Balıkçılar Geriye Dönük Borçlanma İstiyor

İnebolu Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Ali Taşkın , işverenlere , esnafa ve çiftçiye sunulan imkanların balıkçıya sunulmadığını belirterek , Türkiye`de balıkçının üvey evlat muamelesi gördüğünü ileri sürdü . Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu`yla Emekli Sandığı , Bağ-Kur ve SSK`nın kaldırılarak “Sosyal Güvenlik Kurumu” çatısı altında birleştirildiğini ve yeni yapılanmaya gidilirken birçok maddenin de değiştiğini anlatan Ali Taşkın , yapılan düzenleme ile birlikte işverenlerin ve esnafın Bağ-Kur borçlarının yapılandırılarak geriye dönük borçlandırıldıklarını belirterek , kanun kapsamında balıkçılarında geçici tarım işçisi vasfında Bağ-Kurlu olabilme hakkına sahip olduklarını hatırlattı . 1996 yılından önce Türkiye`de balıkçılığın meslek olarak kabul edilmediğine dikkat çeken Taşkın , 1996 yılında bir ilkin gerçekleştirildiğini belirterek , profesyonel balıkçılık yapanların kayıt altına alınarak teknelerine `Yeşil` diye tabir edilen ruhsatların düzenlendiğini , bu uygulama ile birlikte balıkçılarında bir nevi üretici kimliği kazandığını söyledi . Balıkçılık mesleği adına sosyal güvence konusunda hükümet tarafından olumlu adımların atılacağına inandıklarını ifade eden Taşkın , “Ancak bu konuda balıkçılık camiasının kafasında yanıtını bulamadığı pek çok soru vardır . 1996 yılından 2011 yılına kadar 15 yıl süreyle ruhsat sahibi balıkçıya neden geriye dönük borçlanma hakkı tanınmamıştır? Toplamı iç sular dahil 20 bin kadar olan ki bunlardan emekli olanlar düşülürse sayıları oldukça azalacak , balıkçıyı bu haktan mahrum etmek çifte standart değil de nedir? Balıkçılarımıza geriye dönük borçlanma hakkı tanınmazken , toprak ya da hayvan sahibi olduğunu belgeleyip Tarım Kooperatiflerine ürün veren çiftçinin elinde teslim belgesi varsa , geriye dönük borçlanma hakkından yararlanabilmesi kabul edilmiştir . Ancak biz balıkçıların ise , o dönemde balığını verebileceği kooperatifler olmadığından bu hakka sahip olamamıştır . Türkiye`de Su Ürünleri Kooperatiflerinin çok geç kurulması balıkçının olduğu kadar devletinde konuya ilgisizliğinden kaynaklanmıştır . Oysa taksi ruhsatı gibi düşünmemiz gereken balıkçı ruhsatları bir belgedir ve özellikle kıyı balıkçısı kendi balığını pazara sunabilme ve aracısız halka satış için mali yasalarla serbestlik sahibi ve vergiden muaftır . Dolayısıyla elinde bir belge olmasına gerekte yoktur , ve çoğunda bu tür belge yoktur . Osmanlıdan günümüze denizin zor şartlarında sosyal güvencesiz , dolaylı vergi ve harçlarla ülke insanına ucuz balık sunan kıyı balıkçısı ruhsata sahip olduğu yıldan günümüze Bağ-Kurlu sayılmalı geriye dönük borçlanma hakkına kavuşmalıdır . Bu konuda her kim balıkçının yanında olursa balıkçımız kendilerine müteşekkir olacaktır” dedi .