Başbakan Erdoğan: Afetlerin Karşısında Durmak Kolay İş Değil

Zaman zaman bu tür hadiselerde spekülasyonlar yapıldığını vurgulayan Erdoğan, sel felaketinde hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek, ‘’Tabii ki insanoğlu olarak yapılması gerekenlerde şüphesiz yanlışlıklar ve eksiklikler olabilir, ama afetlerin karşısında durmak kolay bir olay değildir.'' dedi.

Erdoğan, Meclis’teki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında Antalya, Isparta, Manisa, Denizli'de meydana gelen sel felaketlerine değinen Başbakan Erdoğan, afetlerin karşısında durmanın kolay iş olmadığını bildirdi. Erdoğan, zaman zaman bu tür hadiselerde spekülasyonlar yapıldığını vurguladı. Erdoğan, sel felaketinde hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek konuşmasını sürdürdü. Erdoğan, ‘’Tabii ki insanoğlu olarak yapılması gerekenlerde şüphesiz yanlışlıklar ve eksiklikler olabilir, ama afetlerin karşısında durmak kolay bir olay değildir.'' ifadesini kullandı. Bu konuda Erdoğan şunları aktardı: "Denizli'de 1, Manisa'da 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. Antalya'da kayıp olan 6 vatandaşı arama çalışmaları sürüyor. İlave olarak gönderilen arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaştı, çalışmalar devam ediyor. Antalya'ya Afet ve Acil Yönetimi’ne Başkanlık’tan 1 milyon lira acil yardım ödeneği aktarıldı. Felaket bölgelerinde yaraların acilen sarılması için devlet bütün imkanlarıyla vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edecektir.’’

‘’ANAYASAYI BİR YILDA TAMAMLAYALIM’’
Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarının bir yıl içinde bitirilebileceği inancını taşıdığını söyledi. Erdoğan, siyasi partilerin yeni anayasa konusunda siyasi rekabete girmeden süreci neticelendirmesi gerektiğini bildirerek, ‘’Siyasi partilerin, bu yeni anayasa meselesini siyasi rekabete girmeden neticelendirmesi sürecin önemli adımıdır. Süreç kendi mecrasından işleyecektir.’’ dedi.
Erdoğan, anayasa konusunda hızlı davranılması gerektiğini bildirerek şöyle konuştu: ‘’Bu işin muhakkak bir sınırı olmalı. Elimizi hızlı tutalım ve bir yıl gibi bir sürede tamamlayalım. Bunu hiç kimse farklı bir şekilde yorumlamasın. Bu parlamento bir yıl içinde bu işi rahatlıkla bitirir. Ben buna inanıyorum.’’

‘’ANAYASA KONUSUNDA ÖNEMLİ EŞİK AŞILDI’’
Meclis’in 1 Ekim’de açıldığını hatırlatan Erdoğan, TBMM’de güçlü bir millet iradesi oluştuğunu vurgulayarak, ‘’Türkiye 1 Ekim tarihi itibariyle yeni bir başlangıç yaptı. Bu tarihi imkanı en iyi şekilde değerlendirmek üzerimize kaydedilmiş bir borçtur.’’ dedi.

Konuşmasında Meclis’te grubu bulunan partilerin katkılarıyla oluşturulan Anayasa Komisyonu’na da değinen Erdoğan, ‘’Yeni bir anayasa için siyasi partilerimizin belli bir mutabakat zemininden hareketle değişim sürecini başlatmalarından ve kapılarını açmalarından dolayı tüm partilere teşekkür ediyorum. İyi bir başlangıç yaptık. Doğru yoldayız. Bu aziz milletin mayasında bizi biz kılan güçlü bir irademiz zaten var.’’ açıklamasını yaptı. Anayasa çalışmalarında önemli bir eşiğin aşıldığını bildiren Erdoğan, ‘’Yapacağımız anayasa milletimizi ve Türkiye’yi geleceği güvenle taşıyacaktır. Bu Meclis milletimizle birlikte yapacağı yeni anayasa ile adını tarihe farklı kaydettirecektir. TBMM’de temsil edilen tüm partilerimizin ön şart olmaksızın uzlaşma komisyonunda masaya oturmaları en önemli eşiğin aşılması anlamına gelir.’’ diye konuştu.

‘’HER HANGİ BİR GİZLİ GÜNDEMİMİZ YOK’’
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmeler ile Somali konusuna da değinen Erdoğan, ‘’Bölgemizdeki gelişmeler devam ediyor. Dünyanın neresinde başı öne eğilmiş, ötelenmiş bir toplum varsa Türkiye oradadır.’’ sözlerini kaydetti.
‘’Ülkemizin itibari her geçen artmaktadır.’’ diyen Erdoğan, Somali ve Mısır’da yaşadıklarını anlatarak, şunları dile getirdi: ‘’Bunu Somali'de gördüm. Bunu Tahrir Meydanı'nda bizzat yaşadım. Türkiye bölge üzerinde gizli gündemi olan bir ülke değildir. Tarihi ve coğrafyasıyla, gelişmeleri barış çabasıyla takip eden ender ülkelerdendir. Bizim kitabımızda kaynağını halktan almayan, baskı ve şiddet politikası güden yönetimler asla karşılık bulamaz.’’
Türkiye’nin her hangi bir gizli gündeminin bulunmadığını bildiren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Nerede ötelenmiş, başı sıkışmış bir toplum varsa Türkiye oradadır. Bunu Somali’de, Haiti’de, Pakistan’da gördük. Libya ve Tunus’ta bize gösterilen muhabbeti anlatmam mümkün değil. Bu teveccühe rağmen ülkemiz ve hükümetimizin zaman zaman haksız eleştirilere maruz kaldığını görüyor ve üzülüyoruz. Türkiye bölge üzerinde herhangi bir gizli gündemi olan ülke değildir. Bizim kitabımızda kaynağını halktan almayan bir yönetim asla meşru olamaz. Türkiye kendi ilkeleri neyi gerektiriyorsa o istikamette yoluna devam edecektir. ABD’den döndükten sonra da yoğun dış seyahat programımız devam etmiştir.’’

‘’İSRAİL KONUSUNDA SÖYLEDİKLERİMİZ BELLİ’’
Konuşmasında İsrail-Filistin konusuna da değinen Erdoğan, bu konuda söylediklerinin arkasında olduğunu bildirdi. Erdoğan, ‘’Dün söyledikleriniz de, bir yıl önceki söyledikleriniz de kayıtlarda mevcut. Kendileri bir araya gelsin anlaşsın diyemezsiniz, on yıllardır bir araya geliyorlar, olmamasının arkasında egemen güçler var.’’ tespitini yaptı.
‘’Bugün yine anlaşamıyorlarsa yine aynı şey. Eğer anlaşmaları isteniyorsa, Sudan'da ne yaptınız? Aynı şekilde İran’da ne yaptınız? Diğer ülkelerde neler yapıyorsunuz? Buralarda da aynı şeyi yapmanız lazım.’’ diyen Erdoğan, ‘’BM'de de söyledim. İsrail'e 89 yaptırım kararı aldı. İsrail hepsine uydu mu? Uymadı. Peki uyguladınız mı yaptırım baskı? Hayır. E şimdi bu şekilde şımartılmış bir ülke kalkar da Filistin ile barış masasından barışarak geleceğe yönelir mi? Her masaya oturuşta daha çok şey istiyor ve bunun sınırı yok. O sınırın ne olduğunu biz de biliyoruz, Filistin’in evlatları da çok iyi biliyorlar.’’ hatırlatmasında bulundu.


‘’SARKOYZ, İÇERDE BAŞKA DIŞARDA BAŞKA’’
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Ermenistan ziyaretine de tepki gösteren Erdoğan, ‘’Fransa Cumhurbaşkanı gitmiş Ermenistan'da yıl sonuna kadar yasa tasarısını çıkarma tavsiyesinde bulunuyor. Önce sen kendine tavsiyede bulun. Kendine çeki düzen ver.’’ diye konuştu. Erdoğan, ‘’Fransa'da ayrı, Ermenistan'da ayrı konuşmak olmaz. Siyaset dürüstlük ister, dürüstlük.’’ diyerek Sarkozy’e olan tepkisini sürdürdü. Erdoğan, ‘’Ülkende 600 bin Ermeni var. Türkiye ile her türlü ilişkin var. Ama sen öyle küçük işlerin peşine düşersen... Kusura bakma Türkiye öyle kolay yutulacak lokma değil. Devlet adamlığının vasıflarına Fransız kalanlar gerçeği anladıklarında çok geç kalacaktırlar.’’ şeklinde konuştu.

‘’DOSTLAR SAĞOLSUN’’
Başbakan Erdoğan, Meclis’teki grup toplantısı konuşmasına annesinin vefatından söz ederek başladı. Annesi Tenzile Erdoğan’ın vefatı nedeniyle taziyede bulunan başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere milletin tümüne teşekkürlerini sunan Erdoğan, Ak Parti Grubu’nu oluşturan milletvekillerine, ‘’Dün Karacaahmet’te Hüvelbaki yazılı bir mezar taşının başındaydık. Bugün burada sizlerin yanındayız.’’ dedi. Erdoğan, ‘’Zor bir durum ama siz de bilirsiniz ki hayat böyle işte. Annemizin vefatı dolayısıyla acımızı paylaşan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm milletimize şahsım, ailemiz adına teşekkür ediyorum.’’ diye konuştu.
Konuşmasında ‘’Dostlar sağ olsun’’ diyen Erdoğan, cenaze törenine katılan, katılamayan herkese teşekkür ederek, ‘’Allah kendilerinden razı olsun. Yurt içinden yurt dışından taziyede bulunmak üzere gelenler ve telefonla arayanlara teşekkür etmek istiyorum. Aziz milletimizin gösterdiği bu gönül inceliğini unutmak mümkün değil. Dostlar sağ olsun. Kardeşlerimiz sağ olsun ve dostluğumuz ebediyen baki kalsın.’’ şeklinde duygularını ifade etti.

‘’KUL HAKKI OLMADAN HUZURA VARMAK GEREK’’
Konuşmasında milletvekili arkadaşlarının da yakınlarını kaybettiğini söyleyen Erdoğan, ‘’Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ ve Kilis vekilimiz Fuar Karakuş’un anneleri de ebediyete intikal etti. Allah onlara da sabır versin.’’ dedi. Ebebeynin kendilerini hayata hazırladığını ve onlara çok şey borçlu olduklarını bildiren Erdoğan, ‘’Annelerimiz, babalarımız bizi hayata hazırladı. Kulaklarımıza şu hakikati de fısıldadılar. Dediler ki, bir değirmendir bu dünya, baki olan sade odur. Ölüm haktır, ebedi hayat haktır. Her lahza bu hakikati hatırlamaya çalışıyoruz.’’ diye konuştu.
Üzerinde her hangi bir kul hakkı kalmadan huzura varmanın önemine değinen Başbakan, ‘’Musalla taşının arkasında bize şahitlik edecek olanların haklarını helal etmelerini her şeyden önemli görüyoruz. Üzerimizde kul hakkı kalmadan inşallah huzura varırız.’’ açıklamasını yaptı.