Başbağlar Katliamının 23. Yılı

Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993'te teröristlerce katledilen 33 kişi, köyde düzenlenen törenle anıldı.

Ramazan Bayramı'nın ilk gününe denk geldiği için 6 Temmuz tarihine alınan anma programı, köy meydanındaki Kültür Evi önünde gerçekleştirildi.

Erzincan Vali Yardımcısı Ahmet Türköz, törende yaptığı konuşmada, nereden gelirse gelsin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en temel hakkı olan yaşama hakkına saldırı düzenleyenlerin, karşılarında güvenlik güçlerini ve devleti bulacaklarını söyledi.

Bu anlamda, 1993 yılının da cumhuriyet tarihinin en kara yıllarından biri olarak takvimlere geçtiğini belirten Türköz, şunları söyledi:

'Tarih boyunca ecdadımızın kanları ile sulanmış, bizlere vatan olarak emanet edilmiş aziz yurdumuz üzerinde hain planları olan güçlerin, maşa olarak da içimizdeki hainleri kullandıkları bir gerçektir. 1993 yazında üç gün arayla gerçekleştirilen iki katliamda aynı mihrakların parmak izi mevcuttur. Bu mihraklar ki ülkemizin gelişmesini, büyümesini istemeyen ve bizi içimizden bölmek isteyenlerdir. Şunu unutmamak gerekir ki gerek Sivas'ta gerekse Başbağlar'da da yapılan bu katliamlar ülkeyi karıştırmak, kardeşi kardeşe kırdırma provasıydı. Ancak bu aziz millet bu oyuna gelmedi. O gün de bu oyuna gelinmedi, bugünde gelmeyeceğiz. Güzel ülkemizi, basiret sahibi insanımızı asla bölemeyecektir. Başbağlar köyümüzde, yaşanan bu üzücü olay sonunda, feraseti ve metanetiyle kardeş kavgasının çıkmasına izin vermemiştir.'

- 'Acınızı paylaşmaya geldik'

AK Parti Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle de Sivas katliamını gerçekleştiren provokatörlerle Başbağlar katliamını gerçekleştirenlerin aynı olduğunu iddia ederek, gerisinin iyi incelenmesi gerektiğini ifade etti.

PKK, DHKP-C ve bütün terör örgütlerinin hedefinin Sivas, Kahramanmaraş, Başbağlar ve ülkedeki hedefinin Alevi-Sünni çatışması tezgahlamak olduğunu savunan Karakelle, 'Ama bizim 79 milyon insanımız Kürd'ü, Türkü, Laz'ı, Çerkez'i, Alevi'si ve Sünni'siyle biz bu oyuna gelmedik. Biz bu oyunu bozduk. İçimizdeki hainler, taşeronlar bunu başaramadılar. Bugün de başaramayacaklar Allah'ın izniyle. Yeter ki biz birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi muhafaza edelim. Bizim et, tırnak gibi yaşadığımız bu coğrafyada, bizim kardeşliğimizi ve birliğimizi bozmaya hiç kimsenin, hiçbir terör örgütünün gücü yetmeyecektir. Onlar o dış güçler şunu görecekler. Biz cihan hakimiyeti kurmuşuz. Biz Sakarya'da, Dumlupınar'da, Çanakkale'de kucak kucağa bu vatan için öldük.' diye konuştu.

AK Parti Erzincan Milletvekili Serkan Bayram, Başbağlar'ın acı, çile, keder, hüzün, ızdırap, elem demek olduğunu dile getirerek, 'Hepimizde 23 sene önce yaşanan facianın acısı ve sızısı var. 2 Temmuz’da Madımak'ta yaşanan olaylara sebep olanları nasıl bulmuşsak Başbağlarımız da da yapılan katliamda şehit olan 33 insanımızın da katillerini bulmak, bunları da biran önce sonuçlandırmak, 23 sene boyunca elde edilen hukuki sonuçları da biran önce sonuçlandırmak başta siyasiler olmak üzere hepimizin boynumuzun borcudur.' şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, 'Acınızı paylaşmaya geldik' diyerek başladığı konuşmasında, ne yazık ki ülke geleceğinin, acılarla yüzleşilmemiş, hesaplaşılmamış, adalete kavuşmamış katliam ve ölümlerle dolu olduğunu ileri sürdü.

Altıok, şöyle devam etti:

'Ve yeni katliamlar olmasın dediğimiz her geçen gün huzuru ve kardeşliği ve barışı özlediğimiz günlere doğru dönüyoruz. Barış bizden hiç uzakta değil. Eğer biz bu yanyanalığı, bu acıları birlikte paylaşarak iyiliği büyütmeyi çoğaltabilirsek, sesimizi, acımızı, adalet arayışımızı ortaklaştırabilirsek. Ve aydınlık bir gelecek için barışın ve kardeşliğin önemini eğer insanca yüreğimizde hissedebilirsek, ölümleri acıları yarıştırmadan birbirinin önüne çıkarmadan mezhepçi, ırkçı, kimlikçi, yaklaşımlardan uzak, sadece ve sadece kardeşliğin ve adaletin çevresinde ortaklaştırabilirsek her şeyi, işte o zaman kaybettiklerimiz de huzur içinde yatacaklar. Çocuklarımızda huzurlu bir geleceğe varacaklar.'

- 'Sivas'a gösterilen ilgi Başbağlar'a gösterilmedi'

Katliamdan ağır yaralı olarak kurtulan Başbağlar köyü muhtarı Ali Akarpınar ise Başbağlar katliamı sorumlularının adalet önünde hesap vermeleri için tüm hukuki mücadelenin bütün meşru zeminlerde devam ettirildiğini vurguladı.

Ancak olayla ilgili yakalanan sanıklar hakkında Erzincan'da görülen davanın sudan sebeple İzmir DGM'ye alındığını aktaran Akarpınar, şöyle dedi:

'Burada yapılan 24 duruşma sonucunda 1998 yılında dava, sanıklarının beraatı ve takipsizlikle sonuçlandı. Maalesef Sivas'a gösterilen ilgi, basın ve kamuoyu desteği gösterilmedi. Ayrıca Başbağlar'ın Sivas'a kurban edildiği de bir gerçektir. Sivas Madımak Otelde çıkarılan yangın sonucu masum insanların yakılarak katledilmesini de nefretle kınıyoruz.'

Yapılan konuşmalar sırasında bir grup, 'adalet istiyoruz' ve 'katiller bulunsun, hesap sorulsun' şeklinde sloganlar attı.

Törende, teröristler tarafından katledilen Celal Demirci'nin 8 yaşındaki torunu Celal Muhammet Demirci, dedesi için yazdığı mektubu okudu.

Köydeki Şehitlik Anıtı'nın ziyaret edildiği anma programında, Kur'an-ı Kerim okundu, İl Müftüsü Yavuz Karabayır tarafından dua edildi

Geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleşen törene, CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, Erzincan Belediye Başkan Yardımcısı Karabey Atıcı ve diğer ilgililer de katıldı