masri, ''Tüm bu olumsuz gelişmeler ailelerimize ve gençlerimize de olumsuz yansımıştır. Yaşlılar ve aile bireyleri, reisleri de kendilerinden beklenen rolü oynayamamaz hale gelmiştir. Sağlam bir toplum görülememektedir. Saldırılar sonrasında birçok engelli vatandaşımız ortaya çıkmıştır. Saldırılarda kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapılmamaktadır'' sözleriyle Filistin'deki durumu anlattı.
-''Türkiye insanlığa daha çok katkı yapacak''-
Uluslararası toplumun harekete geçme zamanının geldiğini vurgulayan El Masri, Filistin'in ekonomik ambargodan kurtulması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de yaşanan gelişmeleri hayranlıkla takip ettiklerini dile getiren El Masri, Türkiye'nin bölgedeki ve uluslararası toplumdaki konumunun güçlendiğine vurgu yaptı. Macide El Masri, ''Türkiye'nin zulme karşı durması ve insancıl yaklaşımları, gözlerin Türkiye'ye çevrilmesine neden olmuştur. Türkiye'nin bütün insanlığa daha çok katkı yapacağına inanıyoruz'' ifadesini kullandı.
Türkiye'nin kendileri için güç kaynağı olmaya devam edeceğine dikkati çeken Masri, kendilerine verilen destek için teşekkürünü yineledi.
-''Aile Büyük Ödülleri''ni Erdoğan çifti verdi-
Konuşmaların ardından, Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, ''Aile Büyük Ödülleri''ni sahiplerine verdi.
Aile değerlerine ilişkin olumlu mesajlar ileten yapımlara ve örnek teşkil edenlere verilen ödüllere, TRT'de yayınlanan ''Ömür Dediğin'' programı, yazar Gülten Dayıoğlu, Arçelik'in ''Yılın Düğünü'' reklam filmi, Osman Sınav'ın yapımcı ve yönetmenliğini üstlendiği ''Uzun Hikaye'' filmi, TRT'de yayınlanan ''Seksenler'' dizisi, Kırıkkale'de beş kuşak yaşayan Sümer ailesi ve evliliklerinde 65 yılı geride bırakan Ayşe-Bilal Taşkesti çifti layık görüldü.
''Ömür Dediğin'' programının yapımcısı Zeliha İlhan Doymuş, yazar Gülten Dayıoğlu, Arçelik reklam filmi için Koç Grubu adına Caroline Koç ve Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, ''Uzun Hikaye'' filmi için Osman Sınav ve senarist Yiğit Gökalp, ''Seksenler'' dizisinin yapımcısı Birol Güven ve oyuncu Şoray Uzun ödüllerini Başbakan Erdoğan'dan aldı.
-8 çocuğu, 49 torunu olan Fatma Nine'ye ödül-
''Aile Büyük Ödülü''ne layık görülen Sümer ailesi adına da ailenin en yaşlı üyesi Fatma Sümer, törene katıldı.
8 çocuğu, 49 torunu olan, torunun torununu gören Fatma Sümer, ödülü almak için sahneye çıktığında Başbakan Erdoğan'a uzun süre sarıldı ve sohbet etti.
Evliliklerinde 65 yılı geride bırakan, sekiz çocukları ve 40 torunları bulunan Ayşe ve Bilal Taşkesti çifti de ödüllerini Başbakan Erdoğan'dan aldı.
Zirvenin katılımcıları arasında yer alan oyuncu Mehmet Aslantuğ'un da sahneye çağrılmasıyla ödül sahipleriyle fotoğraf çektirildi.
Törenin ardından Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''Aile Tarihinden Belgeler'' sergisinin açılışını gerçekleştirdi ve Filistinli Bakan El Masri ile sergiyi gezdi.
Bakan Şahin'den ''İnsanlık Ailesi'' Açıklaması
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Türkiye'deki aile yapısını korumaya yönelik çalışmalarının yanı sıra dünyada da ailelerin, çocukların, kadınların ve zulme uğrayanların yanında olduklarını belirterek, ''insanlık ailesi'' için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.