Bakan Tekin Açiklamasi 'Tatilde Çocuklarimizin Yaninda Dijital Bagimliliklarimizdan Vazgeçelim, Onlarla Vakit Geçirelim'

Bakan Tekin, İçel’in merkez Toroslar ilçesinde hayirsever is adami Abdulkadir Gürüz tarafinda yaptirilan 28 derslikli Abdulkadir Gürüz Ortaokulu’nun açilis törenine katildi.

Bakan Tekin, törende yaptigi konusmada, hayirsever isadami Abdulkadir Gürüz’e tesekkür etti. Bakanlik bünyesinde yaklasik 76 bin tane kurum var. Yani Türkiye’nin 81 ilinde, 76 bin adet okul, bizim sorumlulugumuzda. Yaklasik 1 milyon 200 ögretmenimiz var. Yani kabaca söyle diyebiliriz. Nüfusumuzun yolda yürürken gördügünüz 71 kisiden bir tanesi Milli Egitim Bakanliginin personeli. Yaklasik 20 milyona yakin ögrencimiz var. Velileriyle beraber düsündügümüzde, sadece her ögrencinin ebeveynini saydigimiz zaman 36 milyon da oradan geliyor, 40 milyona yakin. Biz aslinda Türkiye’nin 81 ilinin, 922 ilçesinin ve nüfusumuzun tamaminin yakindan takip ettigi, bir sekilde ilgi duydugu bir bakanligiz. Bunu söyleme sebebim su. Yükümüz gerçekten çok agir, bunun da farkindayiz. Ve huzurlarinizda sunun altini çizmek istiyorum. Bu kadar büyük bir yükün altindan kamunun, bakanligin tek basina kalkma ihtimali yok. Biz bu sebeple bize katki veren herkese tesekkür etmek istiyoruz" diye konustu.



"21 yilda cumhuriyet tarihinde yapilan derslik kadar derslik yapmisiz"

Konusmasinda ögretmenlere de tesekkür eden Bakan Tekin, "Eger onlar olmasalar, onlar bu okullarimizin içerisindeki havayi teneffüs etmeseler, onlar çocuklarimizla bu anlamda kendi çocuklari gibi ilgilenmeseler, bu yaptiklarimizin hiçbir anlami yok. Ögrencilerimize tesekkür ediyoruz. Her seyi onlar için yaptigimizin bilincinde olarak egitim ögretim hayatlarina devam ediyorlar. Cumhurbaskanimiza tesekkür ediyoruz. Özellikle son 21 yilda genel bütçeden egitime ayrilan pay her daim birinci sirada yer aldi. Ve bu vesileyle de Türkiye’de ögrencilerin sahip olduklari fiziki imkanlar çok ciddi sekilde degisti. Bakin 21 yillik süre içerisinde Türkiye’de ilkögretimde derslik basina düsen ögrenci sayisi 36i kisi ortalamalardan 23’lere, ortaögretimlerde, yani liselerde 22’lere kadar düsmüs durumda. Ayni sekilde ayni rakamlar İçel için baktigimizda da ilkögretimde 25 bandinda, ortaögretimde 21 bandinda. Bu kabaca baktigimizda, cumhuriyet döneminde yapilan derslik sayisi kadar bir o kadar da her ilde Türkiye genelinde oldugu gibi derslik yapmisiz demektir. Bu çok ciddi bir adim. Cumhurbaskanimiza mütesekkiriz" ifadelerini kullandi.

Bundan 21 yil önce, 2002 yilinda ’Cumhuriyet’in 100. Yilina Mektuplar’ basligi ile PTT’nin bir proje yürüttügünü hatirlatan Bakan Tekin, "Ve geçtigimiz günlerde de yani yüzüncü yil geldiginde de 29 Ekim oldugu hafta, PTT o dönem yazilan mektuplari bizlerle paylasti. Bize de 100 civarinda mektup yazilmis, büyük çogunlugu ögretmen, müfettis, idareci, ögrenci, lisans ögrencisi var içinde birkaç tane. Ortak seyleri su; diyor ki mesela bir müfettisimiz, ’Insallah Cumhuriyet 100. yilinda 67-68 kisilik siniflarda gidip de teftis yapmak zorunda kalmam.’ Bakin bundan 21 yil önce yaziyor bunu. Bir de köy okulunda ögretmenlik yapan bir ögretmenimiz diyor ki; ’Insallah Cumhuriyetin 100. yilindaki ögretmenler salonlarda, koridorlarda farelerin cirit attigi okullarda ögretmenlik yapmazlar.’ Bir baska ögretmenimiz diyor ki, ’Insallah Cumhuriyetin 100. yilinda ögretmenlerimiz elektriklerin olmadigi, sularin olmadigi okullarda ögretmenlik yapmak zorunda kalmazlar. Bakin bu bahsettigimiz seyler 20-21 yil içerisinde yapilan seyler. Bir baska ögretmenimiz diyor ki, ’Benim dedem Kurtulus Savasi’nda sehit olmus, babam Kore gazisi ama ben basörtülü oldugum için vatan haini muamelesi çekiyorum. Insallah Cumhuriyetin 100. yilinda insanlar kiliklarindan ve kiyafetlerinden dolayi yargilanmazlar. Vatan haini olarak gözükmezler.’ Bunlari sunun için söylüyorum; 20 yilda Türkiye’nin geldigi noktayi görmek açisindan bunlarin altinin çizilmesi gerekiyor" seklinde konustu.



"Lütfen bu 2 haftalik tatilde çocuklarimizin yaninda dijital bagimliliklarimizdan vazgeçelim, onlarla vakit geçirelim"

Bakan Tekin, konusmasinin devaminda, okullarin yarin ara tatile girecegini hatirlatarak, söyle devam etti:

"Sevgili veliler sizden bir sey istirham ediyorum; ögretmen arkadaslarimizin emeklerinin zayi olmamasi için, ögretmen arkadaslarimizin çocuklariyla geçirdikleri zamanin zayi olmamasi için, çocuklarimizin elde ettikleri kazanimlarin geriye düsmemesi için lütfen bu 2 haftalik tatilde, bizler de ebeveyn olarak çocuklarimizin egitim ögretim sürecine katki verelim. En azindan her aksam çocuklarimizla beraber yarim saat kitap okuyalim. En azindan bu 15 gün boyunca çocuklarimizin yaninda dijital bagimliliklarimizdan vazgeçelim. Telefon, televizyon, bilgisayar ya da benzeri aliskanliklarimiz varsa, bagimliliklarimiz varsa, çocuklarimizin yaninda onlardan vazgeçelim, onlara iyi örnek olalim. 15 günü böyle degerlendirelim. Unutmayin, bütün akademik çalismalar, çocuklarinin akademik basarilari açisindan en az okul ve ögretmen kadar velinin sürece katkisini önemsiyor, en az okul kadar. Siz çocuklarinizin basarili olmasini istiyorsaniz, egitim ögretim sürecinde iyi bir trend yakalamasini istiyorsaniz, lütfen bu süreçte siz de çocuklariniza yardim edin. En azindan bu 15 günlük süre içerisinde çocuklarimizin kazanimlarinin geriye gitmemesi için onlara destek olun.

"Tek basina devletin altinda kalkabilecegi bir yük degil"

Milli Egitim Bakanliginin önemli paydaslarindan bir tanesinin de hayirseverler olduguna vurgu yapan Bakan Tekin, su ifadeleri kullandi:

"Su an ben yaklasik 6 aylik bakanligim süresince sadece hayirseverlerimizin yaptirdigi okullarin açilislarina katilarak geçirdim. Sebebi de gittigim her yerde hayirseverlerimize yaptiklarindan dolayi tesekkür etmek istiyorum. Bugün de burada Abdullah Bey ve ailesinin diger mensuplari ve bugün imzaladigimiz protokolle adini yeni bir okula verecegimiz Firuza Hanima tesekkür ediyorum. Bu kadar büyük bir yük, tek basina devletin altindan kalkabilecegi bir yük degil. Bu yükü kaldirmak konusunda bize destek olan bütün paydaslarimiza bir kez daha huzurlarinizda tesekkür etmek istiyorum. İçel’de, İçel ile ilgili yaptigimiz degerlendirmelerde sunu gördüm. İçel’de egitim ögretimin fiziki altyapi itibariyla önemli oranda çözmüs durumdayiz. Ufak tefek problemlerimiz var. Ben Milli Egitim Bakani olarak o problemlerin çözümü için de gerek milletvekillerimizle, gerek valimizle is birligi yaparak bu problemleri çözecegimizi huzurlarinizda taahhüt etmek istiyorum. Artik bundan sonra yapacagimiz sey, İçel ve Türkiye’nin tamaminda egitim ögretimin niteligini arttiracak, çocuklarimiza bu ülkenin vatandasi olma, bu ülkeyi bir arada tutma, bu milleti bir aile olarak kabul edip, bu milletin bir ferdi olarak yasama konusunda tesvik edecek, bu motivasyonu gelecek kusaklara tasiyabilecek egitim ögretim sürecini insa etmek olacak."

"Her geçen gün egitim yatirimlari bir bir hayata geçiyor"

İçel Valisi Ali Hamza Pehlivan da konusmasinda, milli egitim ve egitim ögretim hizmetlerinin bir gününün degil, her gününün konusu oldugunu belirterek, "Bu alanda devletimiz, hükümetimiz gün geçtikçe projelere yenilerini ekliyor. Milli Egitim Bakanligimizin yillar içerisinde yurt genelinde oldugu gibi ilimizde de pek çok yatirim hayata geçmis durumda. Cumhurbaskanimizin riyasetlerinde yillar içerisinde 6 binin üzerinde derslik ve 350 yeni okul ilimize kazandirilmis durumda. Bu konudaki çalismalar devam ediyor. Her geçen gün yeni yatirim programlariyla bu yatirimlar, okul yatirimlari ve egitime katki sunan diger yatirimlar bir bir hayata geçiyor" dedi.

Hayirsever isadami Abdulkadir Gürüz ise bu binayi yapmasina vesile oldugu için Allah’a sükrettigini dile getirerek, "Biz yaptigimiz bu binayi çok abartmiyoruz. Bu binaya biz sadece çimento ve demir katkisinda bulunduk. Ama esas buraya deger katacak, can verecek, ruh verecek olanlar degerli ögretmenlerimizdir. Onlarin özverili çalismalari, sevgi dolu, sevecen çabalari ile ülkemize, insanliga iyi, bilgili ve erdemli insanlar yetistirecegine eminim" diye konustu.

Konusmalarin ardindan ögrenciler Bakan Tekin’e hediye ettikleri heybeye, yazdiklari mektubu okuyarak birakti. Tören, Bakan Yusuf Tekin ve katilimcilarin okulun açilis kurdelesini kesmesiyle sona erdi.