Başbakan Başdanışmanı Şen Açıklaması

' Ben karargahı korumamız, tutmamız gerektiğini düşündüm ve karargah AK Parti İl Teşkilatı binasıydı. Çünkü ora düşerse koruyacağımız her yer elden gider diye düşündüm, oraya yöneldim'

Başbakan Başdanışmanı ve Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Platformu Derneği Genel Başkanı Mustafa Şen, 'Ben karargahı korumamız, tutmamız gerektiğini düşündüm ve karargah AK Parti İl Teşkilatı binasıydı. Çünkü ora düşerse koruyacağımız her yer elden gider diye düşündüm, oraya yöneldim.' dedi.

Şen, derneğin il temsilciliği tarafından düzenlenen etkinliğe katılmak üzere geldiği Tokat'ta, Tokat Gazeteciler Cemiyet Başkanı Cemal İncesoyluer'i ziyaret ederek bir süre görüştü.

Kent hakkında bilgiler alan Şen, Tokat'ta bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

15 Temmuz'da darbe girişimini saat 22.00 gibi öğrendiğini ifade eden Şen, 'Durumu, Türkiye'ye twitter üzerinden bildirmeye başladım. Derneğimizdeki bütün arkadaşları vatanın her yerine yaymaya çalıştım. Bu tespihim, gazi bir tespih. Yanıma tespihime alarak çıktım. Önüne çıktığımız Pensilvanya askerlerinde ise tespihe karşı silahlar ve el bombaları vardı. Ben karargahı korumamız, tutmamız gerektiğini düşündüm ve karargah AK Parti İl Teşkilatı binasıydı. Çünkü ora düşerse koruyacağımız her yer elden gider diye düşündüm, oraya yöneldim.' diye konuştu.

Evden 16 yaşındaki kızı ile vedalaşarak ayrıldığını anlatan Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Korkunç bir geceydi tabii ki ama biz kararlıydık. Bu vatan sokakta bulunmadı dolayısıyla bu sokak serserilerine, bu Pensilvanya askerlerine bırakılamaz, sonu ne olursa olsun gidecektik. O arada Bakanımız Berat Bey ile mesajlaşıyoruz. Cumhurbaşkanımızla irtibat halindeyiz. Cumhurbaşkanımız açıklama yaptığı sırada biz sokaktaydık, görmedik. 68 tane Pensilvanya askerini partide derdest ettik. Kameralı bir otobüse doldurup götürdük, şimdi onlar hapiste. Burada olay şu, elinde tespih, silahın bu. Abdest alarak çık evinden, işte bu kadar, başka silah yok, üzerinize uçaklarla tanklarla saldıran hain bir ordu karşında. Milletimizin, ordumuzun silahını çalmış hain bir çete bunlar. İnsanın kanına bunlar dokunuyor. İlk gördüğümde bağırdım bunlara, askerin biri korktu, 'terör saldırısı var dediler, geldik' diyor. O çocuğun ağlamasından, onun masum olduğunu anlıyoruz ama subay, hayır devam diyor. O gece sonunda İstanbul, Ankara, ülkemiz güzel bir güne uyandı ama arkadaşlarımızın bir kısmı şehit, bir kısmı gazi oldu. Vurulan bir vatandaş partiyi arıyor, 'vuruldum aileme haber vermeyin, beni alın buradan' diyor. Bu maneviyat başka bir şey. Şehidimizin biri 90'lı yıllarda şiir yazmış ve aynı şekilde vurulmuş.'

Cumhurbaşkanlığı külliyesini savunan vatandaşların darbeciler tarafından vahşice katledildiğini hatırlatan Şen, 'İstanbul’da bir kadın, bedeni tankların altında parçalanmış, toplanarak defnediliyor. Bunu reva görüyorsunuz. Bu kabul edilebilir, affedilebilir bir şey değil. Milli irade denilen şey bu. Bu orduya ben Türk silahsız kuvvetleri diyorum. Türk silahsız kuvvetleri, devleti ve Türk Silahlı Kuvvetlerini kurtardı. Şerefimizi, namusumuzu, haysiyetimizi, istiklalimizi ve istikbalimizi kurtardı. Böyle bir milletin ayaklarının altı öpülür. Bu Pensilvanya askerleri asla affedilmemeli.' diye konuştu.

Şen'in ziyaretine Cihannüma Derneği Tokat İl Temsilcisi Abdullah Gürbüz, Belediye Başkan Yardımcısı Selahattin Kelemci ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi Genel Sekreteri Ekrem Anaç da hazır bulundu.

Bu arada Şen, 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı'nda '15 Temmuz ve Milli İrade' konulu konferans verdi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile