AB-Türkiye Zirvesi Brüksel’de başlarken Başbakan Ahmet Davutoğlu zirvenin açılışında liderlere hitaben bir konuşma yaptı. Türkiye-AB ilişkileri açısından bugün tarihi bir gün olduğunu yineleyen Davutoğlu, “Bugünkü metnimizde bir cümleyi çok beğeniyorum. ‘Katılım sürecimizi yeniden canlandırma. Yeni bir enerji kazandırma’ Bugün konuşacaklarımız arasında küreselleşmeye cevap bulma vardır. Küresel ekonominin zorluklarına, krizlerine, jeopolitik depremlere cevap bulmak durumundayız. Ortak evimiz, kıtamız, tarihi açıdan ve tarihi konular bağlamında jeopolitik bir perspektif geliştirmek zorundayız. Bu konudaki görüşlerimizi paylaşmak için şimdi doğru zamandır. Ortak bir duruş ve dayanışma göstermek, karşımızdaki zorluklarla başa çıkmak, son bir ayda Ankara’da ve Paris’te yaşananların karşısında durmak zorundayız. Bunlar bize önümüzdeki zorlukların ortak zorluklar olduğunu gösteriyor. Eğer aramızda bir dayanışma olmazsa herhangi bir krize karşı bir çözüm bulunamaz” dedi.
Bugünkü toplantıyı sadece kendi uluslarının veya Avrupa halklarının değil aynı zamanda Avrupa’nın komşularının da takip ettiğini söyleyen Davutoğlu, “Çünkü Avrupa’nın komşuları da radikalleşme, bölünme ve parçalanmadan etkileniyorlar. Onlar da kendileri için daha iyi bir gelecek ümit ediyorlar. Bu toplantı hepimiz için bir ümit taşıyor. 2004 yılında burada bu binada Türkiye’nin katılım sürecini kutladığımız zaman bu kutlama Suriye’de de yapılmıştı, İsrail de, Filistin de bizimle aynı zamanda kutlamıştı. Onlar da Türkiye’nin AB’ye üye olacağını duyduklarında mutlu olmuşlardı. Çünkü AB’ye komşu olacaklardı ve onlar için de bir artı bir değerdi bu. Bugün ortak kıtamızda ve çevremizdeki halklar için iyi haberler duymaya ihtiyacımız var, ümitli haberlere ihtiyacımız var. Bugün sadece göç konusunu ele almayacağız. Bu hepimiz açısından elbette ki stratejik ve insani açıdan önemli ancak bu büyük ideali, emeli nasıl yeniden canlandıracağız? Bu ekonomik krizlerle, jeopolitik sorunlarla nasıl başa çıkacağız? Buna bakıyoruz bugün, bu açıdan size müteşekkirim” dedi.
Toplantıya katılan liderlere ve toplantının düzenlenmesinde emeği geçen bütün ekiplere teşekkür eden Davutoğlu, “Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Hollande’ye bu zor günlerde ve yarın Paris’teki İklim Değişikliği Zirvesi öncesinde bu toplantıya katıldığı için teşekkür ederim. Bu da size, sizin hepinizin bir aile olarak Türkiye’yi de ailenin bir mensubu olarak gördüğünüzü ve Türkiye’nin geleceğine dikkatle baktığınızı gösteriyor. Ben de bütün meslektaşlarıma hoş geldin demek istiyorum. Ben de 1 yıldan daha uzun süredir başbakanım ama son seçimden bu yana ilk defa buraya başbakan olarak geliyorum. Parlamentoda yüzde 97,5’luk bir temsil düzeyimiz var. Karşınızda yüzde 49,9 oy almış bir partinin başbakanı olarak burada bulunuyorum. Çevremizdeki bütün olaylara rağmen Türkiye’de çok dinamik bir demokrasi var. Temsil gücü çok yüksek bir parlamento var. Önümüzdeki 4 yıl boyunca ülkeyi yönetecek olan çok etkin bir hükümet var. Dün hükümet programımızı meclise sundum. Bugün Brüksel’deyim, yarın meclisten güvenoyu alacağız, bu konuda hiç kuşkum yok. Ne olacağı belli olmaz ama. Bizim kuralımıza göre güvenoyu almadan önce 24 saat beklemeniz gerekiyor. Ama ben Türkiye ile AB arasındaki ortak güveni güçlendirmek için buradayım. Yarın mecliste güvenoyu için yapacağım teşekkür konuşmamda da sizin de selamlarınızı ve siyasi iradenizi söyleyeceğim. Türkiye’nin katılım sürecinize inandığınızı söyleyeceğim. Gelecek hafta 3 aylık, 6 aylık ve 1 yıllık programlarımızı ve çeşitli reform paketlerini açıklayacağım. Daha fazla demokrasi için yeni ekonomik paketlerimizi açıklayacağım. Adli sistemin daha etkin ve sağlıklı işleyebilmesi için yeni bir adalet reformundan bahsedeceğim. Aynı zamanda büyük altyapı çalışmalarımız konusundaki çalışma takvimimizi açıklayacağım. En büyük havalimanı projesi ki başlatıldı halihazırda başlatılmış olan İstanbul’un üçüncü havalimanı projesi dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak. Yılda 150 milyon yolcu taşıma kapasiteli olan havalimanı projesi tek başına bir Türk ekonomisinin ne kadar canlı ve geleceğe dönük olmasını göstermeye yeter. Dolayısıyla bu metin konusunda anlaşmaya vardıktan sonra katılım sürecimizin canlanacağına çok inanıyorum. Çok üst düzeyde ekonomik, enerji ve siyasi diyalog olacağına inanıyorum. Bu toplantıyı yılda iki defa yapmak AB-Türkiye ilişkilerinde yepyeni bir sayfa açılacağı anlamına geliyor. Bütün liderler için bu bir şanstır. Türkiye’nin Suriye sınırında olan gelişmeler açısından doğru zamanda gerçekleşen bir toplantıdır. Bu da göç konularını ve başka güvenlik konularını etkileyecek hepimizi ilgilendiren bir konudur. Bütün bu perspektiflerden hareketle hepimizin burada toplanması çok büyük bir fırsattır” dedi.
“ANKARA’DAN AÇIK VE NET BİR MESAJ VERMEK İSTİYORUM”
Başbakan Davutoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ankara’dan açık ve net bir mesaj vermek istiyorum. Biz bir Avrupa halkıyız. Kıtanın kaderi hepimizin ortak konusudur ve Türkiye bu konuda elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır. Göçmen krizine cevap vermenin ötesinde bütün krizlere karşı durmaya hazırdır. Kıtamızın geleceğini şekillendiren bütün konularla alakalı olarak bizler Avrupa ailesinin bir üyesi olmak istiyoruz. Bir aile mensubu olarak da sizleri temin ederim ki Türkiye daima olumlu katkıda bulunacaktır. Aileye olumlu katkıda bulunan bir aile mensubu olacaktır. Avrupa’nın başarısına katkıda bulunacaktır. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bu zaten Avrupa’nın en önemli projesidir.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu Açıklaması
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB-Türkiye Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Ankara’dan açık bir mesaj vermek istiyorum. Biz bir Avrupa halkıyız. Kıtanın kaderi hepimizin ortak konusudur ve Türkiye bu konuda elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır” dedi.