Süha Tanyeri'nin avukatları, Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 12 sayfalık dilekçe verdi. Müvekillerinin ilk olarak 21 Şubat 2010'da tutuklandığını belirten avukatlar dilekçede, Tanyeri'nin evinde ve iş yerinde yapılan aramalarda suç unsuru hiçbir şeyin bulunamadığını savundu. Tanyeri hakkında basında bir çok haber yapıldığı kaydedilen dilekçede, masumiyet karinesi ilkesinin ihlal edildiği, bu ihlalinde de savcıların hukuka aykırı uygulamalarından kaynaklandığı öne sürüldü.
Dilekçede, "Savcıların bir başka sorumluluğu da usulsüz arama ve el koyma işlemlerine dayanarak suç isnat etmelerinden kaynaklanmaktadır." denildi. Ele geçirilen CD'ler üzerinde birçok çelişki olduğu ileri sürülen dilekçede, bu çelişkilerle ilgili hiçbir inceleme yaptırılmadığı öne sürüldü. Söz konusu incelemenin savcılar Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk dosyadan alındıktan sonra yapıldığı anlatılan dilekçede, "Bulunduğumuz nokta, hukuk devleti ilkesinin, masumiyet karinesinin ve adil yargılanma hakkının can çekiştiği yerdir." ifadeleri kullanıldı.
Soruşturmada görev alan savcılar Bilal Bayraktar, Ali Haydar ve Mehmet Berk'in görevlerini gereği gibi yapmak zorunda oldukları, yasaya uyma ve CMK'nın savcılara verdiği yetkiler doğrultusunda emrinde çalışanların da yasaya uygun davranmasını kontrol etme ve denetleme görevlerini kasten yapmadıkları iddia edildi. Yasaya aykırılıkları kasten görmezden geldikleri ifade edilen savcıların, Süha Tanyeri lehine olan tüm kanıtları toplama görevini de kasten yapmadıkları öne sürüldü.
Dilekçede savcıların hukuka aykırı olarak yapmış oldukları işlemlerden kaynaklanan zararların karşılanması için savcılardan 20 biner TL tazminat talep edildi.