Barış Manço hasretiniz dinecek!

Yapımcılığını Sugarworkz'ün yaptığı, senaryo ve yönetmenliğini Murat Şeker'in üstlendiği 17 Aralık'ta vizyona giren "Çakallarla Dans" adlı sinema filmin müzikleri Serhat Ersöz tarafından yapıldı.

Filmin en büyük sürprizlerinden biri de unutulmaz sanatçı Barış Manço'ya ait "Kazma" ve "Cacık" adlı şarkıların yer alması. Ayrıca yine müzik dünyasının sevilen gruplarından Moğollar'ın "Dinleyiverin Gari" adlı şarkısı, Stromae'nin "Alors on Danse" ve Trakya'nın ünlü sanatçısı Burhan Öçal'ın "Kayınço" ve "Karaçalı" adlı eserleri film de yer alıyor.

Filmin müzikleriyle ilgili olarak yapımcı ve yönetmen Murat Şeker, "Filmin müzikleri için özellikle çok uğraştık. Çünkü bu filmde müziğin ayrıca bir önemi var. Özellikle incelikli uğraşımız müzik üzerine oldu. Asıl niyetim Rock'ın babalarına bir saygı duruşu yapmaktı. Filmin müziklerini yapan Moğollar'dan Serhat Ersöz'le yaklaşık 1 aylık çalışma yürüttük. S.E.S Stüdyosunda yaptığımız çalışma boyunca film için özgün müzikler üretildi. Ayrıca filmde kullanılmak üzere hem yerli hem de yabancı isim ve grupların şarkılarına yer verdik. Barış Manço, Burhan Öçal, Moğollar ve Stromae'den şarkılar seçtik. Bunlar arasında söz ve bestesi Cahit Berkay'a ait olan "Dinleyeverin Gari" şarkısının ayrı bir yeri var. Çünkü filmin senaryosunun içine de sızan bir parça oldu bu." dedi.

FİLMLE İLGİLİ BİLGİ

Çakal sözlük anlamı: Etoburlardan, sürü halinde yaşayan kurttan küçük bir yaban hayvanı.

Çakal (argoda): Kurnaz, uyanık anlamında kullanılan bir kelime.

Tanınmış en ünlü ÇAKAL: Vladimir Llich Ramirez Sanchez... Fransa'da ömür boyu hapis cezasına çarptırılan "Çakal Carlos" lakaplı uluslar arası terörist.

Bugüne kadar pek çok "çakallık" hikâyesi dinlemiş ya da pek çok "çakallık" hikâyesinin içinde, kenarında ya da yakınlarında bulunmuş olabilirsiniz. İşte Murat Şeker'in sinema filmi "Çakallarla Dans"ta da bir çakallık hikâyesine ve beraberinde yaşanan komik durumlara tanıklık edeceksiniz. Bazen kendinizi tam ortasında bulduğunuz ve o an "acı" ama zamanla "komik" hale gelmiş birçok hikâye bu filmle birlikte gün yüzüne çıkacak. Arkasından da akla gelen bir sürü komik ve üzerine tartışılacak soru: "Kadınlar mı daha çakal, erkekler mi? , "Bugüne kadar en çakal kimi tanıdınız?", "Tanınmış en ünlü çakallar kimler?", Yakınlarınızdaki en çakal kişi?"... ve daha birçok soru...

Dağıtımı Tiglon tarafından yapılacak "Bir Murat Şeker Filmi" olan "Çakallarla Dans"ın çekimleri 25 gün sürdü. Komedi türündeki filmde; ŞEVKET ÇORUH (GÖKHAN), İLKER AYRIK (SERVET), TİMUR ACAR (NECMİ), MURAT AKKOYUNLU (HİKMET), TUBA ÜNSAL (SİNEM), KEMAL UÇAR (YÜCEL), ERDAL TOSUN (BESTAMİ HOCA), CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ (ADNAN), SÜMER TİLMAÇ (BAHATTİN), DİDEM BALÇIN (FATMA), SEVİNÇ GÜRŞEN (NECLA), SERA TOKDEMİR (PELİN), BÜLENT ÇOLAK (ŞEREFSİZ METİN), HAKAN BİLGİN (BERBER HÜSEYİN), BÜLENT SERTTAŞ (RECEP) rol aldı.

Filmin Konusu:

Büyük bir şirketin muhasebecisi olan Servet, gözünü para hırsı bürümüş karısının gazına gelerek, şirketin internet hesapları üzerinden hatırı sayılır miktarda bir parayı patronundan çalma planı yapar.Bu planın bir parçası da en yakın arkadaşı olan Gökhan'dır.Parayı onun hesabına aktarıp herhangi bir olumsuz durumda suçu onun üzerine yıkacaktır. Diğer iki arkadaşı da bu hain planın figüranı olacaklardır. Ama unuttuğu iki şey vardır; birincisi, kendisi gibi kurnaz ama saf olan arkadaşları, ikincisi ise; çakallık yapmaya çalışırken zaten çakalların alengirli oyunlarının tam ortasında olmaları. Dört kafadar başlattıkları bu işi ellerine yüzlerine bulaştırır ve başlarına gelmedik komik olay kalmaz. Kısa yoldan para kazanmak uğruna bindikleri geminin dümeni onları, akıllarına bile gelmeyecek çılgın ve eğlenceli bir serüvene sürükler.

YÖNETMEN GÖRÜŞÜ / MURAT ŞEKER

Hem komedi yapmak hem de bir şeyler anlatmak pek kolay bir iş değildir. Çünkü komedinin her ne kadar "güldürürken düşündürmek" gibi bir hedefi olsa da buna ulaşmak her zaman mümkün olmaz. Komik olmak ile gülünç olmak arasında çok ince bir çizgi vardır. Hele ki "çakallık" ile ilgili bir film yapmak cesaret edilmesi gerçekten zor bir deneyim olacaktı. Suç üzerine "harbi" bir komedi denemesi...

Açıkçası biraz da Yaradan'a sığınıp çekildi "Çakallarla Dans". Çünkü hem senarist hem yapımcı hem de yönetmen oluyordum ve üstelik gönderme bombardımanı içeren bir komedi filmi için kolları sıvıyordum. Memleketimizin her noktasına sinen çakallıkları anlatmayı hedeflerken, hedeften de hiç sapmamam gerekiyordu. Sanılanın aksine komedi filmi yapmak çok ciddi bir süreç sonunda ortaya çıkıyordu.

Ama biraz özgüven biraz delilik ve biraz da akıllıca yapılan oyuncu ve ekip seçimleriyle başarılı bir filme imza atmış durumdayım. Pek çok açıdan "Çakallarla Dans" yaptığım en iyi film oldu. Hem komik hem düşündürücü hem radikal hem de sıcak bir film. Oyuncularımın hepsi ellerinden gelenin daha da iyisini yapmak için çok çaba sarf ettiler. Herkesin tatil beldelerinde keyif sürdüğü günlerde biz gece gündüz çalışıp çakallarla dans ettik. Ortaya çıkan sonuç ise hepimizi çok mutlu edecek bir şekilde oldu: Güzel hatta çok güzel bir film. Ve 2010 Türkiye'sindeki çakalları, onlarla dans edenleri ve neler olduğunun hiç farkında olmayanlardan kurulu bir öykü düzeni içerisinde, küçük bir fikri dev bir sinema filmine dönüştürmenin haklı sevincini yaşıyorum bugünlerde. Ne diyeyim, vatana millete hayırlısı olsun.