Bankalar 2012 Yılında Yurt Dışından 8 Milyar 625 Milyon Tutarında Net Borçlanma Gerçekleştirdi

Ümit Çevik - Bankalar 2012 yılında toplam 8 milyar 625 milyon dolarla tarihinin en yüksek tahvil ihracını yaptı.

Türkiye için yeni sayılabilecek özel sektör tahvil piyasasına hem ihraççıların hem de alternatif getiri arayan yatırımcıların ilgisi, düşük faiz oranları ve yüksek global likidite ortamına bağlı olarak, bankalar 2012 yılında rekor düzeyde tahvil ihracı gerçekleştirdi.

Merkez Bankasının Ekim ayı ödemeler dengesi verilerinde yer alan bilgilere göre, yurt dışında gerçekleştirilen tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak bankalar, Aralık ayındaki 1 milyar 415 milyon dolar tutarındaki yeni ihraçla birlikte 2012 yılında 8 milyar 625 milyon dolar tutarında net borçlanma gerçekleştirdi. Bir önceki yıl bankaların gerçekleştirdiği tahvil ihracı 2 milyar 797 milyon dolar düzeyindeydi.

Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Akbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hülya Kefeli, Temmuz 2010'da yaptıkları 1 milyar dolar tutarındaki ihraç ile bu piyasanın kapılarını Türk ihraççılara açtıklarını hatırlatarak, ''Bugün bakıldığında Türk bankacılık sektörünün tahvil ihraçları bu rakamın tam 15 katına, yani 15 milyar dolara ulaştı'' dedi.

Sadece geçen yıl yurt dışına 8,6 milyar dolar tutarında tahvil ihracı yapıldığını belirten Kefeli, bu sene başından beri yapılan ihraç tutarının ise 1,8 milyar dolar olduğunu söyledi.

Bunun ciddi bir rakam olduğunu vurgulayan Kefeli, Türk bankalarının geleneksel borçlanma araçları olan ve 1990'lı yıllardan beri kullandığı seküritizasyon ve sendikasyon kredileri ile karşılaştırıldığında, yurt dışı borçlanmada tahvil piyasasının kazandığı statünün daha iyi görülebileceğini kaydetti.

Kefeli, 2008 yılında çıkan finansal krize kadar sektörün uzun vadeli borçlanmada temel aracı olan seküritizasyon kredilerinin bakiyesinin finansal krizden Sonra bu piyasanın neredeyse kapanma noktasına gelmesi nedeniyle azaldığına dikkati çekti.

Seküritizasyon kredilerinin, 2007 Sonu itibariyle 13 milyar dolar seviyesinde iken, 2012 yıl Sonu itibariyle 7 milyar dolara düştüğünü belirten Kefeli, bu bağlamda, seküritizasyon piyasasının yurt dışı borçlanmadaki ağırlığını kaybettiğini dile getirdi.

Kefeli, öte yandan, 2007 yıl Sonunda 13 milyar dolar olan Türk bankacılık sektörü sendikasyon kredilerinin 2012 yıl Sonu itibariyle yaklaşık 16 milyar dolar olduğunu ve bu piyasada sınırlı bir büyüme imkanı bulunduğunu ifade etti.

Kefeli, netice itibariyle, bu sene içinde tahvil ihraçlarının sendikasyon kredilerini de geçerek yurt dışı borçlanmada birinci sıraya oturmasının şaşırtıcı olmayacağı görüşünü paylaştı.

-''Sektörümüz dış borçlanma yoluyla kaynak sağlamaya devam edecek''-

İleriye dönük beklentilere ilişkin görüşlerini de aktaran Kefeli, öncelikle 2010 yılından bu yana bakıldığında, tasarrufun düşük olması gibi yapısal nedenlerden dolayı sektörün kredi büyümesinin mevduat büyümesinin üzerinde olduğunu ve bu trendin yakın gelecekte de devam etmesinin beklendiğini belirtti.

Bu nedenle, sektörün ihtiyatlı bir şekilde dış borçlanma yoluyla kaynak sağlamaya devam edeceğini anlatan Kefeli, tahvil ihraçlarının ise uzun vadeli olmaları nedeniyle kısa vadeli kaynaklara göre tercih edilen bir araç olacağını ifade etti.

İkinci olarak, global gelişmelerin de fonlama kaynağı olarak yurt dışı tahvil piyasasını öne çıkarttığına değinen Kefeli, sıkılaşan bankacılık kuralları, sermaye ve likidite düzenlemeleri gibi gelişmelerin uluslararası bankaların kredilendirme kapasitesini ve maliyetini etkilediğine dikkati çekti.

Uluslararası bankalardan sağlanan sendikasyon kredileri ve diğer kredilerde, büyüyen Türkiye ekonomisine ve dış ticaretine paralel bir artışın mutlaka olacağını düşündüklerini kaydeden Kefeli, ''Ancak sektörün uzun vadeli ve yüksek tutarlı borçlanma ihtiyacı için tahvil ihraç edilmesi gerekecek. Uluslararası fonların yatırım yaptığı tahvil piyasasının bu anlamda sağlayacağı imkanlar daha geniş olacaktır'' dedi.

Üçüncü olarak, tahvil piyasasının sadece fonlama aracı olarak değil, sermaye yaratmak için de kullanıldığını vurgulayan Kefeli, geçen yıl sektör tarafından yapılan 8,6 milyar dolar tutarındaki tahvil ihracının 2,9 milyar dolarının sermaye benzeri borç yapısıyla gerçekleştirildiğine işaret etti.

-''Akbank olarak yurt dışına TL cinsinden ilk tahvil ihracını gerçekleştirdik''-

Sermaye benzeri borçların, belli kurallar çerçevesinde sermaye olarak kabul edildiğini ve sermaye yeterliliği oranını artırıcı bir etkisi olduğunu anımsatan Kefeli, şunları kaydetti:

''Bu bağlamda, ilerideki dönemde sektörümüzün güçlü sermaye yapısını daha da güçlendirmek için kullanılacak araçlar arasında bu yapıda ihraç edilecek tahviller yer almaya devam edecektir görüşündeyiz. Son olarak, Akbank olarak Şubat ayında Türkiye'deki bir kuruluş tarafından yurt dışına yapılan Türk Lirası cinsiden ilk tahvil ihracını gerçekleştirdik.

Bu Son derece başarılı işlemle tahvil piyasasına yeni bir ürün daha kazandırarak sektörümüze öncülük ettik. Sektörümüzün bizi takip etmesini ve TL cinsinden tahvil ihraçlarını da yurt dışı borçlanmada kullanmasını bekliyoruz. Bu bağlamda, önümüzdeki dönemde tahvil ihraçlarının büyüme devam etmesini, kur ve yapı olarak çeşitlenmesini ve sektörümüzün yurt dışı borçlanmada ana enstrümanı olma rolünü pekiştirmesini bekliyoruz.''

Yayıncı: Zekeriya Gülün
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile