'Bakım Sorumluluğu 1,1 Milyon Kadını İş Gücünden Uzaklaştırdı'

TÜRKONFED Başkanı Kadooğlu: 'Kadınların sadece iş hayatına katılımı değil, iş hayatındaki kadınların da bakım sorumlulukları nedeniyle çalışmaktan vazgeçmeyecekleri bir sistemi oluşturmalıyız' '2015'e kadar olan 5 yıllık dönemde yaklaşık 1 milyon kadın çocuk bakımı, 112 bin kadın ise yaşlı bakımı nedeniyle iş hayatını bırakmış'.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, 2015'e kadar olan 5 yıllık dönemde yaklaşık 1 milyon kadının çocuk bakımı, 112 bin kadının ise yaşlı bakımı nedeniyle iş hayatını bıraktığını belirterek, iş hayatındaki kadınların bakım sorumlulukları nedeniyle çalışmaktan vazgeçmeyecekleri bir sistemin oluşturulması gerektiğini kaydetti.

TÜRKONFED'den yapılan açıklamada, derneğin bu yıl sonunda üçüncüsü yayımlanacak '3. İş Dünyasında Kadın Raporu'nun ikinci faz sonuçları paylaşıldı.

Prof. Dr. Oğuz Karadeniz ve Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz tarafından hazırlanan, Türk sosyal güvenlik sistemini, kadının çalışma hayatına girmesi ve sosyal güvenceye erişimi açısından ele alan ikinci faz raporu, sosyal yardımların kadın istihdamı üzerindeki etkisini de inceleyerek, kadın istihdamını artırmaya yönelik sunduğu önerilerle dikkati çekti.

Raporu değerlendiren TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Kadooğlu, kadının güçlenmesi halinde toplumun gelişip güçleneceğini belirterek, kadınların sadece iş hayatına katılımı değil, iş hayatındaki kadınların da bakım sorumlulukları nedeniyle çalışmaktan vazgeçmeyecekleri bir sistemin oluşturulması gerektiğini aktardı.

Çocuk ve yaşlı bakımının kadınların çalışmasının önündeki en büyük engel olduğunu vurgulayan Kadooğlu, '2015'e kadar olan 5 yıllık dönemde yaklaşık 1 milyon kadın çocuk bakımı, 112 bin kadın ise yaşlı bakımı nedeniyle iş hayatını bırakmış. Kadınların iş gücüne katılımını artırırken, sosyal bir devletin sağlaması gereken temel ihtiyaçlar nedeniyle çalışma hayatından uzaklaşmaları kabul edilebilir bir durum değildir.' ifadelerini kullandı.

Kadooğlu, Türkiye'de çocuk bakımının ağırlıklı olarak kadınlar tarafından sağlandığına değinerek, bu durumun annenin daha kariyerinin başında çalışma hayatından uzaklaşmak zorunda kalmasına neden olduğunu bildirdi.

Kurumsal bakım hizmetlerine olan talebin artmasına rağmen kreş sayısının yetersizliği, ücretlerin yüksekliği ve hizmet kalitesine olan güvensizliğin de çocuk bakımında annelere ek sorumluluklar yüklediğini anlatan Kadooğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Bunun yanında yaşlı ya da engelli bakımı ile ilgilenen kadınlar da çalışma hayatının ortasında iş gücünden uzaklaşıyor. Bunun düzeltilmesi için de çocuk bakım-kreş fonu ve bakım sigortası yoluyla çocuk, engelli ve yaşlı bakım hizmetlerini finanse eden sosyal güvenlik sistemleri etkin bir şekilde kullanılmalı. Bu sistem kadının iş gücü piyasasına girişini kolaylaştırdığı gibi istihdam artışı sağlayarak işsizliğin azaltılmasına katkıda bulunur.

Kreş konusunda atılacak adımlar önemli ama bakım sigortası sisteminin çok hızlı bir şekilde kurulması halinde ilk etapta söz konusu hizmetlerde çalışacak 500 bin kadın için ilave istihdam sağlanabileceği gibi, iş gücü piyasasından kaçan yaklaşık 1 milyon 112 bin kadını da geri getirebiliriz.'

- 'Teşvik mekanizmaları yaygınlaştırılmalı'

TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık ise kadının doğum sonrası çalışmasını teşvik eden doğum borçlanması, sosyal sigorta prim ve istihdam teşviklerinin de kadın istihdamını artırmada önemli bir rol üstlendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

'KOSGEB, 2000 yılından beri nitelikli eleman çalıştıran KOBİ'lere çeşitli oranlarda teşvikler veriyor. Buna rağmen maalesef sigorta prim teşviklerinden 1,5 milyon KOBİ içerisinde yalnızca 14 bin KOBİ'nin yararlandığını görüyoruz. Bu da bize işverenlerin bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadıklarını gösteriyor. Diğer yandan, genç kadın işçi çalıştıran firmalarda bu işçilerin 54 aya kadar olan primleri devlet tarafından karşılanıyor. Yeni iş yeri açan girişimci kadınlar için de primlerin belirli bir kısmının, yine işsizlik fonundan veya devlet tarafından karşılanabileceğini düşünüyoruz.'

Açık, gayrisafi yurt içi hasılanın yılda sadece yüzde 1'lik kısmının yaşlı ve engelli bakımı için bir fona ayrılması halinde, engelli ve yaşlı bakımı ile rehabilitasyonu alanlarında istihdam artışı sağlanabileceğini kaydederek, ilk çocukların primlerinin devlet tarafından ödenmesinin kadının iş gücü piyasasına girmesini kolaylaştıracağını aktardı.

- Aile ve çocuğa daha fazla kaynak ayrılmalı

Raporda yer alan tespit ve önerilere göre, bu yılın mart ayı itibarıyla, yoksul hanelerde bakıma muhtaç yaşlı ya da engelliye bakan 485 bin kişiye bakım ödeneği verilmesine rağmen, bu kişiler profesyonel bakıcı olmadığı için sosyal güvenceleri bulunmuyor.

Nitelikli bakım elemanı ihtiyacı çok yüksek olan Türkiye'de, bakım sigortasının kurulması ve etkin bir şekilde uygulanması halinde, kısa dönemde söz konusu hizmetlerde çalışacak ilave 500 bin kadın, uzun dönemde ise yaşlanan nüfusla birlikte 1 milyon kadın için ilave istihdam sağlanabilir.

Evlilik ve eşinin isteği ile işten ayrılanların sayısı 2007-2015 yılları arasında yarı yarıya azaldı. 2007'de 1,2 milyon kadın eşinin isteği üzerine işten ayrılırken, bu rakam 2015'te 588 bine düştü.

Kadınların yüzde 45,6'sı 1000 TL'nin altında aylık alırken, bu oranın erkeklerde yüzde 31'e düştüğü görülüyor.

AB ülkelerine göre Türkiye, emeklilik ve yaşlılık harcamalarına daha fazla kaynak ayırıyor. Yüzde 8 yaşlı nüfus oranı ile yüzde 19,2 olan AB ortalamasının çok altında olan Türkiye'de yaşlılık harcamalarına ayrılan pay yüzde 48 ile 28 AB üyesi ülkenin de üzerinde.

Kadınların iş gücüne katılımını kolaylaştıracak çocuk, yaşlı ve engelli bakım hizmetlerine yönelik sosyal güvenlik harcamalarına ise Türkiye'nin daha az kaynak ayırdığı görülüyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile