Bank Asya Yöneticilerine Yönelik FETÖ Davası

TMSF'ye devredilen, daha sonra iflasına karar verilen Bank Asya'nın, eski genel müdür ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 14'ü tutuklu 33 sanığın, 'silahlı terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği' suçlarından 7,5 yıl ile 22,5 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanmasına başlandı Tutuklu sanık Büyükadalı:'Burada çalışmaya başladım ve 7 ayda yönetim değişti. Yeni yönetim bana, insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcılığı teklifinde bulundu ve ben de kabul ettim. Görevim tamamen personel ilişkileriydi, bankacılık hizmetleri görev alanıma girmiyordu'

Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) müzahir olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredildikten sonra iflasına karar verilen Bank Asya'nın eski genel müdür ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 14'ü tutuklu 33 sanığın, ''silahlı terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği" suçlarından 7,5 yıl ile 22,5 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanmasına başlandı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıkların tümü katıldı.

İddianame özetinin okunmasının ardından sanık savunmalarına geçildi. İlk savunma yapan tutuklu sanıklardan, eski Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığına yönelik iddiayı kabul etmediğini belirterek, kendi döneminde 11 bankada 11 yönetici bulunduğunu ve bu kişilerden 8'inin kendisine sorulmadan yönetime atandığını öne sürdü.

Banka yönetiminde örgütsel düzeyde kadrolaşma yoluna gittiği iddiasının doğru olmadığını ve yönetim kadrosundan 3 kişiyi tanıdığını aktaran Çelik, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatından sonra bankaya para yatırdığı iddiasına ilişkin de "Milletin evini arabasını satarak para yatırdığı dönemde ben bu bankadan para çektim. Örgütsel amaçla hareket etsem, böyle mi yapardım?" dedi.

- "Bankacılık hizmetleri görev alanıma girmiyordu"

"Örgüt yöneticiliği" suçlamasıyla ilgili savunması sorulan tutuklu sanıklardan eski İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Fatih Büyükadalı da Bank Asya'da 2,5 yıl görev yaptığını ve bunun 2 yılının yöneticilik pozisyonunda olduğunu kaydederek, daha önce özel bir bankada çalıştığını, bankanın yönetici kadrolarının dolu olduğunu, kariyerine yöneticilik yaparak devam etmek istediği ve geçim sıkıntısı çektiği için başka bir bankanın yönetici pozisyonunda iş aramaya başladığını söyledi.

Kariyer sitelerine kaydını yaptırdığını ve o dönem en iyi teklifi Bank Asya'dan aldığını anlatan Büyükadalı, "Burada çalışmaya başladım ve 7 ayda yönetim değişti. Yeni yönetim bana, insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcılığı teklifinde bulundu ve ben de kabul ettim. Görevim tamamen personel ilişkileriydi, bankacılık hizmetleri görev alanıma girmiyordu." ifadesini kullandı.

Herhangi bir talimat kapsamında bankaya para yatırmadığını ve hakkındaki iddiaların gerçek dışı olduğunu vurgulayan Büyükadalı, ByLock kullanmadığını ve örgütle bağlantılı herhangi bir derneğe üye olmadığını öne sürdü. Tanık beyanlarına göre tutuklandığını ve 11 aydır tutuklu bulunduğunu anlatan Büyükadalı, örgüt yöneticisi değil, kariyeri belli olan bir insan kaynakları yöneticisi olduğunu savundu.

- "Mobbinge maruz kaldım, maaşımı çekmedim"

Tutuklu sanıklardan eski Bank Asya Kart Teknolojileri Müdür Vekili Ali Safi ise, ocak ayında çağrı yapılmasına rağmen o ay bankaya herhangi bir para yatırmadığını belirterek, sadece ağustos ayında bankanın mobbingine (bezdiri) maruz kaldığını, o ay maaşını çekmeyip bankada bıraktığını ve ama herhangi bir yere göndermediğini ifade etti.

Apartman kapıcısının çocuğunun eğitim yardımı için arkadaşlarıyla berabere bağışta bulunduklarını ve 4 bin liralık bu meblağın sadece bin 500 lirasının kurban parası olduğunu da anlatan Safi, örgütle bağlantılı herhangi bir derneğe üye olmadığını ve ByLock kullanmadığını da belirterek beraatini talep etti.

Duruşma sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, bankanın 2011-2013 tarihleri arasında genel müdürlüğünü yapan Abdullah Çelik ve eski genel müdür yardımcısı Hakan Fatih Büyükadalı'nın, ''silahlı terör örgütü yöneticisi olmak'' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar, bankada farklı birimlerde yöneticilik yapan diğer sanıklar Ahmet Gökhan Çeviker, Ali Safi, Alparslan Emre Türker, Bülent Güngör, Eken Berber, Ender Şahin Arslan, Eyüp Belen, Eyüp Şeşen, Ferudun Tükenmez, Fuat Akgün, Güngör Avcı, Hasan Gül, Hasan İnan, Hüseyin Sevil, İbrahim Öğüdücü, Kadir Kudret Öcal, Kahraman Bora, Atilla Topçu, Fatih Özkan, Mehmet Fatih Tuzlakoğlu, Kamil Tümer, Murat Kızgın, Naci Manga, Nail Kalay, Nuri İnci, Selçuk Kösebalaban, Telat Altun, Yusuf Çilkoparan, Yusuf Tatar, Zekeriya Tütüncü ve Zihni Zeytun'un ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.

Abdullah Çelik'in 2011 yılında bankaya genel müdür olarak atanmasından sonra banka faaliyetleri ve görev atamalarında örgütle irtibatlı kişilere öncelik tanındığı bilgisi verilen iddianamede, Aralık 2013 - 30 Haziran 2014'te bu bankada 334 bin 123 hesabın açıldığı, hesap açılışlarının 6 Ocak 2014'ten itibaren artış gösterdiği, en fazla hesap açılışının 30 Ocak 2014'te 6 bin 69 olarak gerçekleştiği ifade ediliyor.

- "Yazışmalardan sonra 711 bin 500 avro yatırdılar"

Açılan hesap sayısındaki artışın bir yönlendirmenin neticesi olduğu kaydedilen iddianamede, bireysel müşterilerin kredi kayıt bürosu sorguları yapılarak başka bankalardan kredi kullandıkları, kullanılan kredi tutarlarının Bank Asya'ya transfer edilmesiyle çok sayıda hesap açıldığı, kredi tutarlarının genellikle 10 bin ile 30 bin lira arasında değişiklik gösterdiği ve transferlerin bankanın likidite riskinin azaltılması amacıyla gerçekleştirildiği öne sürülüyor.

Örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in "para yatırma" talimatının ardından banka yöneticilerinin mesajlarına ve çalışanlar arasındaki bazı e-posta ve mesajlara yer verilen iddianamede, yazışmalardan 10 gün sonra, bankada herhangi bir hesabı olmayan CNR Uluslararası Fuarcılık ve Ticaret AŞ'nin banka hesabına 22 Ocak 2014'te 711 bin 500 avro, CNR grubu firması Dünya Gıda Hizmetleri Ltd. Şti'nin ise 3 Şubat 2014 ile 23 Mayıs 2014 arasında toplam 676 bin 331 lira lira aktardığının tespit edildiği dile getiriliyor.

Kaynağı açıklanamayan yüklü miktardaki paranın, müşteriler bankada yokken hesaplarına yatırıldığı ve yüklü miktardaki paranın ekonomik sisteme dahil edilerek bu hesaplar üzerinden yasallaştırıldığına dikkat çekilen iddianamede, yapılan bu işlemlerden müşterilerin bir kısmının haberinin olmadığı veya sonradan banka dekontlarının imzalatıldığında haberlerinin olduğu, müşteri hesaplarına bloke konulduğu, banka çalışanı sanıkların kaynağını bilmedikleri yüklü paraları hesaplara aktardıkları ve işlem yapıldıktan sonra şüpheli işlem bildiriminde bulunmamaları nedeniyle FETÖ'ye fon sağlanması, toplanması ve aklama faaliyetine iştirak ettikleri iddia ediliyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile