İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin İş Gücü Piyasasına uyumu: Zorluklar ve Fırsatlar” programına katıldı.
Şişli’de bulunan bir otelde gerçekleştirilen programa Soylu’nun yanı sıra; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu da katıldı.
Programda konuşan Bakan Soylu, Türkiye’nin göçle nasıl mücadele ettiğinden bahsedip, Avrupa’ya "Allah’ınızı severseniz bir uyanın nasıl bir süreçle karşı karşıya kaldığımıza bir uyanın" dedi.
“Biz, göçün uyuşturucunun ve terörün tamponu değiliz; biz bunu kabul etmiyoruz”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı konuşmada, "40 binin üzerinde Afganlı Türkiye’ye geldi. Geçen sene bu rakam 6 - 7 bin civarlarındaydı. Biz yapıyoruz oluyor da, Batı niye yapıyor olamıyor. Biz bugüne kadar 10 bin 178 Afganlıyı uçaklarla kendi memleketlerine gönderdik. Onlarla ilişki kurduk. 10 güne kadar da bu rakamı 15 bine çıkaracağız. Karşılıklı iki ülke arasındaki, çok özür dileyerek söylüyorum Batılı dostlarımızın burun kıvırarak baktıkları Afganistan bu konudaki hassasiyetini ortaya koydu. Bizle işbirliği içerisinde oldu ve yaklaşık 10 bin 178 şimdi çok yakın bir zaman dilimi içerisinde de 15 bin kişi. Bütün bunları gerçekleştirme imkanına biz sahip olabiliyoruz da Batı niye elini taşın altına koymuyor? Biz göçün uyuşturucunun ve terörün tamponu değiliz; biz bunu kabul etmiyoruz. Batı bizi böyle görüyorsa bunda yanılıyor. Uyuşturucu konusunda sadece güzel ve cilveli sözlerin dışında net bir irade ortaya konulmayacaksa bu meseleler aynı şekilde devam edecektir. Suriyeli göçmen meselesi veya Afganistan göçmen meselesi düzensiz göçmen meselesi sadece Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve hükümetinin bir meselesi değildir. Bizim için bir insanlık meselesidir. Onun için Batı bunu bir güvenlik meselesi biz ise biz ise bir insanlık meselesi olarak görmekteyiz. Aramızdaki temel fark budur” ifadelerini kullandı.
“Allah’ınızı severseniz bir uyanın nasıl bir süreçle karşı karşıya kaldığımıza bir uyanın”
Avrupa’ya "Uyanın" diyen Bakan Soylu, "Geçen gün Fransız İçişleri Bakanı ile birlikteydik. Boş bir kağıt aldım elime ve kendisine bir şey çizdim. Dedim ki; burası Rakka buradan güya uluslararası baskıyla DEAŞ’lı teröristler çıktı ama bir anlaşma ile çıktığını siz de, biz de biliyoruz. Bunlar nereye gidiyor dedim. Bir, hemen batınızdan Afganistan ve Pakistan hattı üzerinden Kafkas hattı üzerinden bir noktaya gidiyorlar. İki, bir bölümü Sina ve Golan’a gidiyorlar. Diğer bir bölümü de Ürdün, Libya, Lübnan üzerinden de batıya gidiyorlar. Neyle karşı karşıya olduğunuzu ve kimin sizi neyle karşı karşıya bıraktığını anladınız mı? Bizim üzerimizden bir tek DEAŞ’lı şu anda Batı’ya geçmiş değildir. Allah’ınızı severseniz bir uyanın nasıl bir süreçle karşı karşıya kaldığımıza bir uyanın. Ortadoğu coğrafyası, Kafkas coğrafyası Avrupa’nın doğal coğrafyası olmuştur artık. Ancak binlerce kilometredeki Amerika’nın doğal coğrafyası değildir. Eğer buna el birliğiyle bir bakış ortaya koyamazsak birbirimize sırtımızı verip buradan bir güç elde edip bir adım atamazsak daha büyük felaketlerle kalacağımızı ifade etmek isteriz" şeklinde konuştu.
“Dünyada bir insanlık şirazesinden çıkmış bir halin oluştuğu kanaatindeyim”
“Dünyada bir insanlık şirazesinden çıkmış bir halin oluştuğu kanaatindeyim” diyen Bakan Soylu, "Şu anda El Bab, Azez, Cerablus tam 170 bin Suriyeli kardeşimiz kendi ülkelerine döndüler. Bizi eleştirdiler. Afrin dolayısıyla eleştirdiler. İçimizden de eleştirdiler, dışımızdan da eleştirdiler. Şimdi Afrin’e geri dönüşler başladı.
İnsanlar kendi memleketlerine gidiyorlar. Ne zaman kendi çocuğumuz için düşündüğümüzü bir başkasının, ötekisinin çocuğu için düşünmüyorsak işte o zaman insanlık şirazesinden çıkmışız demektir. Ben dünyada bir insanlık şirazesinden çıkmış bir halin oluştuğu kanaatindeyim. Bunu üzülerek söylemek istiyorum. Hiç kimse bir kampta kalmak istemez. Kanunların ve şartların izin verdiği ölçüde onları ya memleketlerine ya da gitmek istedikleri yerlere ulaştırmalısınız. Sizin ülkenizde kalmaya karar vermişlerse de bu işin hukuki, sosyal ve ekonomik alt yapısını hazırlamalısınız” ifadelerini kullandı.
“Biz artık bunu yemiyoruz”
Bakan Soylu, "Siz göçte kimlerin ne kadar para kazandığını bir kişinin ne kadara geldiğini ve burada nasıl bir ekonomi oluştuğunu, ekonomi sadece uyuşturucuda mı oluşuyor. Ekonomi sadece kaçakçılık oluşturan ürünlerde mi oluşuyor? Bir insan ticaretinde oluşuyor. Peki bu niye bu dünyanın bir meselesi haline gelmiyor. İnsanları kaçırmak bir yerden bir yere nakletmek için oluşan ekonomiye kim nasıl müdahale ediyor. Kim kimlerle iş birliği yapıyor. Kim orada sırtımızı sıvazlıyor. Şu tavırdan herkesin vazgeçmesi gerekir. Bir taraftan oradan PYD’nin hatta DEAŞ’ın sırtını sıvazlayıp bir taraftan da Türkiye’nin ’aferin siz göçü iyi yönetiyorsunuz, uyuşturucu ile iyi mücadele ediyorsunuz, teröre iyi tampon oluyorsunuz’ bizim sırtımızı sıvazlama halinden vazgeçmek gerekir. Artık biz bunu yemiyoruz, yemeyeceğimizi de bütün dünyaya ilan ettik. İlan etmeye de devam ediyoruz” dedi.
“Göçü engellemek için çaba sarf etmemize rağmen maalesef yeterli desteği göremiyoruz”
Konuşmasına devam eden Bakan Süleyman Soylu, “2017 yılında yakalanan düzensiz göçmen sayısı 172 bin 745’tir. 2018 için bu sayı Nisan ayı sonu itibariyle 82 bin 603’tür. 2015 yılında bir günde 8 bin 500 göçmen Yunanistan’daki adalara geçiyordu. Bu sayı bugün ortalama 71’dir. Bu konuda biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Biz bu kadar gayret göstermemize rağmen hem içeride hem sahilde göçü engellemek için çaba sarf etmemize rağmen maalesef yeterli desteği ve geçerli desteği göremiyoruz. 2017’de yakalanan göçmen kaçakçı sayısı 4 bin 641’dir. Bunların büyük bir bölümü yabancı uyrukludur. 2018 yılı için 5 Mayıs itibariyle bu sayı bin 955 olmuştur. Ayrıca Ağrı Iğdır sınırına toplam 144 kilometre sınır ve güvenlik yolu inşa ediyoruz. Bu da öyle kolay bir iş değil. Suriye sınırımızda da hala hazırda Valiliklerimiz tarafından 90 kilometre TOKİ ve Milli Savunma Bakanlığı tarafında da 178 kilometre modüller beton duvarı tamamlanmıştır. Biz sadece bunu Türkiye için yapmıyoruz ki. Biz bunu Batı için de Avrupa için de yapıyoruz ama inanın anlamakta zorlanıyorlar” diye konuştu.
"Suriyelilerin adli vakalara karışma oranı yüzde 1.5’tir"
Suriyelilerin adli vakalara karışma oranının yüzde 1.5 olduğunu söyleyen Bakan Soylu, "Çok yüksek bir oran değildir. Türkiye’nin genel ortalamasının çok altındadır. Dolayısıyla toplum ahenginde bu kardeşlerimizden kaynaklanan bir sorundan söz edebilmek mümkün değildir. Batı’nın bize minnet borcu var. Minnet borcu da şudur: İnsanlığa nasıl sahip çıkılabileceğini kendi nesillerine demokrasi ve hukuk düzenini bozmadan anlatabilecekleri örnek Türkiye’dir. Biz bunu inşallah devam ettirmeye çalışacağız” dedi.
Bakan Soylu Açıklaması 'Bizim Üzerimizden Bir Tek DEAŞ'lı Şu Anda Batı'ya Geçmiş Değildir'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Batı ülkelerini uyararak, "Bizim üzerimizden bir tek DEAŞ’lı şu anda Batı’ya geçmiş değildir. Allah’ınızı severseniz bir uyanın nasıl bir süreçle karşı karşıya kaldığımıza bir uyanın. Bir taraftan oradan PYD’nin hatta DEAŞ’ın sırtını sıvazlayıp bir taraftan da Türkiye’nin ’aferin siz göçü iyi yönetiyorsunuz, uyuşturucu ile iyi mücadele ediyorsunuz, teröre iyi tampon oluyorsunuz’, bizim sırtımızı sıvazlama halinden vazgeçmek gerekir. Artık biz bunu yemiyoruz" dedi.