Türkiye'nin güçlenmesini isteyen herkesin, 12 Eylül'de yapılacak anayasa referandumunda 'evet' demeyi bir sorumluluk olarak görmesi gerektiğini söyleyen BAKİAD Başkanı Birol Dikyurt, daha öngörülebilir, daha müreffeh, daha dayanaklı bir ekonomi ve daha güçlü bir Türkiye için tam ve güçlü bir demokrasi ve bunun teminatı olacak demokratik bir anayasa istediklerini bildirdi.
12 Eylül'de yapılacak referandumun Cumhuriyet tarihinin en önemli demokrasi hamlesi ve daha ileri bir demokrasiye sahip olmak için bir basamak olacağına inandıklarını vurgulayan BAKİAD Başkanı Birol Dikyurt, "12 Eylül'de halk oylamasına sunulacak anayasa değişiklik paketine baktığımızda keşke kapsamı daha geniş olsaydı diyoruz. Ülkemizin tüm taleplerine cevap veremese de bu yolda atılmış çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Türkiye'nin bugüne kadar çektiği sıkıntıların sabır ve demokrasi taleplerini geliştirdiğini anlatan Dikyurt, "Bugün yaşadığımız gerilim, 60'ların, 70'lerin ve 80'lerin askerî darbesi, 97'nin 'balans ayarının ardından gelinen noktayı göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Zira sistemi askıya almadan, hükümeti devirmeden, sistem içinde kalarak mücadeleyi öğrendiğimizin belgesidir. Aynı zamanda halkın seçtiklerinin de devrilmeden durabilme gücüne eriştiğinin ispatıdır." ifadesini kullandı.
Referandumun partiler üstü bir mesele olduğunu ifade eden Dikyurt, "Siyasi görüşlerini bir yana bırakıp referandumda 'evet' demek, toplumun demokrasiyi özümsediğinin, kendi hakkındaki kararları kendisinin verdiğinin ispatı olacaktır. Bu anlamda işadamlarımıza büyük sorumluluk düşmektedir." diye belirtti.
7 federasyon, 150 işadamı derneğinden oluşan, 15 bin üyesi bulunan BAKİAD'ın bağlı bulunduğu Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON)'un 12 Eylül'deki referanduma 'evet' dediğine dikkat çeken Birol Dikyurt, BAKİAD Yönetim Kurulu olarak da referandumda oylarının 'evet' olacağını duyurdu.
REFERANDUM EKONOMİK GELİŞME İÇİN ÖNEMLİ
12 Eylül'de yapılacak anayasa referandumunun önemine de dikkat çeken BAKİAD Başkanı Birol Dikyurt, Türkiye'nin yüzde 7'lere yakın bir büyüme sağlayacağı beklentisinin olduğunu, bu tablonun giderek güçlenmesi için 12 Eylül'de gerçekleştirilecek referandumun büyük önem taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin 2004'te yüzde 9,4, 2005'te yüzde 8,5, 2006'da yüzde 6,9 oranında büyümesine karşın 2007'de yüzde 4,7, 2008'de yüzde 0,7 oranında büyüdüğüne işaret eden Dikyurt, şöyle konuştu: "Neden 2007 ve 2008'de büyümemiz durma noktasına geldi? O zamanlar ekonomik kriz yoktu. Sebebi e-muhtıra, 367 sorunu ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan sıkıntılar ve parti kapatma vakasıydı. Bunlar normal değil. Bu iki yıla yazık oldu. Kaybettik, yerimizde saydık. Önümüzü görmemiz gerek. Bu sebeple referandum bir Türkiye meselesidir." Demokrasisi iyi olan hiçbir ülke bu referandumu eleştirmiyor."
Anayasa değişiklik maddesinde getirilen yenilikleri ise şöyle sıraladı: "Yargılanamayan kimse kalmayacak. Darbecilerin koruma zırhı kalkacak.
Askerî hâkimler hiyerarşi baskısından kurtulacak. YAŞ'ta ordudan atılan asker yargıya gidebilecek. Toplumun zayıf kesimi koruma altına alınacak.
Kişisel veriler korunacak. Fişleme tarihe karışacak. Vergi borcu olan işadamı yurt dışına çıkabilecek. Çocuklar her türlü istismara karşı devlet koruması altına alınacak. İşçiler aynı anda birden fazla sendikaya üye olabilecek. Memura toplu sözleşme hakkı verilecek. Şehit ve gazi yakınlarına, kadın ve özürlülere güvence sağlanacak. Memurlara yönelik uyarma ve kınama cezalarına yargı denetimi açılacak. Kamu denetçiliği kurumu oluşturulacak, parti kapatmaya bağlı olarak milletvekilliğinin düşürülmesinin önüne geçilecek. Meclis millet adına Anayasa Mahkemesi'ne üye seçecek. Anayasa Mahkemesi'nin yapısı yeniden düzenlenecek, üye sayısı artırılacak, üyelerin görev süresi 12 yılla sınırlanacak. Yargı üzerindeki HSYK baskısı ortadan kalkacak. Meslekten atılan hakim ve savcılara yargı yolu açılacak."
