Başbakan Davutoğlu: 'Emniyet görevlilerimizi tebrik ediyorum

Başbakan Davutoğlu: 'Emniyet görevlilerimizi tebrik ediyorum

Başbakan Ahmet Davutoğlu Özdemir Sabancı suikastinin zanlısı DHKP-C'li İsmail Akkol ile kadın terörist Fadik Adıyaman'ın yakalanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu Özdemir Sabancı suikastinin zanlısı DHKP-C'li İsmail Akkol ile kadın terörist Fadik Adıyaman'ın yakalanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sabancı suikastı zanlılarının Türkiye'de ortaya çıktığını söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu 'Emniyet görevlilerimizi tebrik ediyorum. Söke'de silahlarıyla yakalandılar. 3'ü birden son kalemize saldırıyor. Bu mesele bir beka meselesiyse bu gök kubbe altında olan Türkiye mücadelesini sürdürecektir. Bunların hepsi piyon. Onun için biz 23 Temmuz'da bu oyunu gördüğümüz için huzur ve terör operasyonunu başlattık. PKK'nın Haseke'de DEAŞ'le neyin pazarlığını yaptığını biliyoruz. Kandil'de DHKPC'nin neyin görüşmesini yaptığını biliyoruz. Onlar şeytanca faaliyetlerine devam ederken biz şeytan taşlamaya devam edeceğiz' dedi.

Bu sabah 2 kahraman kadından, 2 kahraman Anadolu hanımından selam getirdim. Meryem Tan ve İpek Çiftçi. Bu iki hanım Çınar'da alt üst komşu olarak oturuyordu. Bir akşam hepimiz evlerimizde istirahata çekildiğimizde bu güzel ailenin fertlerini hedef aldılar.

Mevlide adındaki kızlarını kaybetti İpek Çiftçi... Meryem Hanım ise görece daha şanslıydı. 7 yaşındaki çocukları yaralandı. Suudi Arabistan ziyareti öncesi kendilerini ziyaret etmiştim. Sait ve annesini buluşturdum. Onlarla hastanede biraradaydık. O manzarayı hepinizin görmenizi isterdim. Bir Kürt annesiydi. Sait'in yüzünde bir tebessüm vardı. Anne, Sait'i öpebilir miyim dediğinde o ana bizzat şahit oldum.

İSİM VERMEDEN MAHSUN KIRMIZIGÜL'E CEVAP


İpek hanım tek çocuğunu kaybetmişti. Bu iki kahraman anneyi selamlıyorum. Türk Kürt , Alevi ve Sunni diyenler bu acıyı yaşamasın. Bize zalim diyenler Sait'in acısını görmedeni İpek Hanım'ın kaybettiği kızının acısını hissetmeden bizi eleştirenlere sesleniyorum. Zulüm görmek istiyorsanız gidin bu kadınları dinleyin. Eğer utanmanız varsa gidin bu kadınlara deyin ki sizi katledenler zalim değil ama gece gündüz sizi koruyanlar zalim deyin ondan sonra konuşalım. Sicilimizi beraber gözyaşı döktüğümüz babalar anneler bilir.

TÜRKİYE SON KALEDİR


Türkiye bugün son kaledir. Bütün mazlumların sığınabileceği son kaledir. Birileri bu son kaleyi tahrip etmek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti nasılsa mazlumların duasıyla kuruldu bugün de Türkiye bu mazlum milletlerin duasıyla ayaktadır. Bizler bu son kaleyi savunmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. AK Parti teşkilatları bütün mazlum dünyanın sığınağıdır.

Ak Parti yola düşmeseydi bu başarıyı yakalayamazdık. Sizlerin şahsında bütün AK Parti kadrolarını alınlarından öpüyorum. Bu hareketin mimarları sizlersiniz. Sizin alın teriniz AK Parti olmuştur. Bu parti hepimizindir hepinizindir. Bugüne kadar bu harekete kim destek vermişse Allah ondan razı olsun. AK Parti'den önce sorumsuz siyasilerin bedelini millet öderdi. Biz yükleri aldık. AK Parti ile siyaset yeniden itibar kazandı. Siyasete güvenini yitiren vatandaşımız AK Parti aracılığıyla barıştı.

Kurucu genel başkanımız 2002 yılında artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak demişti. Bundan sonra da vesayet odaklarına hiç bir şekilde izin vermeyeceğiz.

AK PARTİ 7 HAZİRAN'DA ÖZGÜVEN TERSTİNDEN GEÇTİ


Seçimleri kazanmak bizi rehavete sürüklemedi. 7 Haziran seçimleri sonrası da şunu söylemiştim: Her hareket imtihandan geçer. İnsanoğlu gibi hareketler de imtihanlarda geçer. 7 Haziran'da biz özgüven imtihanı yaşadık. AK Parti bitti dediler. Birileri AK PArti ile asla bir araya gelmeyiz dedik. Biz ise kendimizden emin bir şekilde derslerimizi çıkardık.

1 Kasım seçimleri sonrası imtihanımız tevazu imtihanıdır. Hiç bir arkadaşımın nasıl olsa 4 yıl seçim yok deyip rehavet gösterme hakkı yok. 1 Kasım'dan bu yana tatil diye bir kavram tanımadık tanımyacağız. Daha fazla çalışacağız. 1 Kasım seçimleri bizi rehavete değil daha çok çalışmaya götürecek.

MART AYINDA VAATLERİMİZİN TAMAMINI YERİNE GETİRECEĞİZ


Diğer partiler seçimler sonrası mahkemeye düştüler. Biz ise kenetlenerek milletin huzurundayız. Milletimize verdiğimiz her sözü yerine getireceğimizi söylemiştik. Hükümetimizin kurulması üzerinden 2 ay geçti. Biz hızlı adımlarla ilerliyoruz. Eskiden vaatler yerine getirilmezdi. Seçimden önceki müjde ve vaatlerimizi yerine getirmek için büyük gayret gösterdik. İnşallah Mart ayı dolduğunda vaatlerimizin tamamını yerine getireceğiz.

Sizler sokağa çıktığınızda söz verdiniz ama yapmadınız sözüyle muhatap olmanızı istemiyorum. Hiç bir AK Parti teşkilat mensubunun yüzünün yere eğilmesini istemiyorum.

VAATLER


Muhtar maaşlarını 950 TL'den 1300 TL'ye yükselttik. Polislerin ek göstergelerini arttırdık. ARtık liseden mezun olan gençlerimizin genel sağlık giderlerini biz karşılayacağız. Öğrencilerimizin pasaport harçlarını kaldırdık. Bursları artmış oldu. Gözümüzün nuru kadınlarımıza bu hafta içinde getirdiğimiz müjdeleri verelim. Doğuma ilişkin izin haklarını güçlendiriyoruz. Ücretsiz izin süresi memuriyet kıdeminde geçerli olacak. Doğum yapan bütün kadınlar aynı zamanda vatani bir görev yapıyorlar. AK Parti söz verdi mi yapar. Onlar konuşur AK Parti yapar.

YENİ ANAYASA


Yeni Anayasanın ertelenemez bir ihtiyaç olduğu konusunda herkes hemfikir. Bu anayasa ile yolumuza devam edemeyiz. Ben ilk oyumu 1982 yılında yeni anayasa konusunda kullandık. Öyle bir gündü ki zarf alabildiğine şeffaf. Hayır oyu koyu kahverengi, evet oyu ise beyaz. Hayır oyunu herkes görüyordu. Kimse benden hayır oyu verdiğim 82 anayasasını savunmayı beklemesin. O gün gururla göstere göstere verdiğim oyun gereğini yapacağız ve inşallah bu milletin yazdığı anayasayı yine milletin huzuruna götüreceğiz.

Anayasa bir anlamda bütün toplumun yasal sistemi olan bir metindir. Bütün partilere bütün STK'lara bu yeni anayasa yapım sürecine destek vermelerini bekliyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu daha önce darbe hukukunu yok edelim dedi. Önce darbe hukukunun kaynağı darbe anayasasıdır. Ruhuyla özüyle insan odaklı bir anayasa olmalı. Vatandaşlarını bir bütün olarak göremeyen anayasa Türkiye'nin anayasası olamaz. Bizim yeni bir zihniyeti devreye sokmamız lazım.

BU TÜRKİYE'NİN MESELESİDİR


3 arkadaşımızı belirledik. Uzlaşma komisyonu için kendilerini tayin ettik. AK Parti bu anlamda hem parti içinde bir mutfak oluşturacak hem de aydınlarla temas halinde olacak. Kendi geleneğinde çağdaş değerlere sahip bir metin hazırlamaya çalışacağız. Bu sadece AK Parti'nin değil Türkiye'nin meselesidir. Bu süreç bir uzlaşma sürecidir. Komisyonda yer alan diğer partilerin ciddi katkılar sunacağını umuyorum. Kompleksiz, veolayı kişiselleştirmeden kalıcı bir anayasa için adımlar atılmalıdır.

CUMHURBAŞKANI'NI BU SÜRECİN MERKEZİNE KOYMAK...

Biyolojik ömrümüz belli. Ne kadar yaşayağımız bilinmez ama 20-30 sene sonra bu dünyada olamayabiliriz. Ama öyle bir anayasa yazalım ki 50 yıl sonra bizi hayırla yad etsinler.

Cumhurbaşkanımızı bu tartışmanın merkezine koymak Anayasa yapım sürecine ihanettir. Bu mesele hiçbirimizin şahsi meselesi değildir.

Kimse bugünkü sistemi bize çok iyi işleyen bir sistemmiş gibi pazarlamasın. Bu ülke sistem sorunları kriziyle niye krizler yaşadı. Bir MGK'da masada fırlatılan bir anayasa kitapçığı ekonominin ve siyasetin çökmesine neden oldu. Allah muhafaza 7 Haziran 1 Kasım seçimleri sonrasında bir koalisyon sürecine girmiş olsaydık neler yaşayacağımızı tahmin bile edemiyordum. Yeni anayasa bireysel özgürlüklere dayalı olmalı. Hep soruyorlar AK Parti nasıl bir anayasa istiyor diye... Yetki karmaşasını ortadan kaldıran bir anayasa olmalı. Biz yeni anayasayı hayati bir aşama olarak görüyoruz. Vesayeti kökten silmeli. Demokrasimize güvenmek durumundayız. Bu ülke hiç bir insanımızı dışlamayan hak ve özgürlükleri yaşayan bir anayasayı hak ediyor.

DEAŞ, PKK, DHKPC

Türkiye'nin gündeminde terör yine önemli bir yer tutuyor. PKK, DEAŞ ve DHKPC milletimizi hedef alan bir saldırı yapıyor. 20 Temmuz'da DEAŞ saldırdı. Aynı gün PKK bir askerimizi Adıyaman'da şehit etti. Ertesi gün Ceylanpınar'da 2 polisimiz şehit edildi. Türkiye son kale dedim. Suriye'de problem olduğunda herkes Türkiye'ye dönüyor. Biz seçim için hazırlandığımızda Türkiye'ye dönüp dualar ettiler. 1 Kasım gecesi en tedirgin gecemi yaşadım dedi Gannuşi. Tunus'un istikarrı da Türkiye'nin istikrarına bağlı. Birisi güya islamı ve sunnileri Suriye'de savunduğunu iddia eden tamamiyle barbar bir DEAŞ. Diğeri Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden ama en çok Kürtleri temsil eden PKK diğeri de Alevileri güya savunan DHKPC. Bu 3 örgüt Türkiye'ye karşı harekete geçirildiler. Biz o günden bu güne mücadelemizi sürdürüyoruz.

PKK, DEAŞ, DHKPC

PKK saldırılarına devam ediyor. DEAŞ Kilis'e füze atmak gibi bir şeyde bulundu. TSK gerekli mukabelede dulundu. Dün Söke'de Sabancı suikastı zanlıları Türkiye'de ortaya çıktılar. Emniyet görevlilerimizi tebrik ediyorum. Söke'de silahlarıyla yakalandılar: 3'ü birden son kalemize saldırıyor. Bu mesele bir beka meselesiyse bu gök kubbe altında olan Türkiye mücadelesini sürdürecektir. Bunların hepsi piyon. Onun için biz 23 Temmuz'da bu oyunu gördüğümüz için huzur ve terör operasyonunu başlattık. PKK'nın Haseke'de DEAŞ'le neyin pazarlığını yaptığını biliyoruz. Kandil'de DHKPC'nin neyin görüşmesini yaptığını biliyoruz. Onlar şeytanca faliyetlerine devam ederken biz şeytan taşlamaya devam edeceğiz.

Bütün baskılara rağmen halk terör örgütüne destek vermiyor. Onlar zanneti ki bir anda kitlesel hareketlerle teröre destek gelecek. Diyarbakır'ın Van'ın Siirt'in yiğit insanları bu provokasyonlara uyar mı? Biz her zaman bölge insanının yanında olacağız. Hiç bir zaman onları terörün insafına terk etmeyeceğiz.

BÖLGE TEMSİLCİLERİYLE GÖRÜŞTÜK GÖRÜŞMEYE DEVAM EDECEĞİM


Açılan yaraları sarmak için eylem planı hazırladık. Cuma günü Mardin'de buluştuğumuzda bu planlarımızı açıklayacağız. Dün sabah doğu ve güneydoğudan gelen milletvkeilleriyle bir araya geldik. Onları tek tek dinledim. Gerekli talimatları verdim. Öğleden sonra STK temsilcileriyle verimli bir istişare gerçekleştirdik. Şimdi de sizlerle bir aradayız Bu istişarelerden sonra valilerimiz ve mülki temsilcilerle bir araya geleceğiz.

Yarın da Suriye donörleri toplantısı için Londra'ya gideceğim. Ertesi gün sabah da medeniyetimizin biblo şehri Mardin'de kardeşlerimizle görüşeceğiz. Hem de Artuklu Ünviersitesi'nde bir konuşma yapacağım.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile