Ömür Avcı Kamera: Muhammet Kaçar/RİZE DHA
Erdoğan, 'Doğrusu Sayın Cumhurbaşkanı bu ülkenin birliği, beraberliği, bütünlüğü için elinden ne geliyorsa bunu yapıyor. MHP liderinin bu tür yaklaşımını ben şık bulmuyorum. Onların da birliğe, beraberliğe katkısı olacaksa bunu dillendirmeleri lazım. Bizim milli birlik, beraberlik, kardeşlik projemizde de bunlar aynı şeyi söylediler. Hiçbir zaman zaten bu tür kardeşlik, birliktelik, beraberlik gibi bunlara yaklaşım gösteren ifadeleri sağ olsun kendilerinden hiç duymuyorum. MGK toplantısı sonundaki bildiri ise tamamen bu sosyal barışı içerin bir bildiridir. Niye delinsin ki? Gereği yerine getirilmiştir' dedi.
Cuma namazını Güneysu ilçe merkezindeki camide kılan Başbakan Erdoğan'ın, namaz sonrası cami avlusunda vatandaşlara hitap etmesi için ses düzeneği hazırlandı. Camiden çıkan Erdoğan, cami avlusu yerine Belediye binasının balkonundan hemşehrilerine seslenmeyi tercih etti. Başbakan, yoğun yağmura rağmen kendisini beklediklerinden dolayı vatandaşlara teşekkür ederek, 'Yaklaşık 40 - 50 gündür Güneysu'ya yağmur yağmamış. İnşallah bundan sonra rahmeti bol olur. İnşallah rahmet dolu günlere gireriz. İnşallah taşkınlardan uzak ama rahmeti bol bir mevsime girmiş oluruz' diye konuştu.
Belediye Başkanı AKP'li Ahmet Minder'i makamında ziyaret eden Erdoğan daha sonra kendisini yağmur altında yaklaşık 1 saat boyunca bekleyen basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 2010'u başarılı bir yıl olarak geride bıraktıklarını ifade eden Erdoğan, 'Bunu sadece ülkem için söylemiyorum. Tüm dünyada Türkiye başarılı bir yılı geride bıraktı. Ekonomi olarak büyümede dünyada üçüncü, Avrupa'da birinci ülke olarak geride bıraktık 2011'e. Bu tür bir heyecanla yeni yıla giriyoruz. Ve inanıyorum ki 2011 Türkiye için çok daha farklı bir yıl olacak' dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: '2011'in tek özelliği Haziran'da yapılacak olan seçimler. Seçimlerle birlikte yeni bir Anayasa'nın gündeme oturacağı, özgürlüklerin daha ileri bir seviyeye ulaşacağı bir yıl olacaktır. Bizler yeni bir 4 yılın hesabını yapmıyoruz. Çalışmalarımızı 2023'e odaklamış vaziyetteyiz. 12 yıllık bir perspektifin hazırlığını, çalışmalarını yapıyoruz. Hedefimiz cumhuriyetin yüzüncü yılında Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokabilmek. 8 yıl önce Türkiye dünya ekonomileri arasında 26 'ıncı sıradayken şu anda 17'inci sırada olan bir ülke. İnşallah 2023'de kişi başına milli gelirin 25 bin dolara ulaştığı bir ülke olacağız. Hedeflerimizi buna göre geliştiriyoruz. Eğitimde, sağlıkta, adalette, ulaşımda, enerjide, tarımda, dış politikada çok daha güçlü Türkiye'nin hesabı içindeyiz'.
Başbakan Erdoğan vatandaşların ülkenin önemli sıkıntılarından biri olan terör konusunda da müsterih olmasını isteyerek, 'Bir ve beraber olduğumuz takdirde, dayanışma içinde olmamız halinde hiç endişe etmesinler, bunların hepsinin üstesinden geliriz. Bizler, bizim aramızdaki birlikteliğimiz bozmaya yönelik nifak tohumlarına kapalı bir vücudu oluşturuyoruz. Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet anlayışıyla sosyal barışımızı sağlayan resmi dilimiz Türkçe'dir. Ama şunu da söylemeliyim ki, herkes ana dilini konuşmakta, ana diliyle birbirine hatip etmekte şüphesiz ki özgürdür. Bunu rahatlıkla kullanabilir. Buna kimsenin müdahil olmaya hakkı yoktur. Ama sosyal barışımız ve dayanışmamız için de resmi dilimizi kimsenin gölgelemeye onun üzerinde spekülasyona girmeye hakkı yoktur. Huzurumuzu kaçırmaya hakkı yoktur' dedi.
'Yeni yıla kendi örfümüz çerçevesinde gireceğiz' Başbakan Erdoğan, baba ocağında bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu da ifade ederek, 'Torunlarımın hepsi yanımda değil. Sevgili anneciğimle, kardeşlerimle beraberim. Birlikte Pazar aksamına kadar beraberiz. Pazar akşamı ben Ankara, onlar da İstanbul'a dönecekler. Tüm milletim için 2011 yılının hayırlara vesile olmasını, aramızda birliğe beraberliğe vesile olmasını temenni ediyorum. Sevgiyle saygıyla tüm halkımı selamlarken tüm insanlığın barışına da vesile olmasını diliyorum' diye konuştu. Erdoğan yılbaşı gecesiyle ilgili özel bir programı olup olmadığıyla ilgili bir soruya ise, 'Burada gayet mütevazi, kendi değerlerimizin çerçevesi içinde, kendi örfümüze göre ailemle birlikte olacağım' yanıtını verdi.
MHP'ye sert eleştiri, Gül'e övgü Erdoğan bir basın mensubunun, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyaretini eleştirmesiyle ilgili sorusuna ise, 'Doğrusu Sayın Cumhurbaşkanı bu ülkenin birliği, beraberliği, bütünlüğü için elinden ne geliyorsa bunu yapıyor. MHP liderinin bu tür yaklaşımını ben şık bulmuyorum. Onların da birliğe, beraberliğe katkısı olacaksa bunu dillendirmeleri lazım. Bizim milli birlik, beraberlik, kardeşlik projemizde de bunlar aynı şeyi söylediler. Hiçbir zaman zaten bu tür kardeşlik, birliktelik, beraberlik gibi bunlara yaklaşım gösteren ifadeleri sağ olsun kendilerinden hiç duymuyorum. Burada da sayın Cumhurbaşkanımız bu niyetle, bu arzuyla böyle bir seyahat gerçekleştirdiler. Onların Güneydoğu'ya, Diyarbakır'a gittikleri yok. Oraların havası nasıldır, toprağı nasıldır, bundan bile bihaberler. Ama biz 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarında dolaşacağız. Hele hele sayın Cumhurbaşkanımız gönlünde, ruh dünyasında bir siyasi yaklaşımı olabilir ama, görevi itibarıyla 73 milyonu kucaklamakla görevlidir. Bunun gereğini de yerine getirmek zorundadır. MGK toplantısı sonundaki bildiri ise tamamen bu sosyal barışı içerin bir bildiridir. Niye delinsin ki? Gereği yerine getirilmiştir' diye konuştu.
Erdoğan konuşmasının ardından Güneysu ilçe Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret etti.
Kaynak: Milliyet
Başbakan'dan Gül'e övgü Bahçeli'ye sert eleştiri
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyaretinde iki dilli pankartla karşılanmasını ve böylece son MGK bildirisinin delindiğini öne süren MHP lideri Devlet Bahçeli'ye sert eleştiriler yöneltti.