Hisar Intercontinental Hospital Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Banu Okur Çakmakcı, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamasında, yapılan araştırmaların ağız ve diş sağlığının bazı hastalıkların kaynağı bazı hastalıkların da habercisi olduğunu söyledi.
Diş ve diş eti hastalıkları’nın, kalp damar hastalıkları ile ağız ve diş sağlığının ilişkili olduğu doğrulandığını belirten Çakmakcı, “Diş eti hastalıkları nedeniyle bakterilere maruz kalan insanlarda, kalp-damar hastalığı görülme riskinde artış gözlenmiştir. Diş eti iltihabı, diş kaybı ve diğer ağız ve diş hastalıkları, koroner arter rahatsızlıkları, diğer tip kalp hastalıklarının artmasında ciddi risk faktörü oluşturur. Diş eti hastalığının en önemli belirtileri; diş eti kanaması, diş etlerinde kızarıklık ve şişlik, dişlerde aralanma ve sallanma, dişler arasında gıda birikimi ve ağız kokusudur. Diş hekimi tarafından uygulanan diş eti tedavisi ile hem diş eti iltihabını hem de buna bağlı gelişebilecek kalp hastalıkları riskini kontrol altına alabilmek mümkündür” dedi.
Ağız kokusunun, en önemli sebebi ağız hijyeni olduğunu vurgulayan Çakmakcı, bazı rahatsızlıklar ağız kokusuna sebep olduğunu açıkladı.
Sinüzit ve tonsilitin ağız kokusuna neden olduğu halk arasında bilinen bir durum olmadığını söyleyen Çakmakçı, “Örneğin mide, bağırsak, akciğer ve gırtlak kanserinde de ağız kokusuna sık rastlanır. Dişler akşam fırçalandıktan sonra; diş ipi, ara yüz fırçası veya ağız duşu ile ara yüz temizliği yapılmalıdır. Böylece fırçanın ulaşamadığı yerler de temizlenir. Dil yüzeyinin üstüne yemek artıkları yapışır. Dolayısıyla dil fırçalamak; diş fırçalamak kadar önemlidir. Özellikle dilin arka kısımlarında çok daha fazla bakteri vardır. Ağız kokusu, dilin fırçalanmasıyla yüzde 42 oranında giderilir. Bu oran sadece diş fırçalamada yüzde 35’tir” ifadelerini kullandı.
Stresin, pek çok hastalık gibi ağız sağlığını ilgilendiren problemlerin de tetikçilerinden biri olduğunu söyleyen Çakmakçı, “Tükürük salgısını azaltarak ağız kuruluğuna da neden olur. Ağız kuruluğunda çürük oluşumu artar. Parkinson, diyabet, Alzheimer gibi hastalıklarda ağız kuruluğunu çok fazla görülür” dedi.
Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Çakmakcı, “Diyabet, diş eti hastalığı, çürük, diş kaybı, ağız kuruluğu ve çeşitli ağız enfeksiyonları riskini artırır. Kötü ağız sağlığı diyabetinizin kontrolünü zorlaştırır. Bu sebeplerden dolayı diyabetli kişilerin ağız sağlıklarıyla normal bireylere göre daha fazla ilgilenmeleri gerekmektedir” diye konuştu.
Ağız boşluğunda meydana gelen yaraların bazen lokal hastalıklara bağlı olsa da bazen ciddi hastalıkların habercisi olabileceğini belirten Çakmakçı, “Ağız içinde oluşan ve nedeni bilinmeyen yaralar ’ağız kanseri’ riskini doğurur. Bu nedenle 14 gün boyunca ağız içerisinde iyileşmeyen yaralar söz konusuysa kesinlikle ihmal edilmeden bir diş hekimine başvurulmalıdır” dedi.
Banu Okur Çakmakcı, dil, dudak, ağız tabanı, yanaklar, diş eti ve boğazda görülen ağız kanserlerinin, toplumda çok iyi bilinmediği için diş hekimlerinin rutin muayenelerinde ağız kanseri bulgularına da bakmaları gerektiğini vurguladı.
Banu Çakmakcı Açıklaması 'Ağız Ve Diş Sağlığınız Genel Sağlığınızı Etkiliyor'
Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Banu Okur Çakmakcı, yapılan araştırmaların ağız ve diş sağlığının bazı hastalıkların kaynağı bazı hastalıkların da habercisi olduğunu söyledi.