Başbakan Erdoğan, Cer Modern Sanatlar Merkezi Açılış Törenine Katıldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Anayasa değişiklik teklifi metninde TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de imzası bulunduğuna yönelik iddialarıyal ilgili olarak, "Velev ki böyle olduğunu kabul edin, benim ikinci velev ki bu, kabul edin. Yani buradaki sayı, sayı itibariyle 184'ün çok üstünde mi, üstünde. Dert ne? Her zamanki gibi CHP zihniyetinin bu ön kesme anlayışıdır, bu ülkeyi hep tıkama gayretidir. Şimdi CHP 'halk bunu istemiyor' diyor. Ne güzel, halk istemiyorsa niye kaçıyorsun?
Niye manevra yapıyorsun? Hadi gidelim halka işte" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Cer Modern Sanatlar Merkezi'nin açılış töreninden ayrılışında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Başbakan Erdoğan, ABD ziyaretinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine yönelik bir soruya, "Şu anda değerlendirmeyi arkadaşlarımla beraber yapıyorum. Öyle zannediyorum ki, yarın bu konudaki kararımı açıklayacağım, tabii ki gitme kararını vermem halinde büyükelçimizi hemen göndereceğim" karşılığını verdi. Erdoğan, böyle bir durumda büyükelçinin kendisinden önce gideceğini de söyledi.

Bir gazetecinin, "Anayasa değişikliği ile birlikte geçici 15. maddenin kaldırılması gündemde olduğu için bu çerçevede soruyorum. 28 Şubat'ta darbe teşebbüsünde bulunan askerlerin ve sivillerin hala yargı önüne çıkartılmamış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?' şeklindeki sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Anayasa değişikliği ile ilgili alakalı konu açık, net. Artık Meclis'e de verildi. Şu anda da Meclis Başkanımız zaten Anayasa Komisyonu'na gönderdi. Metin neyse odur, metin dışındaki yorumlar sadece süreç
içerisinde birer mugalatadır" dedi.

"NİYE MANEVRA YAPIYORSUN?"
CHP'nin, Anayasa değişiklik teklifi metninde TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de imzası bulunduğuna yönelik iddiasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Anayasa Komisyonu'na giden böyle bir metin bir dosya yok. Bu dosyanın içerisinde Mehmet Ali Bey'in imzası yok. Yani daha önceleri Mehmet Ali Bey'in de imzasının olduğu böyle bir dosyadan veya bir sahife fotokopisi olarak gündeme getirilmişse bu bir defa çok çirkin bir şey. Şu anda da zaten gerek Meclis Başkanımızın, gerek Komisyon Başkanımızın, gerek grup başkanvekillerimin bu alanda yaptıkları açıklamalar var. Bakın bunların hepsini bir tarafa atın. Velev ki böyle olduğunu kabul edin, benim ikinci
velev ki bu, kabul edin. Yani buradaki sayı, sayı itibariyle 184'ün çok üstünde mi, üstünde. Dert ne? Her zamanki gibi CHP zihniyetinin bu ön kesme anlayışıdır, bu ülkeyi hep tıkama gayretidir, anlayışıdır. Şimdi ne diyor CHP. Diyor ki, 'halk bunu istemiyor'. Ne güzel, halk istemiyorsa niye kaçıyorsun? Niye manevra yapıyorsun? Niye şurası burası diyorsun? Hadi gidelim halka işte. Ne kadar güzel. Gidelim halka, halkımız ne karar veriyorsa, egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, milletimizin
verdiği karara hepimiz saygı duyalım. Bu işin çözüm noktası millettir, halktır. Meclis bütün hazırlıklarını yapar. Hep beraber çıkarırız, gideriz millete, milletimiz de bunun kararını verir."
Anayasa değişikliğinde yargıyla ilgili düzenlemelerde bir değişiklik ya da geri adım söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, "Hepsi görüşüldü, hepsinin müzakeresi yapıldı. Artık nihai şekli Anayasa Komisyonu'nun önüne geldi. Şimdi komisyon tartışmaları yapılacak. Komisyon tartışmalarından sonra da Genel Kurul'a gelecek ve Genel Kurul'da da nihai şeklini alacak" dedi.

TEKEL İŞÇİLERİNİN EYLEMİ
TEKEL işçilerinin eylemi ile ilgili bir soru üzerine Erdoğan, "Siz niye geldiklerini anladınız mı? Gelenler kimlerdir, bunlara da baktınız mı? Medyasınız. Yazılı ve görsel medyasınız. Bu gelenlerin kimler olduğuna bakınız. Onlarla birlikte olanlara bakınız. Buradaki değerlendirmeyi sizler en az benim kadar yaparsınız. Şu anda bütün bunlar, ülkede güzel bir süreç başladı. Bu sürece gölge düşürmektir" şeklinde konuştu.
Dün Türkiye'nin 2009 son çeyrekteki büyümesinin yüzde 6 olarak açıklandığını, ihracatın da geçen yılın Mart ayından bu Mart ayına kadar yüzde 34 arttığını belirten Erdoğan, "Buna bakalım. Bunlara kilitlenelim. Yani bunlar ülkemizin kalkınmasına, ülkemizin çok daha güçlü bir hale gelmesine gayret göstermiyorlar. Türkiye ne kadar güçlenirse benim ülkemde memurum da, işçim de, köylüm de, çiftçim de, milli gelirden GSYİH'dan ona göre payını alacaktır. Bunun değerlendirmesini yapalım. Bunu yapmadan sürekli,
böyle bakın belli bir sadece grubun yasal olmayan eylemlerin içerisine girmesine biz yasalar içinde asla müsaade etmeyiz" dedi.

"YARGI SUÇ DUYURUSU KABUL EDECEKTİR"
CHP Genel Başkanı Deniz Başkan'ın Albay Dursun Çiçek ile görüştüğüne yönelik iddialarla ilgili bir soruya da Başbakan Erdoğan, "Bunu kendisi söylüyor. Artık herhalde yargı adeta bunları bir suç duyurusu olarak medyada da yer aldığına göre kabul edecektir. Medya ilgilileri bunu tespit etmişlerdir, yakalamışlardır. Şimdi bundan sonrası yargıya aittir. Yani savcılarımızın görevi nedir, budur" yanıtını verdi.
Baykal'ın bu görüşmeyi yalanladığına ilişkin bir hatırlatma üzerine ise Erdoğan, "Valla o benim görevim değil. O yargının görevi. Yargı alır; bu konuda iddia sahibi olan savcılık makamı, ortada da buna ait belgeler bilgiler var. Bu belge ve bilgileri de toparlar değerlendirmesini yapar" diye konuştu.
Baykal'ın Adana'da seçimlerin yenilenmesine yönelik çağrısına da cevap veren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti. Hukuk devlet içerisinde yasalarımız eğer bu seçimlerin yapılmasına müsaade ediyorsa biz AK Parti olarak her zaman 'hodri meydan' demeye hazırız. Bizim bu noktada hiçbir sıkıntımız yok. Bunu Bayın Baykal da şöyle bir inceletirse, biz de inceletiriz. Ve orda da diyoruz ki, buyurun sizin ekibiniz de bizim ekibimiz de, MHP de BDP de hepsi otursun konuşsunlar ve burada bir seçim yapılıyorsa hodri meydan. Biz seçime varız ama bildiğim kadarıyla böyle bir
seçim yapılması mümkün değil. Burada mevcut şu anda üzerinde birçok dedikoduların, şaibenin olduğu zat, zaten birçok eylemleriyle yargıda. Dolayısıyla benim konuşmam doğru olmaz. Şu anda böyle bir sürecin içinde biliyorsunuz. Belediye başkanı açığa alındığı zaman oradaki belediye kendi içinde seçimini yapar. Yargı eğer tutuklama kararını verirse ve tutuklama kararını verdiği andan itibaren de, o zaman meclisin burada kendi içerisinde vekaleti de kaldırarak, orada belediye başkanını meclis kendi içinden
seçerek atar. Benim bildiğim bu. Ama şu anda vekaleten atamayla ilgili bugün orada bir seçim yapılacaktı, 7 Nisan'a ertelendiğini duydum. 7 Nisan'da yapılacak diyorlar. Bildiğim bu kadar."
(MÜG-CC-Y)