'Balıkesirli İşadamı 28 Şubat'ta Darbeci Generallerle Gizli Oturumlara Katıldı'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, 28 Şubat sürecinde Balıkesirli bir işadamının darbeci generallerle gizli oturumlarda bulunduğunu ileri sürdü.

Balıkesir'i sömüren ailelere Balıkesir'in diyet borcunu ödediğini savunan Uğur, "Bunlar Balıkesir'in yakasından düşsün. Türkiye'nin en büyük zenginlerinden, Balıkesir'in yakasından düş kardeşim. Borları götürdün, Pamuklu Dokuma'yı kapattın, yatırımı önledin daha neler neler. Siyasi baskılarla birçok işi aldın. HES'leri aldın şunu aldın bunu aldın." dedi.

Ahmet Edip Uğur, bazı oda ve borsa başkanlarının yaklaşan seçimlerle ilgili dün ıslak imzalarının bulunduğu bildiriye tepki gösterdi. Oda ve borsa başkanlarına ağır eleştirilerde bulunan Uğur, bunun demokrasiye yapılan bir müdahale olduğunu savundu. City Meats Restoran'da düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Uğur, yeni yılın huzur ve mutluluk getirmesi dileğinde bulundu. Uğur, yayınlanan bildirinin kendisine 27 Nisan e-bildirisini hatırlattığını kaydetti.

Muhtıra gibi bir bildiri olduğuna işaret eden Edip Uğur, "Bu bildiri bütün Balıkesirlileri, oda üyelerini, işadamlarını, iş alemini hedef aldı. Bu bildiri Balıkesirlileri yok sayıyor. Burada bir tehdit var. Diyor ki, 'Siz bu işlerden anlamazsınız. Biz anlarız. Biz sizin adınıza karar veririz. Biz ne dersek o olur. Bunun dışında bir şeyi kabul etmeyiz." dedi.

Balıkesir'de şubat ve mart aylarında yapılacak olan oda ve borsa seçimlerinin bazı işadamlarının ortak imzayla kaleme aldıkları bir bildiriyle spekülasyona dönüştürüldüğünü belirten Edip Uğur, "Spekülasyonun dilimizdeki karşılığı, vurgundur, ihtikârdır. Durumdan menfaatlenmek ve kendilerine vazife çıkarmak isteyenler spekülasyona başvururlar. Ben, 40 yıldır sanayiciyim. Bunun 20 yılında siyaset yaptım. Siyaseti kapı arkasında ve merdiven altında değil, zirvesinde en görkemli yerinde açık yapıyorum. Balıkesir Ticaret Odası'nda vaktiyle ben de görevleri şerefle yaptım. Görevin arkasında siyaset yapmadım, hiç bir zaman menfaat beklentim olmadı. Sadece ticaret erbabına, girişimciye hizmet etmeye gayret ettim. Yaptığım siyasetin bir tek amacı vardı; o da millete hizmettir. Millete hizmet için yapılmayan siyasetin hiç bir manası yoktur. Müstahkem mevkilerini korumak adına bildiriler hazırlayıp ama siyasetin işin içine karışmasın diyenler kendilerini siyasetten soyutlamış mı oluyorlar? Onların nerede, kimlerle ne adına siyaset yaptıklarını bu memlekette bilmeyen var mı? Bildiri sahipleri bu davranışlarıyla üyelerinin oylarına ipotek koymak istemişlerdir. Dolaylı siyaset yapmışlardır. Bu durum demokrasiye de inanmamaktır. Bu davranış muhtıra sevenlerin aynı mahiyetteki bildirileri oda ve borsa üyesi girişimcilerimizin serbest iradeleriyle karşılığını bulacaktır. 27 Nisan e bildirisi nasıl karşılığını bulduysa bu bildiri de aynı karşılığı bulacaktır. Bu mahalle baskısının net örneğidir." diye konuştu.

"ARTIK MİLLETVEKİLLERİ İŞADAMLARINDAN TALİMAT ALMIYOR"
Balıkesir'de dinamiklerin artık harekete geçme zamanın geldiğine dikkat çeken Edip Uğur, kendilerinin büyümesi uğruna Balıkesir'in küçük kalmasına göz yumanların bulunduğunu vurguladı. "Balıkesir için adım atmayanların artık yoldan çekilmesinin zamanının geldiğine inanıyorum." diyen Uğur, "Türkiye değişti, Balıkesir değişiyor. Eskiden milletvekili işadamlarının emrindeydi. Balıkesir'de ne kadar siyasi parti il başkanı varsa bir şirketin yönetim kurulundaydı. İşadamları, ne kadar il başkanı var, onların menfaatlendirerek kendi yollarında sevk ve idare ediyordu. Siyasiler, işadamlarından talimat alıyorlardı. Artık milletvekilleri işadamlarından talimat almıyor. Biz ilçe ilçe belde belde dolaşıyoruz. Halkımızın taleplerini dinliyoruz. Hangi oda başkanı gelip proje getirmiş?"

Balıkesir halkının artık bazı gerçekleri bilmesinin gerektiğini anlatan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, konuşmasına şöyle devam etti: "Pamuklu Dokuma nasıl el değiştirmiş? Pamuklu Dokuma'nın yüzde 90'ı Ziraat Bankası, Sümerbank ve İş Bankası'nın yüzde 10'u ise Balıkesirlilerin. Büyük işadamımız, beyefendi Türkiye'nin sayılı zenginlerinden. O zaman siyasi baskılarla 700 işçinin çalıştığı bir işyerini (bugün 7 kişi çalışmıyor) sermaye artırımına gitti. Ziraat Bankası, İş Bankası ve Sümerbank sermaye artırmadı. Nominal değerden o hisseleri o beyefendi aldı. Arkasından iki kez daha tekrar sermaye artırımına gitti. Yine beyefendi aldı hisseleri. Sonra yüzde 3 olan hisse payı, bugün yüzde 99.9 oldu. Beklentisi ne? Acaba burayı imara açtırırım da arsa rantından istifade edebilir miyim? Bu mu Balıkesir'e hizmet? Balıkesir'i mi düşünüyorlar. Küçük olsun benim olsun. Ben yöneteyim, ben idare edeyim, cebimi ben doldurayım. Kral çıplak. Birisi bunu söylemesi lazımdı. İşte ben kamuoyuna ilan ediyorum. Asya Termal Oteli'ni ne yaptı? Bu otelin inşaatına başlandı, 15 yıl çivi çakılmadı. Buranın yüzde 60'ın üzerinde hissesi beyefendiye ait. Daha sonra siyasi baskıyla Özel İdare'ye sermaye artırımı yaptırdı. Pamuklu Dokuma'nın tersi oldu. Bunlar siyasi baskılarla oldu. Çünkü bunlar siyasilere yönetim kurulu üyeliği verir, arpalık verir ve siyaseti kendi amacı için kullanırlar."

"BALIKESİR'E GELECEK YATIRIMI ENGELLEDİ"
1985 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Kervansay adında bir oteli bulunduğunu söyleyen Edip Uğur, otelin olduğu yere 5 yıldızlı 500 yataklı otel projesi hazırlanıp, Belediye Meclisi'ne sunulduğunu bildirdi. "Beyefendi, siyasi baskıyla Belediye Meclisi'nden Balıkesir'e gelecek bu yatırımı ret ettirdi." diyen Uğur, "Sen, Balıkesir'in taşından toprağından, borundan nemalanıyorsun, İsviçre'de göl kenarında benim malikanem yok. Ben, paralarımı İsviçre'de Amerika'da bankalarda da tutmuyorum. Sen Türkiye'nin en zengin adamısın ya, bunlara ihtiyacın var mı? Ancak siyaset anlayışının değiştiğini bu gösteriyor. Bütün Balıkesirlilere ilan ediyorum. Şehrin giriş çıkışındaki bütün arazilerin tapularıyla övünüyorlar. Buralara nasıl sahip oldular? İmar rantıyla, şehir plancılarıyla, imarcılarla belediye başkanlarıyla ahbap çavuş. Hepsi imar ve rant peşinde koşuyorlar. Ne kadar hazine arazisi aldıklarını söylesinler. Hibeleri kimden alıyorlar bu memlekette? Hep yıllarca Balıkesir gelişmiyor diye şikayet ettik. Sen kendini geliştiriyorsun, Balıkesir'i geliştirmiyorsun. Küçük olsun benim olsun. Bu zihniyet Balıkesir'i yıllarca geri bıraktı." değerlendirmesinde bulundu.

"28 ŞUBAT'TA DARBECİ GENERALLERLE GİZLİ OTURUMLARDA BULUNAN BEN MİYİM?"
Bildiride ekonomik dayanışmadan bahsedildiğini hatırlatan Edip Uğur, "Beş kişi kendi arasında ekonomik dayanışma yapacak, malı götürecek Balıkesirliler seyredecek. Kendilerini ihbar ediyorlar. Bu bildiri tam bir dikta hevesidir. Vesayet dönemi bitmiştir. Korkunun ecele faydası yok. Herkes oda başkanlığına aday olabilir. Balıkesir'i sömüren ailelere Balıkesir diyet borcunu ödemiştir. Bunlar Balıkesir'in yakasından düşsün. Türkiye'nin en büyük zenginlerinden, Balıkesir'in yakasından düş kardeşim. Borları götürdün, Pamuklu Dokuma'yı kapattın, yatırımı önledin daha neler neler. Siyasi baskılarla birçok işi aldın. HES'leri aldın şunu aldın bunu aldın. Bunları o dönemdeki siyasilere yaptığın baskıyla elde ettin. Bunlar demokrat olamaz. 28 Şubat'ta darbeci generallerle gizli oturumlarda bulunan ben miyim? Kendileri onlarla iyi geçinecekler, işlerini yürütecekler, Balıkesir yerinde saysın. Yok öyle yağma kardeşim. Artık Balıkesir'in bunu bilmesi lazım. Bir kişi çıksın beni suçlasın. Hepsi boğazlarına kadar siyasetin içindeler. Ama siyasileri kullanamıyorlar, kullanamayacaklar da. Balıkesir'in yakasından düşün."

Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Yavuz, Meclis Başkanı Recai Gürcan, Sanayi Odası Başkanı Ahmet Kula, Meclis Başkanı Rona Yırcalı, Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kula ve Meclis Başkanı İbrahim Aytekin, dün yayınladıkları ortak bir bildiriyle şubat ve mart ayında yapılması planlanan oda ve borsa seçimlerinde siyasi girişimlerin olması halinde bunları engellemenin kendileri için bir vazife olduğunu kamuoyuna açıklamıştı .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile