Bartın'daki FETÖ/PDY Davaları

'Silahlı terör örgütü üyesi' oldukları iddiasıyla haklarında ayrı ayrı dava açılan 2'si tutuklu 9 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bartın'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında açılan 3 ayrı davada, 2'si tutuklu 9 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yargılanan emekli öğretmen Hüseyin Ulusoy, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Sanık avukatının da hazır bulunduğu duruşmada Ulusoy, Bank Asya'daki para hareketliğinin talimatla olmadığını, parayı bankaya çocuğunun düğünü için yatırdığını öne sürdü.

Üzerine kayıtlı hattında çıktığı belirtilen örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" iddialarını reddeden Ulusoy, mahkeme başkanının "Mahkemeye gelen raporlarda kullanıcı adın 'hüseyinbrt100' olarak görünüyor. Tesadüf mü?" sorusuna da "Kabul etmiyorum." diye cevap verdi.

Yine bir tanığın sohbet düzenlediği şeklindeki iddiasını da kabul etmeyen Ulusoy, tahliyesini talep etti.

Ulusoy'un tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı, 15 Mayıs'a erteledi.

- "ByLock kullandım ama ben yüklemedim"

Aynı mahkemedeki ikinci duruşmada, tutuklu yargılanan stajyer avukat N.K, cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlandı.

Mahkeme başkanının, "Hakkındaki iddiaları biliyorsun, neler söyleyeceksin?" dediği N.K, tüm bildiklerini ve gördüklerini samimi olarak anlatacağını belirtti.

Ankara'da üniversitede öğrenim gördüğü dönemde 2016'da vefat eden babasının isteği ve zorlamasıyla ekonomik olarak da babasına bağlı olduğu için 2015 Kasım-2016 Ocak arası olmak üzere 3 ay boyunca örgüt evlerinde kaldığını söyledi.

Evde 4 kişi kaldıklarını ve kendilerinden "Emine Nur" adında bir kadının sorumlu olduğunu belirten N.K, "Kendisi 2-3 haftada bir eve gelir, dini içerikli sohbet verir, evle ilgili sorun veya talepleri konuşurduk. Paramız yetmediğinde bize yardım ediyordu. İddianamede 'Rana Korkmaz' kod adı kullandığım belirtiliyor. Kendimi 'Rana' olarak tanıttım ama buradaki amacım kod isim kullanmak değildi ve bunu örgüt talimatıyla da yapmadım. Hem ismimin söylenişinin ve hatırda kalmasının zorluğu hem de örgüt evinde kaldığım için arkadaşlarımın gerçek adımı bilmelerini istemedim." diye konuştu.

Mahkeme başkanının, "ByLock" ile ilgili ne diyeceksin? Eşleşme uyumlu çıktı." sözü üzerine N.K, şunları anlattı:

"Evet, belirtilen hatta ByLock kullandım ama ben yüklemedim. Kimin yüklediğini de bilmiyorum. Evden sorumlu olan Emine Onur, kullanmam için telefon vermiş ve 'Bana istediğin zaman buradan ulaşırsın.' demişti. ByLock yazışmalarımız da tamamen elektrik, su faturaları gibi evle ilgili sorunlardı. Örgütsel hiçbir şey konuşulmadı. Ben ByLock'un örgütün şifreli bir haberleşme programı olduğunu da bilmiyordum. Telefonu da bir ay kullandım. Rahatsız olup evden ayrıldıktan sonra bana ulaşamamaları için kendi numaramı da değiştirdim. Bartın'a geldikten sonra da stajyer avukatlığa başladım, hakkımda soruşturma olmasına rağmen hiçbir yere gitmedim, gitmeyi de düşünmedim. Anlattıklarım dışında başka türlü hiçbir faaliyetim olmadı."

Mahkeme heyeti, yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol hükmüyle sanığın tahliyesine karar vererek, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 22 Mayıs'a erteledi.

Son duruşmada ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla tutuksuz yargılanan O.Y, M.A, B.A, Y.E, Ş.Ö, R.U. ve N.G. de haklarındaki iddiaları reddederek beraatlerini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanıkların FETÖ/PDY kapsamında adı geçen kişilerle irtibatlarının bulunup bulunmadığının tespiti için duruşmayı 5 Temmuz'a erteledi.

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamelerde, 9 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile