Bakan Şimşek: 'euro Krizine Karşı Yeterli Manevra Alanına Sahibiz'

Bakan Şimşek: 'euro Krizine Karşı Yeterli Manevra Alanına Sahibiz'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, euro bölgesindeki borç krizinin muhtemel etkilerine karşı Türkiye`nin yeterli manevra alanına sahip olduğunu söyledi.

Dün Türk-Amerikan Birliği ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu`nun (TUSKON) Washington`da düzenlediği "Yeni Zorluklar ve Fırsatlar" başlıklı yıllık konferansında konuşan Mehmet Şimşek, cari açık sorununun gelecek yıl giderilebileceğini söyledi.

Şimşek, Türk ekonomisinin euro bölgesindeki mevcut borç krizinden uzak olduğunu belirterek, ABD ile iş birliğinin, Türkiye`nin bölgedeki ekonomik ve siyasi pozisyonunu değerlendirmede kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.

Euro bölgesindeki krizin Türkiye`ye potansiyel etkileri konusundaki endişeleri cevaplandıran Şimşek, Türk ekonomisinin, bu tür şoklara karşı dayanıklı hale getirildiğini belirtti.

"Türkiye yeterli manevra alanına sahip" diyen Şimşek, Türkiye`nin borcunun GSMH`ye oranının Avrupa Birliği ortalamasının yarısının bile altında olduğuna dikkat çekti

Türkiye`nin artan siyasi ve ekonomik gücünün bölgede bir tehdit olarak algılanmasıyla ilgili endişelere de değinen Şimşek, "Türkiye`nin, çevresinde artan rolü aslında Türkiye için, müttefikleri ve bölge halkı için bir fırsattır. Demokratik ve müreffeh bir devlet olarak, Türkiye`nin ekonomik liderliği, bölgedeki ilerlemenin itici gücüdür. Ülke içinde demokratik gelişimimizi pekiştirirken komşularımıza da barış kaynağı olarak ve onlara ilham vererek hizmet edebiliriz" dedi.

Euro bölgesinin Türkiye açısından önemine dikkat çeken Şimşek, Türkiye`nin ihracatının yüzde 40`ını Avrupa`ya yaptığını, ülkedeki doğrudan yabancı yatırımların yüzde 80`inin ise Avrupa`dan geldiğini söyledi.

Türkiye`de bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1`i`nde olduğunu ve bunun da Maastricht Kriterlerinin altında olduğunu vurgulayan Şimşek, Türkiye`nin net dış kamu borcu ikinci çeyreğin sonunda sıfır olduğunu hatırlattı.

Bakan Şimşek, mali alanda manevra yapabilecek çok alana sahip olduklarını belirterek, Türkiye`nin, 15 euro bölgesi ülkesinden daha düşük faizlerle borç alabilecek durumda olduğunu kaydetti.

Borçlanma maliyetinin AB`nin dışında olmamıza rağmen önemli oranda düşük olduğunu ve esnek kur politikasının işlediğini söyleyen Şimşek, bununla birlikte cari açığın hala en ciddi mesele olmaya devam ettiğini ifade etti. Şimşek bununla birlikte, yurt içi talebin makul düzeye indirilmesi, kredi genişlemesinin frenlenmesi, kur oranlarının ayarlanması sayesinde önümüzdeki yılın başında cari açıkların azaltılmasının mümkün olacağını söyledi.

Avrupa ile Türkiye`nin bağlarının güçlü olduğunu ve Avrupa`da yaşanacak bir krizden tümüyle etkilenmemenin imkansız olduğunu ifade eden Şimşek, bununla birlikte Türkiye`nin kendisini krizden koruyacak güce sahip olduğunu söyledi.

ABD`YE TEŞEKKÜR Şimşek ayrıca, Türkiye`nin Avrupa Birliği üyelik sürecinde ilerlemeye devam ettiğini belirterek, "Kurumlarımızı güçlendiriyoruz. Kural ve düzenlemelere uyum sağlıyoruz. Bunlar Türkiye`nin istikrarlı ve sürdürülebilir büyümesi açısından çok önemli" dedi.

Maliye Bakanı Şimşek ayrıca, siyasi konulara da değinerek, Türkiye ve ABD`nin, terörle mücadeledeki iş birliğinin karşılıklı çıkarlar barındırdığını belirterek, "ABD ve Türkiye, terörizm gibi ortak bir tehditle karşı karşıya. Her iki ülke küresel terörizme ve radikalizme karşı mücadele içinde. ABD`nin Afganistan`da El Kaide`ye yönelik mücadelesine güçlü bir destek vermeyi sürdürüyoruz. ABD`ye de PKK terörizmine karşı mücadelemizde verdiği destekten dolayı çok minnettarız" ifadelerini kullandı. Türkiye`nin stratejik jeopolitik konumunun siyasi etki alanını artırdığını belirten Şimşek, Türkiye`nin Arap Baharı`na demokrasi ve bölgesel istikrarı ön planda tutarak cevap verdiğini söyledi.

Şimşek, Arap Baharı`nın kısa vadede ticari ve ekonomik olarak rahatsız edici göründüğünü ancak uzun vadede hem ABD hem de Türkiye için fırsatlar getireceğini kaydetti

DERVİŞ: "ABD İLE İŞ BİRLİĞİ TÜRKİYE`NİN IMF`DEKİ ETKİSİNİ ARTIRIR" Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş ise, euro bölgesindeki ekonomik iyileşmenin, Türkiye`nin Uluslararası Para Fonu (IMF) yönetimindeki etkinliğini artırmaya yardımcı olacağını kaydetti.

Derviş, "Şimdi, Türkiye de dahil olmak üzere yükselen piyasaların IMF`nin yönetiminde daha güçlü bir pozisyona sahip oldukları bir dönemdeyiz. Türkiye; G20 bünyesinde ve IMF İcra Kurulu`nda ABD ile birlikte çalışarak çok şeyler başarabilir" diye konuştu. KAVRANOĞLU: "TÜRKİYE`NİN BÜYÜMESİ KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERLE OLACAK" Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu ise, Türkiye`nin yüksek teknolojiye dayalı sektörleri güçlendirmesinin, ekonomik büyümenin sağlama alınması açısından hayati derecede önemli olduğunu söyledi.

"Türkiye, yüksek teknoloji şirketler için fırsatlar diyarı" diyen Kavranoğlu, ülkedeki şirketlerin yüzde 98`ini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik desteğin, ülke ekonomisinin canlanmasında büyük rol oynayacağını ifade etti. Kavranoğlu, "Türkiye 1 trilyon dolarlık bir ekonomi olacaksa bu küçük ve orta ölçekli işletmelerin yardımıyla olacaktır" değerlendirmesinde bulundu. WEXLER: "TÜRKİYE, ABD`NİN BÖLGEDEKİ EN ETKİN MÜTTEFİĞİ" ABD Savunma Bakanlığı eski üst düzey yetkililerinden ve Amerika İlerleme Merkezi Başkan Yardımcısı Rudy deLeon ise, Türkiye`nin Arap Baharı sırasında Suriye ve Mısır`da istikrar ve ekonomik iyileşmenin sağlanmasında etkin rol oynadığını ifade etti. DeLeon, "Türkiye, siyasi nüfuzunu, oldukça yapıcı bir şekilde kullanıyor" diye konuştu.

Ortadoğu S. Daniel Abraham Barış Merkezi Başkanı Robert Wexler de, Türkiye`yi bölgesinde, "ABD`nin en etkin müttefiği" olarak niteledi. Wexler, konuşmasında ayrıca, ABD-Türkiye`nin çok yönlü iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Wexler, ABD`nin Türkiye ile aynı çizgide olduğu alanlarda, en yapıcı ve olumlu şekilde etkinliğini artırma imkanı bulduğunu sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile