Bakan Yumakli Açiklamasi '2050 Yilinda Yüzde 55 Daha Fazla Suya, Yüzde 65'Te Daha Fazla Gidaya Ihtiyacimiz Olacak'

Bakan Yumakli Açiklamasi '2050 Yilinda Yüzde 55 Daha Fazla Suya, Yüzde 65'Te Daha Fazla Gidaya Ihtiyacimiz Olacak'

Tarim ve Orman Bakani Ibrahim Yumakli, dünyanin son dönemdeki gidisatina bakildiginda, tarimsal üretimin stratejik öneminin belirgin bir sekilde hissedildigini vurgulayarak, "Artik enerji için olan dünya ülkeleri arasindaki rekabet ve çekisme, bundan sonra su için olacak. 2050 yilinda dünya nüfusu 10 milyar, Türkiye’nin nüfusu ise 105 milyon olacak. Nüfus artisina bagli olarak 2050 yilinda yüzde 55 daha fazla suya, yüzde 65’te daha fazla gidaya ihtiyacimiz olacak" dedi.

Bakan Yumakli, İçel’de düzenlenen ’topraktan gelecege’ ana temali, ’Türkiye Yüzyilinda Üretim Zirvesi’ne katildi.

Bir otelde düzenlenen toplantida konusan Yumakli, tarimin avantajli ya da dezavantajli durumu oldugunu belirterek, "Söyle bir gözlerimizi kapatalim ve tarimsal üretimin olmadigini düsünelim bir an. 3 gün olsun, 5 gün olsun, 1 hafta olsun, 1 ay olsun. Yok, yani tahayyül bile edemiyorsunuz. Ya da suyu düsünelim. Suyla alakali konularda su anda problemiyle ilgili bizlerin de özellikle su verimliligiyle alakali çalismalarimizi da dikkate alarak, suyun olmadigini düsünelim. Her ikisinde de belli bir süre sonra adeta hayatin yok oldugunu görmek mümkün. Peki bereketli hilalin merkezindeki Anadolu cografyasinda, bizlere önemli zenginlikler saglayan tarim arazilerimizi biz nasil degerlendiriyoruz ya da nasil degerlendirmeliyiz. Iste çok farkli toplantilarda, çok farkli konusmacilar bunlara deginirken, biraz önce dedim ya tarimsal üretimin avantajlari veya dezavantajlari var zaman zaman. Maalesef çok zorlukla karsilasma potansiyeli olmadan bunlari konusmuyoruz. Halbuki hayatin kaynagi olan bu hususlari çok daha öncesinde konusmaliyiz. Gelecege matuf bütün unsurlari dikkate almaliyiz ve hem kendi ülkemizin, hem de bizim ihracatini yaptigimiz ülkelerin ihtiyacini karsilamak üzere planlamamizi tamamlamaliyiz" diye konustu.

"Tarimsal üretim planlamasi, suyu merkeze alarak hangi alanda, hangi ürünü ne kadar üretmemiz ve nasil üretmemiz gerektigini ortaya koyan bir programdir"

2023 yilinda planli tarimla ilgili bütün yasal düzenlemeleri bitirdiklerini kaydeden Bakan Yumakli, "O dönemden itibaren bunun alt çalismalarini da yaptik. Su anda bütün arkadaslarimiz nisan ayi itibariyle kendi iç süreçlerini de bitirecekler ve sahada konusmaya, anlatmaya baslayacagiz. Tarimsal üretim planlamasi, sadece toplantilarda konusulan, tartisilan ondan sonra da bakalim nasil olacak diyecegimiz bir husus degil. Katilimciligi gerektirir. Biz ne kadar iyi yasal düzenlemeler yaparsak yapalim, siz paydaslarin mutlak surette destegine ve omuz omuza olunmasina ihtiyacimiz var. Tarimsal üretim planlamasi, suyu merkeze alarak hangi alanda, hangi ürünü ne kadar üretmemiz ve nasil üretmemiz gerektigini ortaya koyan bir programdir, bir disiplin manzumesidir. Eger biz bunu yapar isek, bundan sonraki dönemde tarimsal üretimimizle alakali hem kendi nüfusumuzu, hem gelecek olan misafirlerimizi hem de bu yil 31 milyar dolar civarinda tamamlanmis olan ihtiyacimizi çok daha yukari rakamlara tasimiz olacagiz" ifadelerini kullandi.

"9 trilyon dolarlik bir ticaret hacminin döndügü bir cografyada, daha fazla gayret göstermeliyiz"

Bu topraklarda yasiyor olmanin çok önemli avantajlari oldugunu vurgulayan Bakan Yumakli, "Bu topraklarda ayni anda 4 mevsim ve 7 iklim yasaniyor. Anadolu’nun, Avrupa’dan kat kat daha fazla bitki ve hayvan türleri barindirmasina sebep oluyor. Ve hepsinden önemlisi sadece 4 saatlik bir uçusla dünyanin 67 ülkesine ulasacak Avrupa’nin, Asya’nin, Afrika’nin kesisim noktasinda olan bir cografi pozisyonumuz var. Bizim bu bahsetmis oldugumuz enerji kaynaklarina da yakin olmamizi gösteren veya bize önemli bir avantaj saglayan bu cografi üstünlük, 9 trilyon dolarlik bir ticaret hacminin döndügü bir cografyada, bizim çok daha fazla gayret göstermemizi de bize ortak akilla hareket etmeyi de getiriyor" seklinde konustu.

"Artik enerji için olan dünya ülkeleri arasindaki rekabet ve çekisme, bundan sonra su için olacak"

Dünyanin son dönemdeki gidisatina bakildiginda, tarimsal üretimin stratejik öneminin belirgin bir sekilde hissedildigini vurgulayan Bakan Yumakli, söyle devam etti; "Bunu zaten hem burada hem de buna benzer toplantilarda konunun taraflari dile getiriyor. Örnegin çeyrek yüzyil önce gelecekte savaslarin gida ve su nedeniyle olacagi söyleniyordu, yaziliyordu. Ancak söyle bir husus var. Bunun biz bu kadar da yakin olacagini tahmin etmiyorduk. Ama geldigimiz noktada bu gerçege bizzat sahit oluyoruz. Artik enerji için olan dünya ülkelerinin arasindaki rekabet ve çekisme, bundan sonra su için olacak. Bunun da altini çizmek gerekir. 2050 yilindaki dünya nüfusundan bahsedelim; 10 milyar olacak. Türkiye’nin 2050 nüfusu ise 105 milyon olacak. Gelecek bir o kadar misafirimizi de düsünürsek, 2050 yilinda 210 milyonluk en azindan, en temel itibariyle bir nüfusun gida ve su ihtiyacini karsilamamiz gerektigi ortaya çikiyor. Demek ki nüfus artisi ile birlikte iklim degisikligi gibi, göç gibi birtakim daha önce hiç adini duymadigimiz hastaliklar gibi hususlarin bizi kisitlayacagini da düsünürsek buradaki risk faktörünü görmüs oluruz. Biz bunlarin hepsini yeni normal olarak niteledik ve bakanligimiz bütün çalismalarini buna göre dizayn etmeye basladi ve devam ediyor. Söyle bir veri var. Nüfus artisina bagli olarak 2050 yilinda yüzde 55 daha fazla suya, yüzde 65’te daha fazla gidaya ihtiyacimiz olacak."

Tarim politikalarini, hem bugüne hem de gelecek kusaklara birakacak bir vizyonla olusturduklarini ve 2024-2028 stratejik planini yayinladiklarini aktaran Bakan Yumakli, "Elbette son 21 yilda güçlü bir tarim ve orman altyapisi kurulmak için birçok çalismalar yapildi. Daha önce herhangi bir kurala bagli olmayan konular, yasal mevzuata kavustu. Ülke tariminin rekabeti için, dünya rekabeti için gerekli referanslari olusturuldu. Tarimsal desteklerle alakali geçtigimiz yil bu rakam 64 milyar lira civarindaydi ki, bu yil yaklasik 91,5 milyar olacak bu. Ayni zamanda çiftçilerimizin finansman ihtiyaçlari, kirsal kalkinma programlari ile birlikte ülke tarimina getirilen modern boyut. Tarsim uygulamasi ile yani sigorta kavraminin ortaya konulmasi ile artik bundan sonra da bizleri çok daha fazla etkileyecegini gördügümüz dis etkenlerden üretimimizin, alin terimizin, emegimizin yok olmasinin bir sekilde tazminini saglayacak sigorta konusu yine gündeme getirildi ve uygulanmaya baslandi" dedi.

"Türkiye, 1313 metreküp ile su stresi altinda olan ülkelerden bir tanesi"

Dünyada uygulanan bir endeks oldugunu, bu endekse göre suyun eger kisi basina miktari 1700 metreküp ve üzeri ise ülke olarak zengin bir ülke olunduguna dikkat çeken Bakan Yumakli, su ifadeleri kullandi; "Ancak 1000 metreküpün altinda ise siz fakir bir ülkesiniz. Peki Türkiye nerede? Türkiye, 1313 metreküp ile su stresi altinda olan ülkelerden bir tanesi. Eger bizler hiçbir seye dokunmayip, bu sekilde devam edersek, suyun yüzde 77’sini kullanan tarimi, geri kalan yüzde 11’ni kullanan sanayisini, kentsel ve diger oranlarda hiçbir sey yapmayip bu sekilde birakirsak, 2030 yilinda bin metreküpün altina düsüyoruz. O yüzden böyle genis bir perspektifi anlattim. Tarimsal üretim planlamasi, suyu merkeze alarak yapildi, yapilmaya devam ediyor. Bütün sehirlerde o sehrin dinamiklerinin, üreticilerinin, üretici birliklerinin, ticaret odalarinin, sivil toplum kuruluslarinin bu üretim planlamasinin ilk safhasinda çalismasi üzerine bir model kuruldu. Daha sonra bütün bunlar Türkiye bazinda konsolide edilerek, Türkiye’nin üretim planlamasi tamamlanacak."

Arazi toplulastirma konusunun da son derece önemli olduguna dikkat çeken Bakan Yumakli, "Bütün hiziyla devam ediyor. Ve ormanla alakali da yesil vatanimizi koruma adina 7 milyar fidani da toprakla bulusturarak tarihi ve dogal güzelliklerin bir arada olmasini sagladik. Bütün bunlarin hepsi, bu genel degerlendirmelerde, bizler ülkemizin tarimsal hasilada Avrupa’da birinci, dünyada da 10. sirada yer almasini saglamis olduk" ifadelerini kullandi.

"Güçlü Türkiye’nin yolunun güçlü tarimdan geçtigine inaniyoruz"

Kendilerine verilen sorumluluk kapsaminda millete en iyi hizmeti yapma gayreti içerisinde olduklarini dile getiren Bakan Ibrahim Yumakli, söyle devam etti; "Sektörümüz altyapisi itibariyle, üst yapisi itibariyle, kurumlari itibariyle güçlü bir yapiya sahip. Bizlerin gerekli altyapi çalismalari ve tesvikleriyle, sizlerin, sizler gibi ülkesini seven üreticilerimiz ve girisimcilerimiz sayesinde üstesinden gelemeyecegimiz herhangi bir sorun olmadigini düsünüyorum. Ama tekraren altini çizmek istiyorum. Tarimsal üretim konusuna yaklasim, çok önemli, her seyden daha önemli, milli güvenlik sorunu diyerek konunun önemini anlatip, ona mütenasip degeri vermemekle sonuçlanmamalidir. Altini çizerek tekrar ediyorum. Teorik olarak degil pratik olarak. Devletiyle milleti, yani üreticisi ile girisimcisi omuz omuza vererek, bizim etki edebilecegimiz ya da edemeyecegimiz birçok gelismenin, bizi neden hangi yöne götürecegine hep birlikte karar vermemiz gerekiyor ki, öyle yapacagiz insallah. Bizler Cumhurbaskanimizin söyledigi gibi, güçlü Türkiye’nin yolunun güçlü tarimdan geçtigine inaniyoruz."

İçel Valisi Ali Hamza Pehlivan, MÜSIAD Genel Baskani Mahmut Asmali, MÜSIAD İçel Baskani Mehmet Sait Kayan, AHBIB Baskani Veysel Memis ve İçel Ticaret Borsasi Baskani Abdullah Özdemir ve MÜSIAD Gida Tarim Hayvancilik Sektör Kurulu Baskani Cemal Özen’in konusma yaptigi toplantiya, Akdeniz Belediyesi Baskani Mustafa Gültak ile Cumhur Ittifaki İçel Büyüksehir Belediye Baskan Adayi Serdar Soydan ve sektör temsilcileri katildi.

Konusmalarin ardindan ihracatçilara ödül verilirken, MÜSIAD Baskani Asmali, Bakan Yumak’a Filistin müzayedesinden aldiklari çalismayi hediye etti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile