Başbakan açıkladı: Çözüm süreci nasıl bitti

Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecinin bitişini başlatan süreci ilk kez anlattı.

Lahey'deki temasları sonrası, Türkiye yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecinin bitişinin nasıl başladığını ilk kez açıkladı.

'TERÖRLE MÜCADELE DURMAYACAK DEDİM'
Terörle mücadele başladığında, ‘Bu Saray'ın, AK Parti'nin savaşıdır seçimlerde başarılı olmak için operasyon yaptılar' diyenler 1 Kasım seçimlerinden sonra ‘Devlet AK Parti'yi ele geçirdi, AK Parti istemeden sürüklenerek operasyon yapıyor' diyorlar. ‘Ordu, adeta gizli bir şekilde darbe yaptı, yönetime el koydu' diyorlar… Terörle mücadeleyi hükümetiniz yönetmiyor mu? Şimdi burada bütün bu kararlar tamamıyla siyasi iradenin emriyle alınan kararlardır. Ve evet 1 Kasım'a giderken seçim için kullandığımızı düşündüler onun için ben 2 Kasım'da ‘Terörle mücadele durmayacak' diye açıklama yaptım.

OPERASYON KARARI ZİHNİMDE KOBANİ OLAYLARINDA ALINDI
23 Temmuz'daki operasyonların kararı benim zihnimde Kobani olaylarından sonra alınmıştı. 6-7 Ekim olaylarında gördüğüm tablo, ve o geceler, şehirlerin yakılması, yıkılması bana şunu gösterdi; bunlar iyi niyetli değil. 15-20 Ekim arası bir vakit, İçişleri Bakanlığı'nda jandarmayla, polisle toplandık. Şunu söyledim; ‘Eğer çözüm süreci başarılı olmazsa, gün bugündür dediğimde hepiniz hazır olacaksınız. Eğer bunlar çözüm sürecini bırakıp kamu düzenini yok etmeye yönelirlerse bu sefer fırsat verilmeyecek...'

KÜRT VE ALEVİ VATANDAŞLARI TAHRİT ETTİLER
20 Temmuz'da işte DEAŞ saldırısını bahane edindiler. Kendileri DEAŞ'a karşı savaşan kahramanlar, AK Parti ise DEAŞ'e destek veren taraf gibi gösterip uluslararası alanda ve içerde bir isyan başlatmak... Yani 20 Temmuz'da DEAŞ saldırdı, 21 Temmuz'da Adana'da sakallılara saldırıldı. DHKP-C'yi yanlarına çektiler ve Kürt vatandaşlarını tahrik ettikleri yetmiyormuş gibi bir de Alevi vatandaşları tahrik etmeye çalıştılar. Sanki birbirleri ile oturmuşlar 19 Temmuz gecesi, öyle bir şey başlatalım ki, üçümüz de üç farklı kesimi sokağa dökelim... Böyle bir şey olabilir mi?

HÜKÜMET BOŞLUĞUNDAN FAYDALANMAK İSTEDİLER
Bunlarla irtibatlı birilerinin kullanması olabilir. Şimdi düşünün PKK polise saldırıyor, DEAŞ askere saldırıyor, sivil vatandaşlar birbirine şey yapıyor, Hizbullah'ın da açıklaması var o gün ‘Eğer bir daha sakallı birini öldürürlerse biz de onlardan birini öldüreceğiz' diye. Şimdi böyle bir tablo karşısında ki başta da Meclis çoğunluğuna sahip olmayan bir hükümet var, biz varız. Plan açık, Meclis çoğunluğuna sahip olmayan bir hükümetin olduğu kontekste düğmeye basalım ve Irak'taki Suriye'deki ateşi yayalım...

GÜVENLİK BİRİMLERİNİ ACİL TOPLADIK
Hazırlıklar sizin talimatınız üzerine yapıldı, öyle mi?

Tabii. Dedim ki, acil bütün güvenlik birimlerini topladık. Şu anda size verdiğim talimatın gereğini yapma günü geldi... Suriye istikrarsızlaşmış... Orada o gece eş zamanlı olarak hatta bazı arkadaşlar ‘Önce DEAŞ'ı vuralım sonra PKK'yı vuralım hani güç alırız falan...' ‘Hayır' dedim ‘Eş zamanlı olacak kimse meşruiyet tartışması açmayacak yani niye ona vuruldu da buna vurulmadı ve o gece elinizdeki bütün listedeki DHKP-C, DEAŞ militanlarını enterne edeceksiniz...'

GECE 03.00'TE OPERASYON TALİMATI VERDİM
‘Gece 03.00'te başlayacak operasyon' dedik. Aldığımız kararları da Cumhurbaşkanımıza da özel telefonla arz ettim o da ‘Tamam' dedi ve o gece başladı.,

ADIM ADIM 23 TEMMUZ
20 TEMMUZ: Şanlıurfa Suruç'ta DEAŞ'in bombalı saldırısında 34 kişi öldü.

21 TEMMUZ: Suruç'ta hayatını kaybeden İsmet Şeker'in cenazesinde otomatik silahlı kişiler görüldü.

22 TEMMUZ: PKK, Ceylanpınar'da polis memurları Feyyaz Yumuşak (24) ile Okan Uçar (25) şehit edildi.

23 TEMMUZ: Güvenlik zirvesi toplandı. PKK, DEAŞ ve DHKP-C'ye yönelik yurt genelinde operasyonlar başlatıldı.