Tarihi Osmanlı evleri ve doğasıyla turizm merkezi olan, son olarak Şener Şen ve Olgun Şimşek'in başrolünü oynadığı TTNET'in yeni reklam filmi 'Mümkünlü' ile ismini duyuran Taraklı ilçesinde, atıl halde bulunan hastane binasının değerlendirilmesi için çalışma yapılıyor. 1989 yılında Çeğdemlik mevkiinde temeli atılan 50 yataklı hastane ve 10 dairelik lojman inşaatı 2003 yılında tamamlandı. Temeli atıldığı dönemde devlet hastanesi olarak düşünülen bina, tamamlandıktan sonra ilçe nüfusunun az olması sebebiyle hastane olarak değerlendirilemedi. 7 yıldır atıl durumda olan binada bulunan mutfak malzemeleri, çamaşır makineleri ve hasta yataklarının bir bölümü çeşitli hastanelere verilirken, bir bölümü kullanılmadığı için zarar gördü. Bir dönem yüksekokul açılması için Sakarya Üniversitesi'ne devredilmek istenen bina, tadilat masrafının fazla olması nedeniyle üniversiteye tahsis edilemedi. Son olarak Sakaryalı bir iş adamı, atıl durumda bulunan hastane binasını zihinsel ile bedensel engelliler bakım ve rehabilitasyon merkezi olarak kullanmak için talepte bulundu.
Sağlık Bakanlığı, atıl durumdaki hastane binasının tahsisi ile ilgili talebi değerlendiriyor. Son olarak bakanlıktan gönderilen uzmanların binada inceleme yaparak bir rapor hazırladığı belirtildi.
Sakarya Sağlık Müdürü Hasan Bektaş, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın yeterli nüfusu olmayan ilçeye hastane açılmasını uygun görmediğini söyledi. İlçede 1. basamak sağlık hizmetlerinin 3 aile hekimi tarafından verildiğini kaydeden Bektaş, "Bakanlık, ilçede nüfusun az olması sebebiyle hastane açılmasını uygun görmüyor. İlçede sağlık hizmetleri iyi şekilde sağlanıyor. Birinci basamak sağlık hizmetini aile hekimleri veriyor. Acil sağlık hizmeti için de 7 gün 24 saat görev yapan 112 ekibimiz var. Bu açıdan ilçede sağlık hizmetlerinde bir sıkıntı söz konusu değil." diye konuştu.
2,5 MİLYONLUK YATIRIM
İlçede hastane olarak yapılan atıl durumdaki binanın yüksekokul yapılması için üniversiteye tahsisinin planlandığını kaydeden Bektaş, 300 bin lirayı bulan tadilat masrafları nedeniyle bu planın dondurulduğunu dile getirdi. Lojmanları ilçede görev yapan kamu personeli tarafından kullanılan hastane binasını zihinsel ile bedensel engelliler bakım ve rehabilitasyon merkezi olarak kullanmak için bir iş adamının talepte bulunduğunu belirten Bektaş, taleple ilgili yasal sürecin sürdüğünü bildirdi.
Bu arada, atıl durumdaki binanın tahsisini talep eden ve isminin açıklanmasını istemeyen iş adamı ise konuyla ilgili resmi işlemlerin sürdüğünü bildirdi. Binanın kendilerine tahsis edilmesi durumunda zihinsel ile bedensel engelliler bakım ve rehabilitasyon merkezine dönüştürüleceğini kaydeden iş adamı, şunları söyledi:
"Talebimiz uygun bulunursa biz atıl binayı çok güzel bir biçimde değerlendirmek istiyoruz. Binayı 19 yaş üzeri zihinsel ve bedensel engellilerin rehabilitasyonu için kullanacağız. 250 veya 300 kişilik bir merkeze dönüştüreceğiz. Binanın bulunduğu yer çok güzel, havası iyi, güvenlik açısından bir sıkıntı yok. Engelliler için önemli bir hizmeti yerine getirmek arzusundayız. Bunun yanında, milli servetin de heba olmasını engelleyeceğiz."
"MİLLİ SERVET ÇÜRÜMEMELİ"
Projenin hayata geçirilmesi durumunda merkezde 120 kişilik bir istihdamın da sağlanacağını vurgulayan iş adamı, merkezin ilçeye önemli katkı sağlayacağını ifade etti. Bakanlığın gerekli izni vermesi durumunda, merkezi 1 ay içinde faaliyete geçireceklerini anlatan iş adamı, "Alt yapımız hazır. İzin verilmesi durumunda 2,5 milyon liralık bir yatırımla merkezi hayata geçireceğiz." dedi.
Taraklı Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman da projeye olumlu baktıklarını söyledi. Yapıldığı dönem itibariyle 11 milyona malolan bir kamu binasının çürümesinin üzücü olduğunu söyleyen Özkaraman, şöyle konuştu: "Bir milli servet atıl durumda bekliyor, bu üzücü. Biz değerlendirilmesini istiyoruz. Önemli olan binanın atıl durumdan kurtarılmasıdır. Bunun yanında, engellilerimize yönelik güzel bir hizmetin verilecek olması bizi memnun ediyor. Bir de istihdam yönünden ilçeye katkısı olacak bir proje. Biz projeye olumlu bakıyoruz. Her şeyden önce milli servet çürümemeli."