Davutoğlu, Bulgaristan'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulunarak, Bulgaristan ile ikili ilişkiler, Avrupa Birliği ve NATO konusunda da kapsamlı istişareler gerçekleştireceklerini belirtti.
Bulgaristan'ın çok önemli dost bir ülke olduğunu bildiren Davutoğlu, "Aramızda tarihi bağlar son derece kuvvetli, kültürel bağlar da bugün de son derece tahkim edilmiş bir şekilde devam ediyor" diye konuştu.
1 Kasım seçimlerinin ardından tekrar Başbakan olarak görev almasından sonra, komşu ülkelere, özellikle de Bulgaristan'a ziyarete öncelik vereceğini Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'a, Brüksel'de yaptıkları görüşmede de ifade ettiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Daha önce de 14 Ekim'de Göç Zirvesi'nde İstanbul'de görüşmüştük. Türkiye ile Bulgaristan arasında birçok ortak gündem maddesi var. Birçok konuda da ortak perspektif söz konusu. Bugün yapacağımız görüşmelerde 5 milyar dolar civarındaki ikili ticaret ilişkimizi arttırma yanında, ilişkilerimizin değişik alanlara sirayeti bağlamında başlatmış olduğumuz Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin toplantısını, önümüzdeki bahar aylarında yine Sofya'da, son toplantı Türkiye'de gerçekleşmişti, Sofya'da yapılması için de alt yapı çalışmalarını yapmış olacağız."
Hükümetler arasında konferans şeklinde gerçekleşecek olan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısına çok sayıda bakanla katılacağını belirten Davutoğlu, Bulgaristan ile siyasi, ekonomik, ticari, kültürel, ulaştırma, enerji bağlamında işbirliğinin geleceğe dönük olarak geniş bir perspektifle geliştirilmesi çabası içinde olacaklarını bildirdi.
Davutoğlu, Bulgaristan ziyaretinde ayrıca sınır güvenliği, yasa dış göç bağlamında iki ülkenin birlikte hangi adımları atabilecekleri konusunun görüşüleceğine dikkati çekerek, son AB zirvesinde Borisov ile bir araya geldiklerini ve orada alınan kararların uygulanması konusunda Bulgaristan'ın açık ve net destek verdiğini söyledi.
Balkanlardaki gelişmeleri de ele alacaklarını belirten Davutoğlu, "Diğer bölgelerde söz konusu olan etnik çatışmaların, Balkanlarda 90'lı yıllardakine benzer şekilde yaşanmaması için Balkanlarda kalıcı, barış ve istikrar bağlamında, görüşmeler yapmış olacağız" diye konuştu.
Bulgaristan ile Türkiye arasında bir dostluk köprüsü olan soydaşlarla görüşmeler yapacağını vurgulayan Davutoğlu, oradaki sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geleceğini aktardı.
Bulgaristan Baş Müftüsünü de ziyaret edeceğini dile getiren Davutoğlu, genellikle Bulgaristan ziyaretlerini birkaç güne yaydığını ve oradaki soydaşlarla bir araya geldiğini, ancak Türkiye'deki yoğun gündem nedeniyle akşam geç saatlerde de olsa yurda döneceğini bildirdi.
- Irak ile ilişkiler
Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Başbakan Davutoğlu, bir gazetecinin "Bir hafta içinde ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile iki kez telefon görüşmeniz oldu. Görüşmenin içeriğine dair detay verebilir misiniz?" sorusu üzerine, Biden'ın eskiden bu yana, Başkan Yardımcısı olmadan da Irak ile yakın ilgisi olan, Irak ile ilgili gelişmeleri yakından takip eden bir isim olduğunu belirtti.
Biden ile yaptığı görüşmelerde temelde Irak'taki son durumu ele aldıklarına değinen Davutoğlu, Türkiye'nin Irak politikasının son derece açık ve ilkeli olduğunu, Irak'ın toprak bütünlüğünü herkesten daha fazla savunduklarını söyledi.
Davutoğlu, şunları ifade etti:
"Irak'ın toprak bütünlüğüne, Irak'taki bazı siyasi partilerden daha fazla belki Türkiye savunuyor. Özellikle de son 13 yıldır Irak savaşı sonrasında bunu savuna geldik.
Kimse Türkiye'nin iyi niyetinden şüphe edemez. Aynı şekilde Türkiye'nin terörle mücadelesi tartışma götürmez ilkesel bir durumdur. Sadece DEAŞ'a karşı şimdi yürüttüğümüz mücadele değil, daha önce El Kaide'ye karşı ve PKK'ya karşı yürütülen mücadele hiçbir zaman terörün hangi etnisiteye ve dine ait olduğuna bakmaksızın bu mücadeleyi yürüttük. Dolayısıyla Başika'da bulunan askeri mevcudiyetimiz, Irak'ın toprak bütünlüğüne tehdit teşkil etmediği gibi terörle mücadelede de en güçlü varlıklardan birini temsil eder. Bu konuları Sayın Irak Başbakanı İbadi'ye gönderdiğimiz mektup ve özel temsilciler üzerinden anlattık. Maalesef hala bu konuda şüphe izhar edenler, doğrudan Irak ile Türkiye arasındaki ilişkileri bozma yönünde yorumlar, katkılar yapan dış unsurlar da devrede."
Davutoğlu, Türkiye olarak ilişkilerin bozulmaması, iyi yönde seyretmesi için hem söyleme dikkat ettiklerini hem de uygulamada da son derece saygılı bir yöntem kullandıklarını vurguladı.
- "Türkiye, tedbir almak zorunda kalırsa alır"
Bu bağlamda Irak ile yürütülen konularda kanalların açık olacağına dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İbadi ile gerekirse ilk fırsatta buluşmayı ümit ediyorum. Askerlerin 'yeninden tanzimi' kavramını geçen hafta yapılan Başbakanlık açıklamasında altını çizerek vurgulamıştık. Eğer alanda dinamik bir durum varsa ve her an alandaki tehdit tanımlaması değişiyorsa orada alınacak tedbirlerin de dinamik olması lazım. Eğiticilere dönük Başika'da, oradaki unsurları eğiten askerlerimize dönük olarak gelen yoğun istihbari bilgilere dayalı tehdit ve riskler dolayısıyla bir güç kaydırması gerçekleştirdik. Bu sebeple de oradaki durumu kontrol altına almak durumu oldu. Şimdi dün söz konusu olan, yine askeri gereklilik içinde bir yeniden tanzim faaliyetidir. Türkiye teröre karşı verdiği mücadele de kararlı bir şekilde devam edecek ama askeri gereklilik söz konusu olduğunda da gerekli düzenlemeleri yapacak. Sayın Biden da büyükelçilikleri ve oradaki temsil üzerinden olayları takip ediyorlar. Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda, bugün bu gelişmeleri tahrik eden bazı aktörlerin aksine en samimi ülkenin Türkiye olduğunu vurguladık.
Keşke bir gün Bağdat yönetimi Musul'da, hatta Türkiye Irak sınırında tam olarak hakimiyetini kurar, buradaki PKK ve DEAŞ unsurlarını temizler o zaman da Türkiye'nin herhangi bir askerini risk alarak Irak'a veya başka bir ülkeye göndermesine ihtiyaç kalmaz. O gün gelen kadar Türkiye kendi ulusal güvenliği bağlamında tedbirler almak zorunda kalırsa alır. Bundan da kimsenin gocunmaması, olumsuz bir anlam çıkarmaması lazım. Bu çerçevede ABD, Irak ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile yakın bir koordinasyonumuz var. Bu koordinasyon çerçevesinde toplantılar olabilir, benzer çalışmalar yapılabilir. Şu an için Türkiye'nin pozisyonu çok açık ve net bir şekilde taraflara izah edilmiş durumdadır."
(Bitti)
Başbakan Davutoğlu Açıklaması (2)
ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz Irak'ın toprak bütünlüğünü herkesten daha fazla savunuyoruz. Kimse Türkiye'nin iyi niyetinden şüphe edemez. Aynı şekilde Türkiye'nin terörle mücadelesi de tartışma götürmez bir ilkesel tutumdur. Sadece DEAŞ'e karşı şimdi yürüttüğümüz mücadele değil, daha önce El Kaide'ye karşı, PKK'ya karşı yürütülen mücadelede de biz hiçbir zaman terörün kimliğine ve hangi etnisiteye, dine ait olduğuna bakmaksızın bu mücadeleyi yürüttük. Dolayısıyla Başika'da bulunan askeri mevcudiyetimiz Irak'ın toprak bütünlüğüne bir tehdit teşkil etmediği gibi terörle mücadele konusunda da en güçlü varlıklardan birini temsil eder" dedi.